question
stringlengths
2
476
answers
list
title
stringlengths
4
104
id
int64
0
14.2k
context
stringlengths
31
11.1k
İbn Baytar bitki örnekleri toplamak için neleri gezmiştir?
[ { "answer_start": 171, "text": "Bugia (Bugünkü Bejaja), Konstantinopolis (bugünkü İstanbul), Adalia (bugünkü Antalya), Tunus, Trablus" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,900
1219 yılında İbn Baytar, İslam topraklarının her yöresinden bitki örnekleri toplamak amacıyla Endülüs'ü terk etti. Afrika'nın kuzey sahilinden Anadolu'ya kadar yol almış, Bugia (Bugünkü Bejaja), Konstantinopolis (bugünkü İstanbul), Adalia (bugünkü Antalya), Tunus, Trablus gibi yerleri gezmiştir. 1224 yılından sonra Eyyubi sultanı el-Kamil'in yanında baş şifalı bitki uzmanı olarak çalışmaya başlamış, sultan Şam'a kadarki bölgeyi kontrolü altına alınca onunla birlikte bölgeye giderek Suriye'den de bitki örnekleri toplama fırsatı bulmuştur. Şam'da 1248 yılında vefat etmiştir.
İbn Baytar hangi yıldan sonra baş şifalı bitki uzmanı olarak çalışmaya başlamıştır?
[ { "answer_start": 297, "text": "1224" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,901
1219 yılında İbn Baytar, İslam topraklarının her yöresinden bitki örnekleri toplamak amacıyla Endülüs'ü terk etti. Afrika'nın kuzey sahilinden Anadolu'ya kadar yol almış, Bugia (Bugünkü Bejaja), Konstantinopolis (bugünkü İstanbul), Adalia (bugünkü Antalya), Tunus, Trablus gibi yerleri gezmiştir. 1224 yılından sonra Eyyubi sultanı el-Kamil'in yanında baş şifalı bitki uzmanı olarak çalışmaya başlamış, sultan Şam'a kadarki bölgeyi kontrolü altına alınca onunla birlikte bölgeye giderek Suriye'den de bitki örnekleri toplama fırsatı bulmuştur. Şam'da 1248 yılında vefat etmiştir.
İbn Baytar hangi sultanın yanında baş şifalı bitki uzmanı olarak çalışmaya başlamıştır?
[ { "answer_start": 317, "text": "Eyyubi sultanı el-Kamil'in yanında" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,902
1219 yılında İbn Baytar, İslam topraklarının her yöresinden bitki örnekleri toplamak amacıyla Endülüs'ü terk etti. Afrika'nın kuzey sahilinden Anadolu'ya kadar yol almış, Bugia (Bugünkü Bejaja), Konstantinopolis (bugünkü İstanbul), Adalia (bugünkü Antalya), Tunus, Trablus gibi yerleri gezmiştir. 1224 yılından sonra Eyyubi sultanı el-Kamil'in yanında baş şifalı bitki uzmanı olarak çalışmaya başlamış, sultan Şam'a kadarki bölgeyi kontrolü altına alınca onunla birlikte bölgeye giderek Suriye'den de bitki örnekleri toplama fırsatı bulmuştur. Şam'da 1248 yılında vefat etmiştir.
İbn Baytar nerede vefat etmiştir?
[ { "answer_start": 544, "text": "Şam'da" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,903
1219 yılında İbn Baytar, İslam topraklarının her yöresinden bitki örnekleri toplamak amacıyla Endülüs'ü terk etti. Afrika'nın kuzey sahilinden Anadolu'ya kadar yol almış, Bugia (Bugünkü Bejaja), Konstantinopolis (bugünkü İstanbul), Adalia (bugünkü Antalya), Tunus, Trablus gibi yerleri gezmiştir. 1224 yılından sonra Eyyubi sultanı el-Kamil'in yanında baş şifalı bitki uzmanı olarak çalışmaya başlamış, sultan Şam'a kadarki bölgeyi kontrolü altına alınca onunla birlikte bölgeye giderek Suriye'den de bitki örnekleri toplama fırsatı bulmuştur. Şam'da 1248 yılında vefat etmiştir.
İbn Baytar ne zaman vefat etmiştir?
[ { "answer_start": 551, "text": "1248" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,904
1219 yılında İbn Baytar, İslam topraklarının her yöresinden bitki örnekleri toplamak amacıyla Endülüs'ü terk etti. Afrika'nın kuzey sahilinden Anadolu'ya kadar yol almış, Bugia (Bugünkü Bejaja), Konstantinopolis (bugünkü İstanbul), Adalia (bugünkü Antalya), Tunus, Trablus gibi yerleri gezmiştir. 1224 yılından sonra Eyyubi sultanı el-Kamil'in yanında baş şifalı bitki uzmanı olarak çalışmaya başlamış, sultan Şam'a kadarki bölgeyi kontrolü altına alınca onunla birlikte bölgeye giderek Suriye'den de bitki örnekleri toplama fırsatı bulmuştur. Şam'da 1248 yılında vefat etmiştir.
İbn Baytar'ın en önemli eseri nedir?
[ { "answer_start": 24, "text": "Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,905
İbn Baytar'ın başyapıtı Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah isimli eseridir. Eser uzun bir süre önemli bir botanik otoritesi olma özelliğini kaybetmediği gibi, eczacılık açısından da büyük önem taşımıştır; zira eserde, yaklaşık 300'ü tamamen kendi keşfi olan, en azından 1400 farklı bitki, ve ilacın ansiklopedik tanım ve tarifleri yer almaktadır. Eser 1758 yılında Latince'ye çevrilmiş, 19. yüzyıla kadar Avrupa kullanılmaya devam edilmiştir. Eser ayrıca kendinden önceki 150 kadar Arap, 30 kadarsa Yunan müellife referans içermektedir.
İbn Baytar'ın Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah eserinde kaç farklı bitki tanımı vardır?
[ { "answer_start": 275, "text": "1400" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,906
İbn Baytar'ın başyapıtı Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah isimli eseridir. Eser uzun bir süre önemli bir botanik otoritesi olma özelliğini kaybetmediği gibi, eczacılık açısından da büyük önem taşımıştır; zira eserde, yaklaşık 300'ü tamamen kendi keşfi olan, en azından 1400 farklı bitki, ve ilacın ansiklopedik tanım ve tarifleri yer almaktadır. Eser 1758 yılında Latince'ye çevrilmiş, 19. yüzyıla kadar Avrupa kullanılmaya devam edilmiştir. Eser ayrıca kendinden önceki 150 kadar Arap, 30 kadarsa Yunan müellife referans içermektedir.
İbn Baytar'ın Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah eseri kaç yılında latinceye çevrilmiştir?
[ { "answer_start": 357, "text": "1758" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,907
İbn Baytar'ın başyapıtı Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah isimli eseridir. Eser uzun bir süre önemli bir botanik otoritesi olma özelliğini kaybetmediği gibi, eczacılık açısından da büyük önem taşımıştır; zira eserde, yaklaşık 300'ü tamamen kendi keşfi olan, en azından 1400 farklı bitki, ve ilacın ansiklopedik tanım ve tarifleri yer almaktadır. Eser 1758 yılında Latince'ye çevrilmiş, 19. yüzyıla kadar Avrupa kullanılmaya devam edilmiştir. Eser ayrıca kendinden önceki 150 kadar Arap, 30 kadarsa Yunan müellife referans içermektedir.
İbn Baytar'ın Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah eseri kaçıncı yüzyıla kadar Avrupa'da kullanılmaya devam edilmiştir?
[ { "answer_start": 392, "text": "19. yüzyıla kadar" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,908
İbn Baytar'ın başyapıtı Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah isimli eseridir. Eser uzun bir süre önemli bir botanik otoritesi olma özelliğini kaybetmediği gibi, eczacılık açısından da büyük önem taşımıştır; zira eserde, yaklaşık 300'ü tamamen kendi keşfi olan, en azından 1400 farklı bitki, ve ilacın ansiklopedik tanım ve tarifleri yer almaktadır. Eser 1758 yılında Latince'ye çevrilmiş, 19. yüzyıla kadar Avrupa kullanılmaya devam edilmiştir. Eser ayrıca kendinden önceki 150 kadar Arap, 30 kadarsa Yunan müellife referans içermektedir.
İbn Baytar'ın Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah eseri kendinden önceki hangi müelliflere referans içermektedir?
[ { "answer_start": 477, "text": "150 kadar Arap, 30 kadarsa Yunan müellife" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,909
İbn Baytar'ın başyapıtı Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah isimli eseridir. Eser uzun bir süre önemli bir botanik otoritesi olma özelliğini kaybetmediği gibi, eczacılık açısından da büyük önem taşımıştır; zira eserde, yaklaşık 300'ü tamamen kendi keşfi olan, en azından 1400 farklı bitki, ve ilacın ansiklopedik tanım ve tarifleri yer almaktadır. Eser 1758 yılında Latince'ye çevrilmiş, 19. yüzyıla kadar Avrupa kullanılmaya devam edilmiştir. Eser ayrıca kendinden önceki 150 kadar Arap, 30 kadarsa Yunan müellife referans içermektedir.
İbn Baytar'ın Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah eserinde bahsedilen bitki türlerinin kaç tanesi kendisi tarafından keşfedilmiştir?
[ { "answer_start": 232, "text": "300" } ]
Abdullah bin Ahmed el-Baytar
8,910
İbn Baytar'ın başyapıtı Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah isimli eseridir. Eser uzun bir süre önemli bir botanik otoritesi olma özelliğini kaybetmediği gibi, eczacılık açısından da büyük önem taşımıştır; zira eserde, yaklaşık 300'ü tamamen kendi keşfi olan, en azından 1400 farklı bitki, ve ilacın ansiklopedik tanım ve tarifleri yer almaktadır. Eser 1758 yılında Latince'ye çevrilmiş, 19. yüzyıla kadar Avrupa kullanılmaya devam edilmiştir. Eser ayrıca kendinden önceki 150 kadar Arap, 30 kadarsa Yunan müellife referans içermektedir.
Ahmet Kuyaş nerede doğmuştur?
