text
stringlengths 1
3.94k
|
---|
Dünya genelinde eğitim yönetimi konusunda sınırlandırılmış bir araştırma bütünü belirlenmiştir ve literatürde sistematik bir arama yapılmıştır. |
İlgili yayınlar indirilerek makalelerden elde edilen bilgiler, çalışmalarda geçerli olan eğilimler analiz edilmiş ve sonuçları sentezlenmiştir. |
Bu, dünya genelinde yaklaşık son yirmi yılda eğitim yönetimi üzerine literatürde meydana gelen değişim modellerinin analiz edilmesini olanaklı kılmıştır. |
Bulgular: Araştırma kapsamında incelenen yerli ve yabancı makaleler 14 kategori altında incelenmiştir. |
Ülkemizde yayınlanan KUEY dergisinde en fazla eğitim ve öğrenme öğretme (n=165, yüzde 32,8) kategorisi incelenmiştir. |
Liderlik ise EAQ (n=121, yüzde 25,4) ve EMAL (n=305, yüzde 39,8) dergilerinde en sık kullanılan kategoridir. |
Bu makalelerde eğitim yönetimi ile ilgili yeterli sayıda çalışma yapılmadığı görülmektedir. |
Araştırma kapsamında incelenen KUEY dergisinde yayınlanan makalelerde yalnızca tema açısından bakıldığında en sık değinilen temanın üniversite yönetimi (n=28) olduğu ortaya çıkmıştır. |
EAQ ve EMA&L dergilerinde yayınlanan makalelerde en fazla ele alınan temanın ise liderlik (EAQ n=34, EMAL n= 87) olduğu ortaya çıkmıştır. |
Yabancı makalelerde ırkçılık, eşitlik, kadın yöneticiler, cinsiyet farklılığı gibi temalar en fazla incelenen temalar arasında iken durum yerli makalelerde tam tersi biçimindedir Yerli makalelerde örgütsel çatışmaların çözülmesine ve örgüt birliğinin sağlanmasına, örgüt üyelerinin örgüte bağlı olmalarına, okul ve sınıf düzeninin sağlanmasına ve öğrenci disiplininin sağlanmasına önem verilmiştir. |
Türkiye'de disiplin sağlama konusuna daha fazla önem verilirken yabancı ülkelerde daha çok okul işbirliğinin sağlanması, okul ilişkilerinin düzenlenmesi, okulun geliştirilmesi ve mesleki gelişim gibi konular önem görmüştür. |
Alanda yazılan makalelere tema açısından bakıldığında, üniversite yönetimi (n=28), örgütsel bağlılık (n=14), çatışma yönetimi (n=17), öğrenci gelişimi (n=17), okul kültürü (n=17), öğrenci gelişimi (n=17), bilimsel çalışmalar (n=16), eğitim denetimi (n=15), örgütsel vatandaşlık (n=13), öğretmen yeterliliği (n=13), yönetici yeterliliği (n=13), sınıf yönetimi (n=13), okul yönetimi (n=12), tükenmişlik (n=12), yönetici tutumları (n=12), ölçme değerlendirme (n=12), öğrenci disiplini (n=12), eğitim yönetimi (n=11) gibi temalarda yığılma olduğu liderlik gibi önemli temalara ise çok az sıklıkla değinildiği görülmüştür. |
Bu araştırma bulguları ve sonuçları doğrultusunda eğitim yönetimi alanının Türkiye'deki ve yurt dışındaki durumunun ortaya konularak alanda gerçekleştirilecek çalışmalara yön vermesi beklenmektedir. |
Anahtar Kelimeler: Educational Administration Quarterly, Educational Managemenet Administration and Leadership, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, Eğitim Yönetimi. |
Bu araştırmanın amacı, Türk Milli Eğitim politikasının oluşumunda etkili olan unsurları tespit etmek ve 1920-1950 yılları arasında bu etkilerin ne şekilde gerçekleştiğini ortaya koymaktır. |
Bu araştırmada öncelikle, araştırmanın problemlerine yönelik olarak kuramsal çerçeve belirlenmiş ve bu çerçeveye ilişkin ulaşılabilen tüm yazılı kaynaklar (kitap, dergi, gazete, makale, yayınlanmış tezler vb.) |
Bu kaynaklar üzerinden ulaşılan bilgiler analiz edilerek, konu ile ilgili olmayan, doğruluğundan şüphe edilen veya güvenilir bulunmayan bilgiler ve kaynaklar araştırmanın dışında bırakılmıştır. |
Toplumsal ve siyasi hayattaki değişimlerin ve bilimsel gelişmelerin, eğitim sistemine hâkim olan düşünce akımlarını da etkilediği ve değişime yol açtığı görülmüştür. |