[ { "answer_start": 13, "text": "İstanbul" } ]
Ahmet Kuyaş
8,911
1952 yılında İstanbul'da doğan Ahmet Kuyaş, Saint-Joseph Lisesi'nde okudu. Haute-Bretagne Üniversitesi'nden tarih lisansı ve McGill Üniversitesi'nden tarih doktorası alan Kuyaş, Princeton Üniversitesi'nde okutmanlık ve Mount Holyoke College'da öğretim üyeliği yaptı. 1996 yılında katıldığı Galatasaray Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi Bölümü'nde doçent olarak görev yapmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi'nin Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde de daimi olarak ders vermektedir. Kuyaş, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet tarihi ile ilgili dersler vermektedir.
Ahmet Kuyaş hangi lisede okumuştur?
[ { "answer_start": 44, "text": "Saint-Joseph Lisesi" } ]
Ahmet Kuyaş
8,912
1952 yılında İstanbul'da doğan Ahmet Kuyaş, Saint-Joseph Lisesi'nde okudu. Haute-Bretagne Üniversitesi'nden tarih lisansı ve McGill Üniversitesi'nden tarih doktorası alan Kuyaş, Princeton Üniversitesi'nde okutmanlık ve Mount Holyoke College'da öğretim üyeliği yaptı. 1996 yılında katıldığı Galatasaray Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi Bölümü'nde doçent olarak görev yapmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi'nin Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde de daimi olarak ders vermektedir. Kuyaş, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet tarihi ile ilgili dersler vermektedir.
Ahmet Kuyaş doktorasına hangi üniversitede yapmıştır?
[ { "answer_start": 125, "text": "McGill Üniversitesi" } ]
Ahmet Kuyaş
8,913
1952 yılında İstanbul'da doğan Ahmet Kuyaş, Saint-Joseph Lisesi'nde okudu. Haute-Bretagne Üniversitesi'nden tarih lisansı ve McGill Üniversitesi'nden tarih doktorası alan Kuyaş, Princeton Üniversitesi'nde okutmanlık ve Mount Holyoke College'da öğretim üyeliği yaptı. 1996 yılında katıldığı Galatasaray Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi Bölümü'nde doçent olarak görev yapmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi'nin Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde de daimi olarak ders vermektedir. Kuyaş, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet tarihi ile ilgili dersler vermektedir.
Ahmet Kuyaş'ın çalışma yaptığı alan nedir?
[ { "answer_start": 108, "text": "tarih" } ]
Ahmet Kuyaş
8,914
1952 yılında İstanbul'da doğan Ahmet Kuyaş, Saint-Joseph Lisesi'nde okudu. Haute-Bretagne Üniversitesi'nden tarih lisansı ve McGill Üniversitesi'nden tarih doktorası alan Kuyaş, Princeton Üniversitesi'nde okutmanlık ve Mount Holyoke College'da öğretim üyeliği yaptı. 1996 yılında katıldığı Galatasaray Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi Bölümü'nde doçent olarak görev yapmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi'nin Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde de daimi olarak ders vermektedir. Kuyaş, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet tarihi ile ilgili dersler vermektedir.
Ahmet Kuyaş görev yaptığı Galatasaray Üniversitesi'ne kaç yılında katılmıştır?
[ { "answer_start": 267, "text": "1996" } ]
Ahmet Kuyaş
8,915
1952 yılında İstanbul'da doğan Ahmet Kuyaş, Saint-Joseph Lisesi'nde okudu. Haute-Bretagne Üniversitesi'nden tarih lisansı ve McGill Üniversitesi'nden tarih doktorası alan Kuyaş, Princeton Üniversitesi'nde okutmanlık ve Mount Holyoke College'da öğretim üyeliği yaptı. 1996 yılında katıldığı Galatasaray Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi Bölümü'nde doçent olarak görev yapmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi'nin Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde de daimi olarak ders vermektedir. Kuyaş, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet tarihi ile ilgili dersler vermektedir.
Ahmet Kuyaş hangi üniversitede görev yapmaktadır?
[ { "answer_start": 290, "text": "Galatasaray Üniversitesi" } ]
Ahmet Kuyaş
8,916
1952 yılında İstanbul'da doğan Ahmet Kuyaş, Saint-Joseph Lisesi'nde okudu. Haute-Bretagne Üniversitesi'nden tarih lisansı ve McGill Üniversitesi'nden tarih doktorası alan Kuyaş, Princeton Üniversitesi'nde okutmanlık ve Mount Holyoke College'da öğretim üyeliği yaptı. 1996 yılında katıldığı Galatasaray Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi Bölümü'nde doçent olarak görev yapmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi'nin Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde de daimi olarak ders vermektedir. Kuyaş, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet tarihi ile ilgili dersler vermektedir.
Akşemseddin hangi tarikâtı kurmuştur?
[ { "answer_start": 79, "text": "Şemsîyye-î Bayramîyye" } ]
Akşemseddin
8,917
Akşemseddin asıl adı ile Mehmed Şemseddin, çok yönlü Türk âlimi, tıp insanı ve Şemsîyye-î Bayramîyye isimli Türk tarikâtının kurucusu. Fatih Sultan Mehmed'in hocası olarak bilinmektedir.
Akşemseddin'in asıl adı nedir?
[ { "answer_start": 25, "text": "Mehmed Şemseddin" } ]
Akşemseddin
8,918
Akşemseddin asıl adı ile Mehmed Şemseddin, çok yönlü Türk âlimi, tıp insanı ve Şemsîyye-î Bayramîyye isimli Türk tarikâtının kurucusu. Fatih Sultan Mehmed'in hocası olarak bilinmektedir.
Akşemseddin hangi tarihte doğmuştur?
[ { "answer_start": 28, "text": "1389" } ]
Akşemseddin
8,919
Şeyh Hamza'nın oğlu olarak, 1389 yılında Şam'da doğmuştur. (Kurtboğan) ailesiyle beraber geldiği Amasya'da küçük Şemsettin'i pek iyi yetiştirmiştir. Akşemseddin'in soyu, baba tarafından Ebu Bekir'e dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin, 7 yaşında hafız olup, ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın kavak köyüne' yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, müderrislik payesi aldı ve Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, Akşemseddin önce İran'ı dolaştı ama umduğunu bulamadığı için yeniden Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.
Akşemseddin nerede doğmuştur?
[ { "answer_start": 41, "text": "Şam" } ]
Akşemseddin
8,920
Şeyh Hamza'nın oğlu olarak, 1389 yılında Şam'da doğmuştur. (Kurtboğan) ailesiyle beraber geldiği Amasya'da küçük Şemsettin'i pek iyi yetiştirmiştir. Akşemseddin'in soyu, baba tarafından Ebu Bekir'e dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin, 7 yaşında hafız olup, ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın kavak köyüne' yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, müderrislik payesi aldı ve Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, Akşemseddin önce İran'ı dolaştı ama umduğunu bulamadığı için yeniden Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.
Akşemseddin kaç yaşında hafız olmuştur?
[ { "answer_start": 256, "text": "7" } ]
Akşemseddin
8,921
Şeyh Hamza'nın oğlu olarak, 1389 yılında Şam'da doğmuştur. (Kurtboğan) ailesiyle beraber geldiği Amasya'da küçük Şemsettin'i pek iyi yetiştirmiştir. Akşemseddin'in soyu, baba tarafından Ebu Bekir'e dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin, 7 yaşında hafız olup, ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın kavak köyüne' yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, müderrislik payesi aldı ve Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, Akşemseddin önce İran'ı dolaştı ama umduğunu bulamadığı için yeniden Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.
Akşemseddin eğitimini hangi medreselerde tamamlamıştır?
[ { "answer_start": 384, "text": "Amasya ve Osmancık medreseleri" } ]
Akşemseddin
8,922
Şeyh Hamza'nın oğlu olarak, 1389 yılında Şam'da doğmuştur. (Kurtboğan) ailesiyle beraber geldiği Amasya'da küçük Şemsettin'i pek iyi yetiştirmiştir. Akşemseddin'in soyu, baba tarafından Ebu Bekir'e dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin, 7 yaşında hafız olup, ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın kavak köyüne' yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, müderrislik payesi aldı ve Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, Akşemseddin önce İran'ı dolaştı ama umduğunu bulamadığı için yeniden Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.
Akşemseddin'in tasavvufun yanında hangi ilme merak salmıştır?
[ { "answer_start": 535, "text": "tıbba ve eczacılığa" } ]
Akşemseddin
8,923
Şeyh Hamza'nın oğlu olarak, 1389 yılında Şam'da doğmuştur. (Kurtboğan) ailesiyle beraber geldiği Amasya'da küçük Şemsettin'i pek iyi yetiştirmiştir. Akşemseddin'in soyu, baba tarafından Ebu Bekir'e dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin, 7 yaşında hafız olup, ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın kavak köyüne' yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, müderrislik payesi aldı ve Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, Akşemseddin önce İran'ı dolaştı ama umduğunu bulamadığı için yeniden Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.
Akşemseddin neden müderrisliği ve medreseyi terk etti?
[ { "answer_start": 745, "text": "irfan tahsili için" } ]
Akşemseddin
8,924
Şeyh Hamza'nın oğlu olarak, 1389 yılında Şam'da doğmuştur. (Kurtboğan) ailesiyle beraber geldiği Amasya'da küçük Şemsettin'i pek iyi yetiştirmiştir. Akşemseddin'in soyu, baba tarafından Ebu Bekir'e dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin, 7 yaşında hafız olup, ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın kavak köyüne' yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, müderrislik payesi aldı ve Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, Akşemseddin önce İran'ı dolaştı ama umduğunu bulamadığı için yeniden Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.
Akşemseddin neden İran'ı dolaşmıştır?
[ { "answer_start": 801, "text": "Tasavvufa olan ilgisinden dolayı" } ]
Akşemseddin
8,925
Şeyh Hamza'nın oğlu olarak, 1389 yılında Şam'da doğmuştur. (Kurtboğan) ailesiyle beraber geldiği Amasya'da küçük Şemsettin'i pek iyi yetiştirmiştir. Akşemseddin'in soyu, baba tarafından Ebu Bekir'e dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin, 7 yaşında hafız olup, ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın kavak köyüne' yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, müderrislik payesi aldı ve Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, Akşemseddin önce İran'ı dolaştı ama umduğunu bulamadığı için yeniden Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.
Akşemseddin hangi tarihte ölmüştür?
[ { "answer_start": 108, "text": "16 Şubat 1459" } ]
Akşemseddin
8,926
Akşemseddin, fetihten sonra, II. Mehmed'in ısrarına rağmen İstanbul'da kalmak istemedi, Göynük'e çekildi ve 16 Şubat 1459 yılında 70 yaşında vefat etti.
Akşemseddin kaç yaşında ölmüştür?
[ { "answer_start": 130, "text": "70" } ]
Akşemseddin
8,927
Akşemseddin, fetihten sonra, II. Mehmed'in ısrarına rağmen İstanbul'da kalmak istemedi, Göynük'e çekildi ve 16 Şubat 1459 yılında 70 yaşında vefat etti.
Ayten Arcasoy nerede doğmuştur?
[ { "answer_start": 13, "text": "Isparta" } ]
Ayten Arcasoy
8,928
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy'un babasının ismi nedir?
[ { "answer_start": 46, "text": "İsmail Hakkı Akyürek" } ]
Ayten Arcasoy
8,929
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy'un babası İsmail Hakkı Akyürek kimdir?
[ { "answer_start": 103, "text": "İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır." } ]
Ayten Arcasoy
8,930
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy ilkokulu nerede okumuştur?
[ { "answer_start": 165, "text": "Erzurum" } ]
Ayten Arcasoy
8,931
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy ortaokulu nerede okumuştur?
[ { "answer_start": 187, "text": "Bursa" } ]
Ayten Arcasoy
8,932
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy hangi fakülteden mezun olmuştur?
[ { "answer_start": 263, "text": "Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi" } ]
Ayten Arcasoy
8,933
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy kaç yılında fakülteden mezun olmuştur?
[ { "answer_start": 307, "text": "1953" } ]
Ayten Arcasoy
8,934
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy hangi yıl uzmanlık derecesi almıştır?
[ { "answer_start": 363, "text": "1956" } ]
Ayten Arcasoy
8,935
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy hangi yıl doçentliğe yükselmiştir?
[ { "answer_start": 410, "text": "1968" } ]
Ayten Arcasoy
8,936
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy hangi yıl profesörlüğe yükselmiştir?
[ { "answer_start": 435, "text": "1973" } ]
Ayten Arcasoy
8,937
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy hangi yıl emekli olmuştur?
[ { "answer_start": 491, "text": "1995" } ]
Ayten Arcasoy
8,938
1929 yılında Isparta'da dünyaya gelir. Babası İsmail Hakkı Akyürek Türk Kurtuluş Savaşı'na katılarak, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmış bir subaydır. İlkokula Erzurum'da, ortaokula Bursa'da başlar, Türk Eğitim Derneğince sağlanan burs ile liseyi bitirerek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girer. 1953 yılında fakülteden mezun olur, aynı üniversiteden 1956 da uzmanlık derecesini alır. Dr. Arcasoy, 1968 yılında doçentliğe, 1973 de profesörlüğe yükselir. Prof. Dr. Ayten Arcasoy, 1995 yılında emekli olur.
Ayten Arcasoy kim ile birlikte Pediatrik Hematoloji Laboratuvarını kurmuştur?
[ { "answer_start": 302, "text": "Virginia Minnich" } ]
Ayten Arcasoy
8,939
Ankara Üniversitesi Çocuk Kliniğinin ilk kuruluş ve yerleşim aşamasında Ayten Arcasoy, Hematoloji ve Onkoloji bölümünde bir Hematoloji araştırma laboratuvarı kurma düşüncesi üzerinde yoğunlaşır. Hemoglobin konusunda dünyaca tanınmış bilim insanlarından biri olan Washington Üniversitesi'nden Prof. Dr. Virginia Minnich bir yıllığına Türkiye'ye davet edilir. Virginia Minnich Türkiye'de kaldığı 1 yıl süre içerisinde (1964-1965) Dr. Ayten Arcasoy ile birlikte Çocuk Hastalıkları Kliniğinde modern bir Pediatrik Hematoloji Laboratuvarını kurar. Laboratuvarın sorumluluğunu Dr. Ayten Arcasoy üstlenir. Bu yıllardan başlayarak Pica (kil ve toprak yeme) sonucu gelişen demir ve çinko eksikliği, Talasemi ve anormal hemoglobin konularında çalışma ve projeler yapar.
Virginia Minnich hangi alanda yaptığı çalışmalarla dünyaca tanınmıştır?
[ { "answer_start": 195, "text": "Hemoglobin" } ]
Ayten Arcasoy
8,940
Ankara Üniversitesi Çocuk Kliniğinin ilk kuruluş ve yerleşim aşamasında Ayten Arcasoy, Hematoloji ve Onkoloji bölümünde bir Hematoloji araştırma laboratuvarı kurma düşüncesi üzerinde yoğunlaşır. Hemoglobin konusunda dünyaca tanınmış bilim insanlarından biri olan Washington Üniversitesi'nden Prof. Dr. Virginia Minnich bir yıllığına Türkiye'ye davet edilir. Virginia Minnich Türkiye'de kaldığı 1 yıl süre içerisinde (1964-1965) Dr. Ayten Arcasoy ile birlikte Çocuk Hastalıkları Kliniğinde modern bir Pediatrik Hematoloji Laboratuvarını kurar. Laboratuvarın sorumluluğunu Dr. Ayten Arcasoy üstlenir. Bu yıllardan başlayarak Pica (kil ve toprak yeme) sonucu gelişen demir ve çinko eksikliği, Talasemi ve anormal hemoglobin konularında çalışma ve projeler yapar.
Ayten Arcasoy, Pediatrik Hematoloji Laboratuvarı kurulduktan sonra hangi alanlarda çalışmalar yapmıştır?
[ { "answer_start": 624, "text": "Pica (kil ve toprak yeme) sonucu gelişen demir ve çinko eksikliği, Talasemi ve anormal hemoglobin" } ]
Ayten Arcasoy
8,941
Ankara Üniversitesi Çocuk Kliniğinin ilk kuruluş ve yerleşim aşamasında Ayten Arcasoy, Hematoloji ve Onkoloji bölümünde bir Hematoloji araştırma laboratuvarı kurma düşüncesi üzerinde yoğunlaşır. Hemoglobin konusunda dünyaca tanınmış bilim insanlarından biri olan Washington Üniversitesi'nden Prof. Dr. Virginia Minnich bir yıllığına Türkiye'ye davet edilir. Virginia Minnich Türkiye'de kaldığı 1 yıl süre içerisinde (1964-1965) Dr. Ayten Arcasoy ile birlikte Çocuk Hastalıkları Kliniğinde modern bir Pediatrik Hematoloji Laboratuvarını kurar. Laboratuvarın sorumluluğunu Dr. Ayten Arcasoy üstlenir. Bu yıllardan başlayarak Pica (kil ve toprak yeme) sonucu gelişen demir ve çinko eksikliği, Talasemi ve anormal hemoglobin konularında çalışma ve projeler yapar.
Ayten Arcasoy hangi tıbbi ütilerin ilk defa kurulmasınnı sağlamıştır?
[ { "answer_start": 136, "text": "Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Ünitesi" } ]
Ayten Arcasoy
8,942
Bu araştırma laboratuvarı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunca (TÜBİTAK) da desteklenmiştir. Bu sayede ilk defa 1975 yılında, Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Ünitesinin kurulması sağlanmıştır. Daha sonra eser elementler ve çinko üzerine yoğunlaşan çalışmalar nedeniyle ve yine TÜBİTAK tarafından desteklenen “Çinko Eksikliği ve Tedavisi Araştırma Ünitesi” Prof. Dr. Ayten Arcasoy başkanlığında kurulur. Başta Hemoglobin J Ankara olmak üzere çok sayıda anormal hemoglobini Türk toplumunda tespit eder. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak Ankara Thalassemia Derneği'nin kurulmasına öncülük eder ve 1989-2005 yılları arasında başkanlığını yapar. Dr. Arcasoy, kan hastalıklarının tanısında iyi hazırlanmış bir kan yaymasının, deneyimli ve dikkatli bir hekim tarafından mikroskopta incelenmesinin önemini her fırsatta belirtir ve uygulardı. 1983 yılında kliniğe kazandırmış olduğu beş başlı eğitim mikroskobu halen kullanılmaktadır.
Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Ünitesi ilk defa hangi yılda kurulmuştur?
[ { "answer_start": 122, "text": "1975" } ]
Ayten Arcasoy
8,943
Bu araştırma laboratuvarı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunca (TÜBİTAK) da desteklenmiştir. Bu sayede ilk defa 1975 yılında, Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Ünitesinin kurulması sağlanmıştır. Daha sonra eser elementler ve çinko üzerine yoğunlaşan çalışmalar nedeniyle ve yine TÜBİTAK tarafından desteklenen “Çinko Eksikliği ve Tedavisi Araştırma Ünitesi” Prof. Dr. Ayten Arcasoy başkanlığında kurulur. Başta Hemoglobin J Ankara olmak üzere çok sayıda anormal hemoglobini Türk toplumunda tespit eder. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak Ankara Thalassemia Derneği'nin kurulmasına öncülük eder ve 1989-2005 yılları arasında başkanlığını yapar. Dr. Arcasoy, kan hastalıklarının tanısında iyi hazırlanmış bir kan yaymasının, deneyimli ve dikkatli bir hekim tarafından mikroskopta incelenmesinin önemini her fırsatta belirtir ve uygulardı. 1983 yılında kliniğe kazandırmış olduğu beş başlı eğitim mikroskobu halen kullanılmaktadır.
Ayten Arcasoy Ankara Thalassemia Derneği'nin başkanlığını hangi tarihler arasında yapmıştır?
[ { "answer_start": 609, "text": "1989-2005" } ]
Ayten Arcasoy
8,944
Bu araştırma laboratuvarı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunca (TÜBİTAK) da desteklenmiştir. Bu sayede ilk defa 1975 yılında, Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Ünitesinin kurulması sağlanmıştır. Daha sonra eser elementler ve çinko üzerine yoğunlaşan çalışmalar nedeniyle ve yine TÜBİTAK tarafından desteklenen “Çinko Eksikliği ve Tedavisi Araştırma Ünitesi” Prof. Dr. Ayten Arcasoy başkanlığında kurulur. Başta Hemoglobin J Ankara olmak üzere çok sayıda anormal hemoglobini Türk toplumunda tespit eder. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak Ankara Thalassemia Derneği'nin kurulmasına öncülük eder ve 1989-2005 yılları arasında başkanlığını yapar. Dr. Arcasoy, kan hastalıklarının tanısında iyi hazırlanmış bir kan yaymasının, deneyimli ve dikkatli bir hekim tarafından mikroskopta incelenmesinin önemini her fırsatta belirtir ve uygulardı. 1983 yılında kliniğe kazandırmış olduğu beş başlı eğitim mikroskobu halen kullanılmaktadır.