Bu nedenle Türk Milli Eğitim sisteminin 1920-1950 yılları arasında tek bir düşünce akımının etkisinde kaldığını söylemek mümkün değildir. |
Anahtar Kelimeler: Eğitim, Eğitim Sistemi, Felsefi Akımlar, Eğitim Felsefesi, Türk Eğitim Politikası, Eğitim Politikası. |
Bu araştırma, Düzce il merkezinde bulunan Anadolu liselerinde öğrenim gören öğrencilerin bilişüstü farkındalık düzeylerini, yabancı dil öğrenme inançlarını, yabancı dil öğrenme kaygılarını ve bunlar arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla yapılmıştır. |
Bu amaçla açıklayıcı ilişkisel tarama modelindeki bu çalışmaya Düzce il merkezinde yer alan Anadolu Liselerinde öğrenim görmekte olan, tüm sınıf düzeylerinde toplam 788 öğrenci katılmıştır. |
Çalışmaya katılan öğrencilere Kişisel Bilgi Formu, Bilişötesi Farkındalık Ölçeği Dil Öğrenme İnançları Ölçeği ve Yabancı Dil Öğrenme Kaygı Ölçeği uygulanmıştır. |
Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre öğrencilerin bilişüstü farkındalık düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. |
Cinsiyet değişkeni açısından bakıldığında öğrencilerin bilişüstü farkındalık düzeyleri, yabancı dil öğrenme inançları ve yabancı dil kaygı düzeyleri anlamlı bir fark göstermemiştir. |
Sınıf düzeyi değişkeni açısından bakıldığında ise sınıf seviyesi arttıkça bilişüstü farkındalıkları ve yabancı dil öğrenme kaygı düzeyleri artarken yabancı dil öğrenme inançları ile sınıf düzeyi arasında anlamlı bir fark görülmemektedir. |
Bilişüstü farkındalık düzeyleri ile yabancı dil öğrenme inançları arasında pozitif yönlü orta düzey bir ilişki varken öğrencilerin bilişüstü farkındalık düzeyleri ile yabancı dil öğrenme kaygıları arasında pozitif yönlü düşük bir ilişki vardır. |
Son olarak ise öğrencilerin yabancı dil öğrenme inançları ile bilişüstü farkındalık düzeyleri ve yabancı dil öğrenme kaygıları arasında pozitif yönlü çok düşük düzeyde bir ilişki tespit edilmiştir. |
Veri analizindebetimsel istatistiklere (frekans, ortalama, standart sapma vb.) |
1973'den bugüne 9. sınıf İngilizce öğretim programlarına bakıldığında, 1973, 2002, 2007, 2011, 2014, 2016, 2017 yıllarında programların güncellendiği görülmüştür. |
Program incelemelerinin özellikle hem program geliştirme hem de İngilizce öğretim alanına katkısı önemlidir. |
Bu çalışmada 1973-2017 tarihleri arasında yayınlanan 9. sınıf İngilizce öğretim programlarının birbirleri arasındaki benzerlik ve farklılıkların belirlenmesi amaçlanmıştır. |
Bu doğrultuda, hedef, içerik, öğrenme-öğretme durumu ve değerlendirme süreçleriyle birlikte teknoloji, kültür ve değer başlıkları oluşturulmuş ve bu başlıklar altında benzerlik ve farklılıklar incelenmiştir. |
Öncelikle literatür taranmış ve ilgili kaynaklara ulaşılmıştır. |
Dokümanların orijinalliği, verilerin doğru ve nitelikli olması açısından önemli olduğundan, elde edilen öğretim programları veri tabanlarında tekrar taratılarak, tekrar ulaşılıp ulaşılamadığına bakılmıştır. |
Web tabanlarınca ulaşılamayan öğretim programları Talim Terbiye Kurulu'ndan tedarik edilmiştir. |
Devamında dokümanlar araştırmanın ana problemi ve alt problemleri kapsamında incelenmiştir. |
Hedefler açısından programlar incelendiğinde, hedeflerin bilişsel ağırlıklı olduğu dikkat çekmiş ve dört temel dil becerisi açısından bakıldığında ağırlıklı olarak bütünleşik şekilde öğretimin benimsendiği ve becerilerin kazandırılmasında hedeflenen dil seviyesinin hazırlık sınıflarının bulunduğu liselerde B1+, hazırlık sınıfı bulunmayan liselerde ise A2 olarak belirtildiği görülmüştür. |