Ayten Arcasoy talasemi ve hemoglobinopati hastalıklarının önlenmesi konusunda hangi yasanın TBMM'den geçmesini sağlamıştır?
[ { "answer_start": 107, "text": "Kalıtsal Kan Hastalıkları ile Mücadele" } ]
Ayten Arcasoy
8,945
Dr. Ayten Arcasoy, talasemi ve Hemoglobinopati hastalıklarının önlenmesi konusunda, 1993 yılında TBMM den “Kalıtsal Kan Hastalıkları ile Mücadele” kanununun geçmesini sağlar, böylece Antalya, Antakya, Mersin ve Muğla'da Talasemi merkezlerinin kurulmasına öncülük eder.
Harezmî hangi yüzyılda yaşamıştır?
[ { "answer_start": 9, "text": "9. yüzyıl" } ]
El-Harezmi
8,946
Harezmî, 9. yüzyılda yaşayan ve cebir alanında ilk defa eser yazan Müslüman Türk matematik, coğrafya ve astronomi alimidir. Harezmî 780 yılında Harezm'de doğmuştur. Daha sonra ilim öğrenmek amacıyla, kendi döneminin ilim merkezi olan Bağdat'a gitti. Bağdat'taki bilimler akademisi Darülhikme'de görev alan Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı.
Harezmî kaç yılında doğmuştur?
[ { "answer_start": 132, "text": "780" } ]
El-Harezmi
8,947
Harezmî, 9. yüzyılda yaşayan ve cebir alanında ilk defa eser yazan Müslüman Türk matematik, coğrafya ve astronomi alimidir. Harezmî 780 yılında Harezm'de doğmuştur. Daha sonra ilim öğrenmek amacıyla, kendi döneminin ilim merkezi olan Bağdat'a gitti. Bağdat'taki bilimler akademisi Darülhikme'de görev alan Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı.
Harezmî nerede doğmuştur?
[ { "answer_start": 0, "text": "Harezm" } ]
El-Harezmi
8,948
Harezmî, 9. yüzyılda yaşayan ve cebir alanında ilk defa eser yazan Müslüman Türk matematik, coğrafya ve astronomi alimidir. Harezmî 780 yılında Harezm'de doğmuştur. Daha sonra ilim öğrenmek amacıyla, kendi döneminin ilim merkezi olan Bağdat'a gitti. Bağdat'taki bilimler akademisi Darülhikme'de görev alan Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı.
Harezmî ilim öğrenmek için nereye gitmiştir?
[ { "answer_start": 234, "text": "Bağdat" } ]
El-Harezmi
8,949
Harezmî, 9. yüzyılda yaşayan ve cebir alanında ilk defa eser yazan Müslüman Türk matematik, coğrafya ve astronomi alimidir. Harezmî 780 yılında Harezm'de doğmuştur. Daha sonra ilim öğrenmek amacıyla, kendi döneminin ilim merkezi olan Bağdat'a gitti. Bağdat'taki bilimler akademisi Darülhikme'de görev alan Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı.
Harezmî Darülhikme'de hangi alanlarda çalışmalar yapmıştır?
[ { "answer_start": 315, "text": "matematik, astronomi ve coğrafya" } ]
El-Harezmi
8,950
Harezmî, 9. yüzyılda yaşayan ve cebir alanında ilk defa eser yazan Müslüman Türk matematik, coğrafya ve astronomi alimidir. Harezmî 780 yılında Harezm'de doğmuştur. Daha sonra ilim öğrenmek amacıyla, kendi döneminin ilim merkezi olan Bağdat'a gitti. Bağdat'taki bilimler akademisi Darülhikme'de görev alan Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı.
Harezmî birinci ve ikinci dereceden denklemleri hangi metotla çözmüştür?
[ { "answer_start": 59, "text": "analitik" } ]
El-Harezmi
8,951
Harezmî, ilk defa, birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotla; bir bilinmeyenli denklemleri de cebirsel ve geometrik metotlarla çözmenin kural ve yöntemlerini tespit etti. Matematikte ilk kez sıfır rakamını kullanan Harezmî, cebir bilimini metodik ve sistematik olarak ortaya koydu. Kendisinden önceki cebire ait konuları, yine ilk kez ‘cebir' adı altında sistemleştirdi.
Harezmî bbir bilinmeyenli denklemleri hangi metotlarla çözmüştür?
[ { "answer_start": 109, "text": "cebirsel ve geometrik" } ]
El-Harezmi
8,952
Harezmî, ilk defa, birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotla; bir bilinmeyenli denklemleri de cebirsel ve geometrik metotlarla çözmenin kural ve yöntemlerini tespit etti. Matematikte ilk kez sıfır rakamını kullanan Harezmî, cebir bilimini metodik ve sistematik olarak ortaya koydu. Kendisinden önceki cebire ait konuları, yine ilk kez ‘cebir' adı altında sistemleştirdi.
Harezmî matematikte ilk defa hangi rakamı kullanmıştır?
[ { "answer_start": 206, "text": "sıfır" } ]
El-Harezmi
8,953
Harezmî, ilk defa, birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotla; bir bilinmeyenli denklemleri de cebirsel ve geometrik metotlarla çözmenin kural ve yöntemlerini tespit etti. Matematikte ilk kez sıfır rakamını kullanan Harezmî, cebir bilimini metodik ve sistematik olarak ortaya koydu. Kendisinden önceki cebire ait konuları, yine ilk kez ‘cebir' adı altında sistemleştirdi.
Kendisinden önceki cebire ait konuları hangi ad altında sistemleştirmiştir?
[ { "answer_start": 109, "text": "cebir" } ]
El-Harezmi
8,954
Harezmî, ilk defa, birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotla; bir bilinmeyenli denklemleri de cebirsel ve geometrik metotlarla çözmenin kural ve yöntemlerini tespit etti. Matematikte ilk kez sıfır rakamını kullanan Harezmî, cebir bilimini metodik ve sistematik olarak ortaya koydu. Kendisinden önceki cebire ait konuları, yine ilk kez ‘cebir' adı altında sistemleştirdi.
Harezmî hangi alanlarda eserler yazmıştır?
[ { "answer_start": 9, "text": "matematik, astronomi ve coğrafya" } ]
El-Harezmi
8,955
Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında çok sayıda eser yazdı. Yeryüzünün çapına ait hesaplarını Kitâbu Sûreti'l-Arz adlı kitabında topladı. Bu eserde, Nil Nehri'nin kaynağını açıklayan Harezmî, Batlamyus'un astronomik cetvellerini de düzeltti. Güneş ve ay tutulmasına dair incelemelerini topladığı Zîcü'l-Harezmî adlı eserinde ise, astronomi için gerekli trigonometri bilgi ve cetvellerini de verdi. Harezmî, 850 yılında Bağdat'ta vefat etti. Üç oğlu olup, hepsi de matematik ilmi üzerinde ciddi çalışmalarıyla tanınır.
Harezmî yeryüzünün çapına ait hesaplarını hangi kitabında toplamıştır?
[ { "answer_start": 108, "text": "Kitâbu Sûreti'l-Arz" } ]
El-Harezmi
8,956
Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında çok sayıda eser yazdı. Yeryüzünün çapına ait hesaplarını Kitâbu Sûreti'l-Arz adlı kitabında topladı. Bu eserde, Nil Nehri'nin kaynağını açıklayan Harezmî, Batlamyus'un astronomik cetvellerini de düzeltti. Güneş ve ay tutulmasına dair incelemelerini topladığı Zîcü'l-Harezmî adlı eserinde ise, astronomi için gerekli trigonometri bilgi ve cetvellerini de verdi. Harezmî, 850 yılında Bağdat'ta vefat etti. Üç oğlu olup, hepsi de matematik ilmi üzerinde ciddi çalışmalarıyla tanınır.
Harezmî Zîcü'l-Harezmî isimli kitabında hangi bilgileri vermiştir?
[ { "answer_start": 344, "text": "astronomi için gerekli trigonometri bilgi ve cetvellerini" } ]
El-Harezmi
8,957
Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında çok sayıda eser yazdı. Yeryüzünün çapına ait hesaplarını Kitâbu Sûreti'l-Arz adlı kitabında topladı. Bu eserde, Nil Nehri'nin kaynağını açıklayan Harezmî, Batlamyus'un astronomik cetvellerini de düzeltti. Güneş ve ay tutulmasına dair incelemelerini topladığı Zîcü'l-Harezmî adlı eserinde ise, astronomi için gerekli trigonometri bilgi ve cetvellerini de verdi. Harezmî, 850 yılında Bağdat'ta vefat etti. Üç oğlu olup, hepsi de matematik ilmi üzerinde ciddi çalışmalarıyla tanınır.
Harezmî ne zaman ölmüştür?
[ { "answer_start": 421, "text": "850" } ]
El-Harezmi
8,958
Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında çok sayıda eser yazdı. Yeryüzünün çapına ait hesaplarını Kitâbu Sûreti'l-Arz adlı kitabında topladı. Bu eserde, Nil Nehri'nin kaynağını açıklayan Harezmî, Batlamyus'un astronomik cetvellerini de düzeltti. Güneş ve ay tutulmasına dair incelemelerini topladığı Zîcü'l-Harezmî adlı eserinde ise, astronomi için gerekli trigonometri bilgi ve cetvellerini de verdi. Harezmî, 850 yılında Bağdat'ta vefat etti. Üç oğlu olup, hepsi de matematik ilmi üzerinde ciddi çalışmalarıyla tanınır.
Harezmî nerede ölmüştür?
[ { "answer_start": 433, "text": "Bağdat" } ]
El-Harezmi
8,959
Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında çok sayıda eser yazdı. Yeryüzünün çapına ait hesaplarını Kitâbu Sûreti'l-Arz adlı kitabında topladı. Bu eserde, Nil Nehri'nin kaynağını açıklayan Harezmî, Batlamyus'un astronomik cetvellerini de düzeltti. Güneş ve ay tutulmasına dair incelemelerini topladığı Zîcü'l-Harezmî adlı eserinde ise, astronomi için gerekli trigonometri bilgi ve cetvellerini de verdi. Harezmî, 850 yılında Bağdat'ta vefat etti. Üç oğlu olup, hepsi de matematik ilmi üzerinde ciddi çalışmalarıyla tanınır.