İçeriğe yönelik bulgular incelendiğinde 1973'den 2017'ye yaklaştıkça, içerikte kullanılacak tema sayısının otuzdan ona indirildiği görülmektedir. |
Öğrenme-öğretme sürecine ilişkin bulgular incelendiğinde, iletişimi sağlamanın tüm programların odak noktası olduğu saptanmıştır. |
Bu süreçte öğretim için kullanılacak ders süresi 1973'de sekiz saat olarak bildirilirken, bu süre her öğretim programı güncellemesinde azalarak, 2017 öğretim programında dört saat olarak belirlenmiştir. |
Kullanılan yaklaşımlara bakıldığında, 2005 sonrasındaki programlarda yapılandırmacı yaklaşımın izleri görülmekle birlikte, iletişimci ve eklektik yaklaşımın da yer aldığı saptanmıştır. |
Değerlendirme sürecine ait bulgular incelendiğinde, 2017 yılına yaklaşıldıkça öğrencilerin bireysel değerlendirme yapabildiği, akran ve ebeveyn değerlendirmeleriyle birlikte teknolojik değerlendirmenin de programlarda yerini aldığı görülmüştür. |
Değişen çağ ile birlikte 2014 ve sonrasındaki programlarda özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin, kültür ve değer kavramlarının baskın bir şekilde yer aldığı görülmüştür. |
Dünya ile uyum sağlamak isteyen her ülkenin çözmesi gereken bir sorun olan yabancı dilde istenilen seviyeye ulaşamama konusu özellikle Milli Eğitim Bakanlığı'nda çözüm bekleyen en önemli sorunlardan biridir. |
Bu çalışmada toplam kalite yönetimi uygulamasının yabancı dil eğitimine sağlayacağı katkılar ve öğretmenlerin toplam kalite ilkelerine karşı tutum ve algıları araştırılmıştır. |
Katılımcılardan ölçek yöntemi ile bilgiler toplanmış ve bu bilgiler İstatistik Paket Programı (Statistical Package for Social Sciences) yardımı ile analiz edilmiştir. |
Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen "Yabancı Dil Öğretiminde Önemli Unsurlar Ölçeği" kullanılmıştır. |
Mülteci öğrencilerin yaşadıkları sorunlara okul müdürleri, öğretmenler ve veliler açısından da bakılarak çalışma grubu zenginleştirilmiş, ayrıca kapsayıcı eğitimin etkisi bu geniş yelpazeden incelenmiştir. |
Görüşmelere 12 mülteci öğrenci, 12 mülteci veli, 12 sınıf öğretmeni, üç okul müdürü, üç rehber öğretmen, bir kapsayıcı eğitim eğitmeni ve bir milli eğitim şube müdürü katılmıştır. |
Nitel yaklaşım ile tasarlanan, fenomenolojik olgu ile desenlenen bu araştırma, göç olgusunun çocuklar üzerindeki etkisini farklı değişkenler açısından inceleyip, en zor aşama olan uyum süreci içerisinde neler yaşadıklarının daha iyi anlaşılması açısından önemlidir. |
Bu çalışmada erasmus+ değişim programının programdan yararlanan öğrenciler üzerinde kişisel gelişim, mesleki gelişim ve dil becerileri açısından katkısı olup olmadığını tespit etmek ve yönetimsel açıdan eksiklikleri ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. |
Araştırmaya 2015-2018 yılları arasında Düzce Üniversitesi'nde kayıtlı (mezun olmamış) ve erasmus+ değişim programından lisans veya yüksek lisans düzeyinde faydalanmış 30 öğrenci katılım sağlamıştır. |
Elde edilen sonuçlara göre programa katılım sağlayan öğrenciler programa daha çok "dil geliştirmek", "yeni insan ve kültürler tanımak", "eğitim ve kariyer", "yeni yerler görmek", "farklı bir ülkenin deneyimini yaşamak", "ufku genişletmek" amacıyla katılım sağlamışlardır. |
Programın bu katkılarından dil gelişiminin özellikle "okuma gelişimi" "dinleme gelişimi" "konuşma gelişimi" "yazma gelişimi" yönünde olduğu ve edinilen bu dil gelişiminin öğrencilerin sosyal ilişkilerinde de fayda sağladığı belirlenmiştir. |
Öğrenciler edindikleri dil becerileri sayesinde "uluslararası arkadaş edinme sosyal ilişkilere katkı" "iş ağı bağlantıları kurmada katkı" "akademik alana katkı" gibi başlıklarda da ön plana çıkabildiklerini belirtmişlerdir. |