İbni Sina tıp alanında neyi keşfetmiştir?
[ { "answer_start": 95, "text": "mikrobun varlığını" } ]
İbn-i Sina
8,960
980-1037 yılları arasında bugün ki Özbekistan sınırlarında yaşamış olan İbni Sina tıp alanında mikrobun varlığını keşfeden bilim adamı olup, 150 den fazla eser bırakmıştır bunlardan 17 tanesi tıp ile alakalıdır.
İbni Sina'nın eserlerinin kaçı tıp ile alakalıdır?
[ { "answer_start": 182, "text": "17" } ]
İbn-i Sina
8,961
980-1037 yılları arasında bugün ki Özbekistan sınırlarında yaşamış olan İbni Sina tıp alanında mikrobun varlığını keşfeden bilim adamı olup, 150 den fazla eser bırakmıştır bunlardan 17 tanesi tıp ile alakalıdır.
İbni Sina felsefe konularında hangi kitapları yazmıştır?
[ { "answer_start": 187, "text": "Belirtiler ve Uyarılar, Kurtuluş Kitabı" } ]
İbn-i Sina
8,962
Devlet hizmetlerinde bakan, hekim ve filozof olarak görev aldığından gündüz devlet işlerinde gece bilim işlerinde çalışarak eserler ortaya koymuştur. Felsefe konularında kitaplar yazmış, Belirtiler ve Uyarılar, Kurtuluş Kitabı gibi bu alanda meşhur eserlerini vermiştir. Tıp Kanunu kitabı 1000.000 kelimelik bir tıp ansiklopedisidir. Bu kitapları tüm dünyada ders kitabı olarak okutulmuştur.
İbni Sina'nın Tıp Kanunu kitabı kaç kelimden oluşmaktadır?
[ { "answer_start": 289, "text": "1000.000" } ]
İbn-i Sina
8,963
Devlet hizmetlerinde bakan, hekim ve filozof olarak görev aldığından gündüz devlet işlerinde gece bilim işlerinde çalışarak eserler ortaya koymuştur. Felsefe konularında kitaplar yazmış, Belirtiler ve Uyarılar, Kurtuluş Kitabı gibi bu alanda meşhur eserlerini vermiştir. Tıp Kanunu kitabı 1000.000 kelimelik bir tıp ansiklopedisidir. Bu kitapları tüm dünyada ders kitabı olarak okutulmuştur.
Câbir bin Hayyân ömrünün büyük bir kısmını hangi şehirde geçirmiştir?
[ { "answer_start": 191, "text": "Kufe" } ]
Câbir bin Hayyân
8,964
Câbir bin Hayyân, tüm bilim insanları tarafından kimyanın tartışmasız babası olarak tanınır. Hayatı yılları arasında geçen ve bir eczacının oğlu olan Câbir, ömrünün büyük bir kısmını Irakın Kufe şehrinde geçirdi ve burada kimyayı bilimsel olarak sistemleştirdi. Sürekli laboratuarda çalışan Câbir, süblimleştirme, sıvılaştırma, kristalleştirme, damıtma, saflaştırma, cıvayla karıştırma, oksitleme, buharlaştırma ve filtrasyon gibi işlemleri geliştirip mükemmelleştirdi; şapı damıtmak suretiyle sülfürik asit üretti ve maddeleri gazlar, metaller ve minareler olarak sınıflandırmaya başladı. Kimyasalların özelliklerini yitirmeksizin birleşerek, gözle görülmeyen element bileşikleri oluşturması hakkında da yazdı. Tüm bunlar bugün herkesin bilebileceği bir şey gibi görünse de, bundan bin iki yüz elli yıl öncesi için Câbir, zamanının çok ilerisinde bir kişiydi.
Câbir bin Hayyân maddeleri nasıl sınıflandırmıştır?
[ { "answer_start": 529, "text": "gazlar, metaller ve minareler" } ]
Câbir bin Hayyân
8,965
Câbir bin Hayyân, tüm bilim insanları tarafından kimyanın tartışmasız babası olarak tanınır. Hayatı yılları arasında geçen ve bir eczacının oğlu olan Câbir, ömrünün büyük bir kısmını Irakın Kufe şehrinde geçirdi ve burada kimyayı bilimsel olarak sistemleştirdi. Sürekli laboratuarda çalışan Câbir, süblimleştirme, sıvılaştırma, kristalleştirme, damıtma, saflaştırma, cıvayla karıştırma, oksitleme, buharlaştırma ve filtrasyon gibi işlemleri geliştirip mükemmelleştirdi; şapı damıtmak suretiyle sülfürik asit üretti ve maddeleri gazlar, metaller ve minareler olarak sınıflandırmaya başladı. Kimyasalların özelliklerini yitirmeksizin birleşerek, gözle görülmeyen element bileşikleri oluşturması hakkında da yazdı. Tüm bunlar bugün herkesin bilebileceği bir şey gibi görünse de, bundan bin iki yüz elli yıl öncesi için Câbir, zamanının çok ilerisinde bir kişiydi.
Câbir bin Hayyân nasıl sülfürik asit üretmiştir?
[ { "answer_start": 471, "text": "şapı damıtmak suretiyle" } ]
Câbir bin Hayyân
8,966
Câbir bin Hayyân, tüm bilim insanları tarafından kimyanın tartışmasız babası olarak tanınır. Hayatı yılları arasında geçen ve bir eczacının oğlu olan Câbir, ömrünün büyük bir kısmını Irakın Kufe şehrinde geçirdi ve burada kimyayı bilimsel olarak sistemleştirdi. Sürekli laboratuarda çalışan Câbir, süblimleştirme, sıvılaştırma, kristalleştirme, damıtma, saflaştırma, cıvayla karıştırma, oksitleme, buharlaştırma ve filtrasyon gibi işlemleri geliştirip mükemmelleştirdi; şapı damıtmak suretiyle sülfürik asit üretti ve maddeleri gazlar, metaller ve minareler olarak sınıflandırmaya başladı. Kimyasalların özelliklerini yitirmeksizin birleşerek, gözle görülmeyen element bileşikleri oluşturması hakkında da yazdı. Tüm bunlar bugün herkesin bilebileceği bir şey gibi görünse de, bundan bin iki yüz elli yıl öncesi için Câbir, zamanının çok ilerisinde bir kişiydi.
Câbir bin Hayyân hangi İşlemleri geliştirip mükemmelleştimiştir?
[ { "answer_start": 299, "text": "süblimleştirme, sıvılaştırma, kristalleştirme, damıtma, saflaştırma, cıvayla karıştırma, oksitleme, buharlaştırma ve filtrasyon" } ]
Câbir bin Hayyân
8,967
Câbir bin Hayyân, tüm bilim insanları tarafından kimyanın tartışmasız babası olarak tanınır. Hayatı yılları arasında geçen ve bir eczacının oğlu olan Câbir, ömrünün büyük bir kısmını Irakın Kufe şehrinde geçirdi ve burada kimyayı bilimsel olarak sistemleştirdi. Sürekli laboratuarda çalışan Câbir, süblimleştirme, sıvılaştırma, kristalleştirme, damıtma, saflaştırma, cıvayla karıştırma, oksitleme, buharlaştırma ve filtrasyon gibi işlemleri geliştirip mükemmelleştirdi; şapı damıtmak suretiyle sülfürik asit üretti ve maddeleri gazlar, metaller ve minareler olarak sınıflandırmaya başladı. Kimyasalların özelliklerini yitirmeksizin birleşerek, gözle görülmeyen element bileşikleri oluşturması hakkında da yazdı. Tüm bunlar bugün herkesin bilebileceği bir şey gibi görünse de, bundan bin iki yüz elli yıl öncesi için Câbir, zamanının çok ilerisinde bir kişiydi.
Câbir bin Hayyân'ın en önemli araştırması ne üzerinedir?
[ { "answer_start": 82, "text": "asitler" } ]
Câbir bin Hayyân
8,968
Ampirik çalışmaya çok önem veren bu seçkin bilim insanının en önemli araştırması, asitler üzerinedir. Eski dünyada, sirkeye tadını veren asetik asitten daha güçlü bir asit bilinmemekteydi. Günümüzde kimya endüstrisinin vazgeçilmezlerinden olan sülfürik, nitrik ve nitromuriyatik asitleri keşfeden Câbir, kimyasal deney olasılıklarını önemli ölçüde artırmıştır.
Eski dünyada en güçlü asit olarak bilinen asit neydi?
[ { "answer_start": 137, "text": "asetik asit" } ]
Câbir bin Hayyân
8,969
Ampirik çalışmaya çok önem veren bu seçkin bilim insanının en önemli araştırması, asitler üzerinedir. Eski dünyada, sirkeye tadını veren asetik asitten daha güçlü bir asit bilinmemekteydi. Günümüzde kimya endüstrisinin vazgeçilmezlerinden olan sülfürik, nitrik ve nitromuriyatik asitleri keşfeden Câbir, kimyasal deney olasılıklarını önemli ölçüde artırmıştır.
Câbir bin Hayyân günümüzde hala kimya endüstrisinde kullanılan hangi asitleri keşfetmiştir?
[ { "answer_start": 244, "text": "sülfürik, nitrik ve nitromuriyatik" } ]
Câbir bin Hayyân
8,970
Ampirik çalışmaya çok önem veren bu seçkin bilim insanının en önemli araştırması, asitler üzerinedir. Eski dünyada, sirkeye tadını veren asetik asitten daha güçlü bir asit bilinmemekteydi. Günümüzde kimya endüstrisinin vazgeçilmezlerinden olan sülfürik, nitrik ve nitromuriyatik asitleri keşfeden Câbir, kimyasal deney olasılıklarını önemli ölçüde artırmıştır.
Câbir bin Hayyân'ın keşfettiği hassas kantar 1 kiligromdan kaç kat daha küçük ağırlıkları ölçebiliyordu?
[ { "answer_start": 57, "text": "6480" } ]
Câbir bin Hayyân
8,971
Takribi 1 kilograma denk gelen ratıl ağırlık biriminden, 6480 kat daha küçük ağırlıkları ölçebilen bir hassas kantar geliştirdi. Oksitlenmenin olduğu belirli durumlarda metallerin ağırlığının azaldığını ortaya koydu. Onun çalışmaları arasında Kimyasal Özellikler Üzerine Büyük Kitap, Ağırlık ve Ölçü Birimleri, Kimyasal Bileşikler ve Boyalar gibi eserler yer almaktadır. Bu eserlerde su banyosunun ve kimyasal fırının kullanımı açıklanmakta, cıva oksit ve sülfür bileşikleri gibi önemli kimyasal maddelerden bahsedilmektedir.
Câbir bin Hayyân'ın çalışmaları arasında hangi eserler yer almaktadır?
[ { "answer_start": 243, "text": "Kimyasal Özellikler Üzerine Büyük Kitap, Ağırlık ve Ölçü Birimleri, Kimyasal Bileşikler ve Boyalar" } ]
Câbir bin Hayyân
8,972
Takribi 1 kilograma denk gelen ratıl ağırlık biriminden, 6480 kat daha küçük ağırlıkları ölçebilen bir hassas kantar geliştirdi. Oksitlenmenin olduğu belirli durumlarda metallerin ağırlığının azaldığını ortaya koydu. Onun çalışmaları arasında Kimyasal Özellikler Üzerine Büyük Kitap, Ağırlık ve Ölçü Birimleri, Kimyasal Bileşikler ve Boyalar gibi eserler yer almaktadır. Bu eserlerde su banyosunun ve kimyasal fırının kullanımı açıklanmakta, cıva oksit ve sülfür bileşikleri gibi önemli kimyasal maddelerden bahsedilmektedir.
Câbir bin Hayyân'ın eserlerinde nelerin kullanımı açıklanmaktadır?
[ { "answer_start": 442, "text": "cıva oksit ve sülfür bileşikleri" } ]
Câbir bin Hayyân
8,973
Takribi 1 kilograma denk gelen ratıl ağırlık biriminden, 6480 kat daha küçük ağırlıkları ölçebilen bir hassas kantar geliştirdi. Oksitlenmenin olduğu belirli durumlarda metallerin ağırlığının azaldığını ortaya koydu. Onun çalışmaları arasında Kimyasal Özellikler Üzerine Büyük Kitap, Ağırlık ve Ölçü Birimleri, Kimyasal Bileşikler ve Boyalar gibi eserler yer almaktadır. Bu eserlerde su banyosunun ve kimyasal fırının kullanımı açıklanmakta, cıva oksit ve sülfür bileşikleri gibi önemli kimyasal maddelerden bahsedilmektedir.
Câbir bin Hayyân'ın eserlerinde hangi önemli kimyasal maddelerden bahsedilmektedir?
[ { "answer_start": 442, "text": "cıva oksit ve sülfür bileşikleri" } ]
Câbir bin Hayyân
8,974
Takribi 1 kilograma denk gelen ratıl ağırlık biriminden, 6480 kat daha küçük ağırlıkları ölçebilen bir hassas kantar geliştirdi. Oksitlenmenin olduğu belirli durumlarda metallerin ağırlığının azaldığını ortaya koydu. Onun çalışmaları arasında Kimyasal Özellikler Üzerine Büyük Kitap, Ağırlık ve Ölçü Birimleri, Kimyasal Bileşikler ve Boyalar gibi eserler yer almaktadır. Bu eserlerde su banyosunun ve kimyasal fırının kullanımı açıklanmakta, cıva oksit ve sülfür bileşikleri gibi önemli kimyasal maddelerden bahsedilmektedir.
Câbir bin Hayyân'ın hangi çalışmaları döküm tekniklerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur?
[ { "answer_start": 8, "text": "metallerin rafine edilmesi ve çelik hazırlanması" } ]
Câbir bin Hayyân
8,975
Câbirin metallerin rafine edilmesi ve çelik hazırlanması konusundaki çalışmaları döküm tekniklerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Kimya teorisine göre en büyük katkıları arasında metallerin yapısı konusundaki görüşleri yer almakta olup bu görüşler, çok az değişikle modern kimyanın başlangıcı sayılan 18. yüzyıla kadar ulaşmıştır. Bu araştırmaların tamamı, Irak'taki Kufe şehrinin Şam Kapısı olarak bilinen mahallesinde yapılan hafriyat çalışmaları sırasında, ölümünden iki yüz yıl sonra yeniden ortaya çıkarılan laboratuarında yapılmıştı. Molozlardan çıkarılanların arasında bir hayvan ve büyükçe bir parça altın da bulunuyordu.
Câbir bin Hayyân'ın hangi konudaki görüşleri kimya teorisine göre en büyük katkıları arasında yer almaktadır?
[ { "answer_start": 183, "text": "metallerin yapısı" } ]
Câbir bin Hayyân
8,976
Câbirin metallerin rafine edilmesi ve çelik hazırlanması konusundaki çalışmaları döküm tekniklerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Kimya teorisine göre en büyük katkıları arasında metallerin yapısı konusundaki görüşleri yer almakta olup bu görüşler, çok az değişikle modern kimyanın başlangıcı sayılan 18. yüzyıla kadar ulaşmıştır. Bu araştırmaların tamamı, Irak'taki Kufe şehrinin Şam Kapısı olarak bilinen mahallesinde yapılan hafriyat çalışmaları sırasında, ölümünden iki yüz yıl sonra yeniden ortaya çıkarılan laboratuarında yapılmıştı. Molozlardan çıkarılanların arasında bir hayvan ve büyükçe bir parça altın da bulunuyordu.
Câbir bin Hayyân'ın hangi konudaki görüşleri kimyanın başlangıcı sayılan 18. yüzyıla kadar ulaşmıştır?
[ { "answer_start": 183, "text": "metallerin yapısı" } ]
Câbir bin Hayyân
8,977
Câbirin metallerin rafine edilmesi ve çelik hazırlanması konusundaki çalışmaları döküm tekniklerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Kimya teorisine göre en büyük katkıları arasında metallerin yapısı konusundaki görüşleri yer almakta olup bu görüşler, çok az değişikle modern kimyanın başlangıcı sayılan 18. yüzyıla kadar ulaşmıştır. Bu araştırmaların tamamı, Irak'taki Kufe şehrinin Şam Kapısı olarak bilinen mahallesinde yapılan hafriyat çalışmaları sırasında, ölümünden iki yüz yıl sonra yeniden ortaya çıkarılan laboratuarında yapılmıştı. Molozlardan çıkarılanların arasında bir hayvan ve büyükçe bir parça altın da bulunuyordu.
Câbir bin Hayyân'ın metallerin yapısı konusundaki görüşleri hangi yüzyıla kadar ulaşmıştır?
[ { "answer_start": 305, "text": "18. yüzyıla kadar" } ]
Câbir bin Hayyân
8,978
Câbirin metallerin rafine edilmesi ve çelik hazırlanması konusundaki çalışmaları döküm tekniklerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Kimya teorisine göre en büyük katkıları arasında metallerin yapısı konusundaki görüşleri yer almakta olup bu görüşler, çok az değişikle modern kimyanın başlangıcı sayılan 18. yüzyıla kadar ulaşmıştır. Bu araştırmaların tamamı, Irak'taki Kufe şehrinin Şam Kapısı olarak bilinen mahallesinde yapılan hafriyat çalışmaları sırasında, ölümünden iki yüz yıl sonra yeniden ortaya çıkarılan laboratuarında yapılmıştı. Molozlardan çıkarılanların arasında bir hayvan ve büyükçe bir parça altın da bulunuyordu.
Câbir bin Hayyân'ın çalışma yaptığı laboratuarı ölümünden kaç yüz yıl sonra ortaya çıkmıştır?
[ { "answer_start": 474, "text": "iki yüz yıl" } ]
Câbir bin Hayyân
8,979
Câbirin metallerin rafine edilmesi ve çelik hazırlanması konusundaki çalışmaları döküm tekniklerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Kimya teorisine göre en büyük katkıları arasında metallerin yapısı konusundaki görüşleri yer almakta olup bu görüşler, çok az değişikle modern kimyanın başlangıcı sayılan 18. yüzyıla kadar ulaşmıştır. Bu araştırmaların tamamı, Irak'taki Kufe şehrinin Şam Kapısı olarak bilinen mahallesinde yapılan hafriyat çalışmaları sırasında, ölümünden iki yüz yıl sonra yeniden ortaya çıkarılan laboratuarında yapılmıştı. Molozlardan çıkarılanların arasında bir hayvan ve büyükçe bir parça altın da bulunuyordu.
Câbir bin Hayyân'ın çalışma yaptığı laboratuar iki yüz yıl sonra nasıl ortaya çıkmıştır?
[ { "answer_start": 360, "text": " Irak'taki Kufe şehrinin Şam Kapısı olarak bilinen mahallesinde yapılan hafriyat çalışmaları sırasında" } ]
Câbir bin Hayyân
8,980
Câbirin metallerin rafine edilmesi ve çelik hazırlanması konusundaki çalışmaları döküm tekniklerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Kimya teorisine göre en büyük katkıları arasında metallerin yapısı konusundaki görüşleri yer almakta olup bu görüşler, çok az değişikle modern kimyanın başlangıcı sayılan 18. yüzyıla kadar ulaşmıştır. Bu araştırmaların tamamı, Irak'taki Kufe şehrinin Şam Kapısı olarak bilinen mahallesinde yapılan hafriyat çalışmaları sırasında, ölümünden iki yüz yıl sonra yeniden ortaya çıkarılan laboratuarında yapılmıştı. Molozlardan çıkarılanların arasında bir hayvan ve büyükçe bir parça altın da bulunuyordu.
Molozlardan çıkanlar arasında neler vardı?
[ { "answer_start": 580, "text": "bir hayvan ve büyükçe bir parça altın" } ]
Câbir bin Hayyân
8,981
Câbirin metallerin rafine edilmesi ve çelik hazırlanması konusundaki çalışmaları döküm tekniklerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Kimya teorisine göre en büyük katkıları arasında metallerin yapısı konusundaki görüşleri yer almakta olup bu görüşler, çok az değişikle modern kimyanın başlangıcı sayılan 18. yüzyıla kadar ulaşmıştır. Bu araştırmaların tamamı, Irak'taki Kufe şehrinin Şam Kapısı olarak bilinen mahallesinde yapılan hafriyat çalışmaları sırasında, ölümünden iki yüz yıl sonra yeniden ortaya çıkarılan laboratuarında yapılmıştı. Molozlardan çıkarılanların arasında bir hayvan ve büyükçe bir parça altın da bulunuyordu.
ilim tahsilini nerede yapmıştır?
[ { "answer_start": 43, "text": "Fergana" } ]
Fergânî
8,982
İlim tahsilini zamanın kültür merkezi olan Fergana'da yaptı. Sonra, Bağdat'a gitti. Kısa sürede kendisini tanıtan Fergânî, astronomi ve matematik alanında kendisini kabul ettirdi. Abbasi halifeleri Memun, Mutasım, el-Vasık ve el-Mütevekkil devirlerinde önemli ilmi araştırmalar yaptı ve birçok eser yazdı. Halife Mütevekkil, konusunda söz sahibi olan Fergânî'yi 861 yılında Nil kıyısındaki ölçümleri yapabilmek için, Ravda adasında bulunan nilometrenin inşasını yönetmesi ve yapılan ölçüm işlerine nezaret etmesi için Mısır'a gönderdi.
Fergânî hangi alanlarda yaptığı çalışmalarla kendisini kabul ettirmiştir?
[ { "answer_start": 123, "text": "astronomi ve matematik" } ]
Fergânî
8,983
İlim tahsilini zamanın kültür merkezi olan Fergana'da yaptı. Sonra, Bağdat'a gitti. Kısa sürede kendisini tanıtan Fergânî, astronomi ve matematik alanında kendisini kabul ettirdi. Abbasi halifeleri Memun, Mutasım, el-Vasık ve el-Mütevekkil devirlerinde önemli ilmi araştırmalar yaptı ve birçok eser yazdı. Halife Mütevekkil, konusunda söz sahibi olan Fergânî'yi 861 yılında Nil kıyısındaki ölçümleri yapabilmek için, Ravda adasında bulunan nilometrenin inşasını yönetmesi ve yapılan ölçüm işlerine nezaret etmesi için Mısır'a gönderdi.
Fergânî hangi halife dönemlerinde araştırmalar yapmıştır?
[ { "answer_start": 198, "text": "Memun, Mutasım, el-Vasık ve el-Mütevekkil" } ]
Fergânî
8,984
İlim tahsilini zamanın kültür merkezi olan Fergana'da yaptı. Sonra, Bağdat'a gitti. Kısa sürede kendisini tanıtan Fergânî, astronomi ve matematik alanında kendisini kabul ettirdi. Abbasi halifeleri Memun, Mutasım, el-Vasık ve el-Mütevekkil devirlerinde önemli ilmi araştırmalar yaptı ve birçok eser yazdı. Halife Mütevekkil, konusunda söz sahibi olan Fergânî'yi 861 yılında Nil kıyısındaki ölçümleri yapabilmek için, Ravda adasında bulunan nilometrenin inşasını yönetmesi ve yapılan ölçüm işlerine nezaret etmesi için Mısır'a gönderdi.
Halife Mütevekkil hangi yıl Fergânî'yi Mısır'a göndermiştir?
[ { "answer_start": 362, "text": "861" } ]
Fergânî
8,985
İlim tahsilini zamanın kültür merkezi olan Fergana'da yaptı. Sonra, Bağdat'a gitti. Kısa sürede kendisini tanıtan Fergânî, astronomi ve matematik alanında kendisini kabul ettirdi. Abbasi halifeleri Memun, Mutasım, el-Vasık ve el-Mütevekkil devirlerinde önemli ilmi araştırmalar yaptı ve birçok eser yazdı. Halife Mütevekkil, konusunda söz sahibi olan Fergânî'yi 861 yılında Nil kıyısındaki ölçümleri yapabilmek için, Ravda adasında bulunan nilometrenin inşasını yönetmesi ve yapılan ölçüm işlerine nezaret etmesi için Mısır'a gönderdi.
Halife Mütevekkil 861 yılında Fergânî'yi nereye göndermiştir?
[ { "answer_start": 518, "text": "Mısır" } ]
Fergânî
8,986
İlim tahsilini zamanın kültür merkezi olan Fergana'da yaptı. Sonra, Bağdat'a gitti. Kısa sürede kendisini tanıtan Fergânî, astronomi ve matematik alanında kendisini kabul ettirdi. Abbasi halifeleri Memun, Mutasım, el-Vasık ve el-Mütevekkil devirlerinde önemli ilmi araştırmalar yaptı ve birçok eser yazdı. Halife Mütevekkil, konusunda söz sahibi olan Fergânî'yi 861 yılında Nil kıyısındaki ölçümleri yapabilmek için, Ravda adasında bulunan nilometrenin inşasını yönetmesi ve yapılan ölçüm işlerine nezaret etmesi için Mısır'a gönderdi.
Hangi halife 861 yılında Fergânî'yi Mısır'a göndermiştir?
[ { "answer_start": 306, "text": "Halife Mütevekkil" } ]
Fergânî
8,987
İlim tahsilini zamanın kültür merkezi olan Fergana'da yaptı. Sonra, Bağdat'a gitti. Kısa sürede kendisini tanıtan Fergânî, astronomi ve matematik alanında kendisini kabul ettirdi. Abbasi halifeleri Memun, Mutasım, el-Vasık ve el-Mütevekkil devirlerinde önemli ilmi araştırmalar yaptı ve birçok eser yazdı. Halife Mütevekkil, konusunda söz sahibi olan Fergânî'yi 861 yılında Nil kıyısındaki ölçümleri yapabilmek için, Ravda adasında bulunan nilometrenin inşasını yönetmesi ve yapılan ölçüm işlerine nezaret etmesi için Mısır'a gönderdi.
Kim gök cisimlerinin akıl dışı ruhi cisimler olduğunu kabul etmişti?
[ { "answer_start": 116, "text": "Batlamyus" } ]
Fergânî
8,988
Fergânî, Aklın prensiplerine uygun olmayan astronomiyi ilk defa tenkid edenler arasında yer aldı. Gök cisimlerinin, Batlamyus ve izindekilerinin iddia ettiği gibi bazı akıl dışı ruhi cisimler olduğunu kabul etmedi. Onların, akli, kati, homosentrik ve eksantrik daireler şeklinde hareketlere sahip olduklarını ispatladı. Kainatın ve gezegenlerin hacim ve büyüklükleri ile birbirine uzaklıklarını inceledi. Yaptığı hesaplamalar, Kopernik'e kadar Batı astronomisinde değişmez ölçüler olarak kabul edilerek asırlarca kullanıldı. Fergânî, Güneş'in yarıçapının uzunluğunun 3250 Arap mili olduğunu söyledi. Bu da 6.410.000 metre ve 3990 İngiliz miline eşittir.
Fergânî gök cisimlerinin hangi hareketlere sahip olduklarını ispatlamıştır?
[ { "answer_start": 224, "text": "akli, kati, homosentrik ve eksantrik daireler şeklinde" } ]
Fergânî
8,989
Fergânî, Aklın prensiplerine uygun olmayan astronomiyi ilk defa tenkid edenler arasında yer aldı. Gök cisimlerinin, Batlamyus ve izindekilerinin iddia ettiği gibi bazı akıl dışı ruhi cisimler olduğunu kabul etmedi. Onların, akli, kati, homosentrik ve eksantrik daireler şeklinde hareketlere sahip olduklarını ispatladı. Kainatın ve gezegenlerin hacim ve büyüklükleri ile birbirine uzaklıklarını inceledi. Yaptığı hesaplamalar, Kopernik'e kadar Batı astronomisinde değişmez ölçüler olarak kabul edilerek asırlarca kullanıldı. Fergânî, Güneş'in yarıçapının uzunluğunun 3250 Arap mili olduğunu söyledi. Bu da 6.410.000 metre ve 3990 İngiliz miline eşittir.
Fergânî Güneş'in yarıçapının uzunluğunun ne kadar olduğunu söylemiştir?
[ { "answer_start": 567, "text": "3250 Arap mili" } ]
Fergânî
8,990
Fergânî, Aklın prensiplerine uygun olmayan astronomiyi ilk defa tenkid edenler arasında yer aldı. Gök cisimlerinin, Batlamyus ve izindekilerinin iddia ettiği gibi bazı akıl dışı ruhi cisimler olduğunu kabul etmedi. Onların, akli, kati, homosentrik ve eksantrik daireler şeklinde hareketlere sahip olduklarını ispatladı. Kainatın ve gezegenlerin hacim ve büyüklükleri ile birbirine uzaklıklarını inceledi. Yaptığı hesaplamalar, Kopernik'e kadar Batı astronomisinde değişmez ölçüler olarak kabul edilerek asırlarca kullanıldı. Fergânî, Güneş'in yarıçapının uzunluğunun 3250 Arap mili olduğunu söyledi. Bu da 6.410.000 metre ve 3990 İngiliz miline eşittir.
3250 Arap mili kaç metreye eşittir?
[ { "answer_start": 606, "text": "6.410.000" } ]
Fergânî
8,991
Fergânî, Aklın prensiplerine uygun olmayan astronomiyi ilk defa tenkid edenler arasında yer aldı. Gök cisimlerinin, Batlamyus ve izindekilerinin iddia ettiği gibi bazı akıl dışı ruhi cisimler olduğunu kabul etmedi. Onların, akli, kati, homosentrik ve eksantrik daireler şeklinde hareketlere sahip olduklarını ispatladı. Kainatın ve gezegenlerin hacim ve büyüklükleri ile birbirine uzaklıklarını inceledi. Yaptığı hesaplamalar, Kopernik'e kadar Batı astronomisinde değişmez ölçüler olarak kabul edilerek asırlarca kullanıldı. Fergânî, Güneş'in yarıçapının uzunluğunun 3250 Arap mili olduğunu söyledi. Bu da 6.410.000 metre ve 3990 İngiliz miline eşittir.
3250 Arap mili kaç İngiliz miline eşittir?
[ { "answer_start": 625, "text": "3990" } ]
Fergânî
8,992
Fergânî, Aklın prensiplerine uygun olmayan astronomiyi ilk defa tenkid edenler arasında yer aldı. Gök cisimlerinin, Batlamyus ve izindekilerinin iddia ettiği gibi bazı akıl dışı ruhi cisimler olduğunu kabul etmedi. Onların, akli, kati, homosentrik ve eksantrik daireler şeklinde hareketlere sahip olduklarını ispatladı. Kainatın ve gezegenlerin hacim ve büyüklükleri ile birbirine uzaklıklarını inceledi. Yaptığı hesaplamalar, Kopernik'e kadar Batı astronomisinde değişmez ölçüler olarak kabul edilerek asırlarca kullanıldı. Fergânî, Güneş'in yarıçapının uzunluğunun 3250 Arap mili olduğunu söyledi. Bu da 6.410.000 metre ve 3990 İngiliz miline eşittir.
Fergânî'nin astronomi incelemeleri kaç yıl sürmüştür?
[ { "answer_start": 129, "text": "41" } ]
Fergânî
8,993
Güneş'in de bir yörügesinin bulunduğunu kendi etrafında batıdan doğuya doğru döndüğünü ilk defa keşfeden alim Fergânîdir. Ayrıca 41 yıl devam eden astronomi incelemelerinde enlem (paralel)ler arasındaki mesafeyi hesapladı.
Fergânî nelerin arasındaki mesafeyi hesaplamıştır?
[ { "answer_start": 173, "text": "enlem (paralel)ler" } ]
Fergânî
8,994
Güneş'in de bir yörügesinin bulunduğunu kendi etrafında batıdan doğuya doğru döndüğünü ilk defa keşfeden alim Fergânîdir. Ayrıca 41 yıl devam eden astronomi incelemelerinde enlem (paralel)ler arasındaki mesafeyi hesapladı.
Fergânî kaç yılında Güneş tutulması olacağını önceden tespit etmiştir?
[ { "answer_start": 77, "text": "842" } ]
Fergânî
8,995
Fergânî, Güneş tutulmasını önceden tespit eden bir usul de buldu. Bu usulle, 842 yılında bir Güneş tutulması olacağını önceden tespit etti ve o gün bu konuda rasatlarda bulunup incelemeler yaptı. Dünya'nın yuvarlak olduğu konusunda yeni deliller gösterdi. Fergânî, 856 yılında Kahire'ye gitmiş ve Usturlab Yapımı Üzerine adlı bir eser yayınlamıştır. Astronominin Unsurları (Elements of Astronomy), Fergânî'nin astronomi üzerine yazdığı en önemli eserlerinden biridir. 833 yılında yazıldığı tahmin edilen kitap, Batlamyus'un Almagest adlı kitabının betimleyici ve yeterli bir özeti niteliği taşımaktadır. Bu kitap, 12. yüzyıl'da Gerardo Cremonesse tarafından Liber de Aggregationibus Scientie Stellarum et Principiis Celestium Motuum adıyla Latince'ye çevirlmiş ve Regiomontanus devrine kadar, Avrupa'da çok popüler bir eser olmuştur. Eser üçüncü defa Latince'ye Jacob Christmann tarafından Muhammedis Alfragani Arabis Chronologia et astronomica elementa adıyla çevrilmiştir 1590 ve 1618 yıllarında Frankfurt'ta 9/13 basılmıştır. Bu çeviride eserin Jacob Anatoli tarafından yapılan İbranice çevirisi esas alınmıştır. Jacob Anatoli'nin İbranice çevirisi Qizzur Almagesti adıyla 1231-1235'lerde yapılmıştır. Bu çeviride büyük olasılıkla Gerardo Cremonesse'nin çevirisi kullanılmıştır.
Fergânî hangi konuda yeni deliller göstermiştir?
[ { "answer_start": 196, "text": "Dünya'nın yuvarlak olduğu" } ]
Fergânî
8,996
Fergânî, Güneş tutulmasını önceden tespit eden bir usul de buldu. Bu usulle, 842 yılında bir Güneş tutulması olacağını önceden tespit etti ve o gün bu konuda rasatlarda bulunup incelemeler yaptı. Dünya'nın yuvarlak olduğu konusunda yeni deliller gösterdi. Fergânî, 856 yılında Kahire'ye gitmiş ve Usturlab Yapımı Üzerine adlı bir eser yayınlamıştır. Astronominin Unsurları (Elements of Astronomy), Fergânî'nin astronomi üzerine yazdığı en önemli eserlerinden biridir. 833 yılında yazıldığı tahmin edilen kitap, Batlamyus'un Almagest adlı kitabının betimleyici ve yeterli bir özeti niteliği taşımaktadır. Bu kitap, 12. yüzyıl'da Gerardo Cremonesse tarafından Liber de Aggregationibus Scientie Stellarum et Principiis Celestium Motuum adıyla Latince'ye çevirlmiş ve Regiomontanus devrine kadar, Avrupa'da çok popüler bir eser olmuştur. Eser üçüncü defa Latince'ye Jacob Christmann tarafından Muhammedis Alfragani Arabis Chronologia et astronomica elementa adıyla çevrilmiştir 1590 ve 1618 yıllarında Frankfurt'ta 9/13 basılmıştır. Bu çeviride eserin Jacob Anatoli tarafından yapılan İbranice çevirisi esas alınmıştır. Jacob Anatoli'nin İbranice çevirisi Qizzur Almagesti adıyla 1231-1235'lerde yapılmıştır. Bu çeviride büyük olasılıkla Gerardo Cremonesse'nin çevirisi kullanılmıştır.
Fergânî kaç yılında Kahire'ye gitmiştir?
[ { "answer_start": 265, "text": "856" } ]
Fergânî
8,997
Fergânî, Güneş tutulmasını önceden tespit eden bir usul de buldu. Bu usulle, 842 yılında bir Güneş tutulması olacağını önceden tespit etti ve o gün bu konuda rasatlarda bulunup incelemeler yaptı. Dünya'nın yuvarlak olduğu konusunda yeni deliller gösterdi. Fergânî, 856 yılında Kahire'ye gitmiş ve Usturlab Yapımı Üzerine adlı bir eser yayınlamıştır. Astronominin Unsurları (Elements of Astronomy), Fergânî'nin astronomi üzerine yazdığı en önemli eserlerinden biridir. 833 yılında yazıldığı tahmin edilen kitap, Batlamyus'un Almagest adlı kitabının betimleyici ve yeterli bir özeti niteliği taşımaktadır. Bu kitap, 12. yüzyıl'da Gerardo Cremonesse tarafından Liber de Aggregationibus Scientie Stellarum et Principiis Celestium Motuum adıyla Latince'ye çevirlmiş ve Regiomontanus devrine kadar, Avrupa'da çok popüler bir eser olmuştur. Eser üçüncü defa Latince'ye Jacob Christmann tarafından Muhammedis Alfragani Arabis Chronologia et astronomica elementa adıyla çevrilmiştir 1590 ve 1618 yıllarında Frankfurt'ta 9/13 basılmıştır. Bu çeviride eserin Jacob Anatoli tarafından yapılan İbranice çevirisi esas alınmıştır. Jacob Anatoli'nin İbranice çevirisi Qizzur Almagesti adıyla 1231-1235'lerde yapılmıştır. Bu çeviride büyük olasılıkla Gerardo Cremonesse'nin çevirisi kullanılmıştır.
Fergânî Kahire'de ne yapımı üzerine eserler yayınlamıştır?
[ { "answer_start": 297, "text": "Usturlab" } ]
Fergânî
8,998
Fergânî, Güneş tutulmasını önceden tespit eden bir usul de buldu. Bu usulle, 842 yılında bir Güneş tutulması olacağını önceden tespit etti ve o gün bu konuda rasatlarda bulunup incelemeler yaptı. Dünya'nın yuvarlak olduğu konusunda yeni deliller gösterdi. Fergânî, 856 yılında Kahire'ye gitmiş ve Usturlab Yapımı Üzerine adlı bir eser yayınlamıştır. Astronominin Unsurları (Elements of Astronomy), Fergânî'nin astronomi üzerine yazdığı en önemli eserlerinden biridir. 833 yılında yazıldığı tahmin edilen kitap, Batlamyus'un Almagest adlı kitabının betimleyici ve yeterli bir özeti niteliği taşımaktadır. Bu kitap, 12. yüzyıl'da Gerardo Cremonesse tarafından Liber de Aggregationibus Scientie Stellarum et Principiis Celestium Motuum adıyla Latince'ye çevirlmiş ve Regiomontanus devrine kadar, Avrupa'da çok popüler bir eser olmuştur. Eser üçüncü defa Latince'ye Jacob Christmann tarafından Muhammedis Alfragani Arabis Chronologia et astronomica elementa adıyla çevrilmiştir 1590 ve 1618 yıllarında Frankfurt'ta 9/13 basılmıştır. Bu çeviride eserin Jacob Anatoli tarafından yapılan İbranice çevirisi esas alınmıştır. Jacob Anatoli'nin İbranice çevirisi Qizzur Almagesti adıyla 1231-1235'lerde yapılmıştır. Bu çeviride büyük olasılıkla Gerardo Cremonesse'nin çevirisi kullanılmıştır.
Fergânî Kahire'de ne yapımı üzerine eserler yayınlamıştır?
[ { "answer_start": 297, "text": "Usturlab" } ]
Fergânî
8,999
Fergânî, Güneş tutulmasını önceden tespit eden bir usul de buldu. Bu usulle, 842 yılında bir Güneş tutulması olacağını önceden tespit etti ve o gün bu konuda rasatlarda bulunup incelemeler yaptı. Dünya'nın yuvarlak olduğu konusunda yeni deliller gösterdi. Fergânî, 856 yılında Kahire'ye gitmiş ve Usturlab Yapımı Üzerine adlı bir eser yayınlamıştır. Astronominin Unsurları (Elements of Astronomy), Fergânî'nin astronomi üzerine yazdığı en önemli eserlerinden biridir. 833 yılında yazıldığı tahmin edilen kitap, Batlamyus'un Almagest adlı kitabının betimleyici ve yeterli bir özeti niteliği taşımaktadır. Bu kitap, 12. yüzyıl'da Gerardo Cremonesse tarafından Liber de Aggregationibus Scientie Stellarum et Principiis Celestium Motuum adıyla Latince'ye çevirlmiş ve Regiomontanus devrine kadar, Avrupa'da çok popüler bir eser olmuştur. Eser üçüncü defa Latince'ye Jacob Christmann tarafından Muhammedis Alfragani Arabis Chronologia et astronomica elementa adıyla çevrilmiştir 1590 ve 1618 yıllarında Frankfurt'ta 9/13 basılmıştır. Bu çeviride eserin Jacob Anatoli tarafından yapılan İbranice çevirisi esas alınmıştır. Jacob Anatoli'nin İbranice çevirisi Qizzur Almagesti adıyla 1231-1235'lerde yapılmıştır. Bu çeviride büyük olasılıkla Gerardo Cremonesse'nin çevirisi kullanılmıştır.