Erasmus+ programı ile kazanılan "dil yeterliliği", "iş bulma ", "mesleki yeterlilik ve tecrübe", "sosyal vi ilişkiler" gibi tecrübelerinin gelecek planlarında kendisini "mesleki düşünce", "yurt dışında çalışma ve yerleşme" ve "akademik alana katkı" gibi alanlarda göstermiştir. |
Erasmus+ Değişim Programına yönelik öğrencilerin yaşadığı zorlukların başında "yabancı bir dili etkili konuşamama", "yaşam şartları", "kültürel, sosyal ve kişisel farklılık" ve "eğitim" gelmektedir. |
Yaşanılan bu zorluklar öğrencilerin "öz güvende artış", "sağduyulu ve sabırlı olma", "farklı bir kültüre ve topluma bakışını değiştirme", "kendi potansiyelini keşfetme", "zorluklarla başa çıkma" ve "sorumluluk alabilme" gibi kişisel ve mesleki gelişimlerine de ayrıca katkı sağlamıştır. |
Erasmus+ programının özellikle "işleyişinin iyileştirilmesi", "hibe desteğinin iyileştirilmesi", "iletişimin iyileştirilmesi", "adaptasyon için eğitim desteğinin verilmesi", "ders eşleştirebilirliği" ve "olanakların yeterlilikleri" gibi alanlarında iyileştirmeye gerek olduğu belirlenmiştir. |
Çalışmanın örneklemini Düzce iline bağlı yaz döneminde eğitim alan 117 kız, 166 erkek öğrenci olmak üzere toplam 283 öğrenci oluşturmuş, yaz eğitiminin bu öğrencilerin okul tükenmişlik düzeylerine ve okul tutumlarına olan etkisi araştırılmak istenmiştir. |
Bu örneklemi oluşturan öğrenciler ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde; kültür, sanat, spor ve akademik alanlarda eğitim alan öğrencilerden oluşturulmuştur. |
Araştırma verilerinin toplanmasında öğrencilere ait kişisel bilgileri kayıt altında tutmak amacıyla Kişisel Bilgi formu, öğrencilerin okul tükenmişlik düzeylerini incelemek için ''Okul Tükenmişlik Ölçeği'', okul tutumlarında meydana gelen değişimleri incelemek için ise ''Okul Tutum Ölçeği'' uygulanmıştır. |
Bu ölçeklerden elde edilen veriler SPSS-22 paket programı ile analiz edilmiştir. |
Yaz döneminde eğitim alan öğrencilerin yaz eğitimi sonucunda oluşan okul tutumlarının ve okul tükenmişlik düzeylerinin durumu tartışıldığı bu araştırmadan elde edilen verilere göre, yaz eğitimi alan öğrencilerin okul tutumu ve okul tükenmişlik ölçeği için ön test ve son test puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmakta olup, yaz eğitiminin okul tutumu ve okul tükenmişliği üzerinde etkili olduğu söylenebilir. |
Okul tükenmişliğinin cinsiyete, kardeş sayısına, gelir düzeyine göre farklılık göstermeyip; öğrencilerin sınıf kademelerine göre farklılık gösterdiği; okul tutumunun ise cinsiyete, kademeye göre farklılık gösterip; kardeş sayısına, gelir düzeyine göre farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. |
Bu anket, 2018–2019 akademik yılında, Ankara'da bulunan bir devlet üniversitesinin hazırlık okulunda öğrenim görmekte olan ve İngilizce dilini yabancı dil olarak öğrenen, farklı İngilizce yeterlilik seviyelerinden (başlangıç, temel, orta ve orta üst düzey) 166 öğrenciye uygulanmıştır. |
Ayrıca, öğrencilerin geri bildirim tercihlerinin cinsiyete, bölüme ve dil yeterlilik seviyelerine göre farklılık göstermekte olduğu sonucuna ulaşılmıştır. |
Anahtar Kelimeler: dil öğretimi, İngilizce yazma becerisi, geri bildirim, geri bildirim türleri, geri bildirim tercihleri |
Bu araştırmada okul müdürlerinin teknoloji liderliği yeterliliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. |
Düzce ili merkez ve ilçelerindeki devlet anaokulu, ilkokulu, ortaokulu, liselerde görev yapan okul müdürleri ve öğretmenlerin görüşlerine göre, okul müdürlerinin kullandıkları teknoloji liderlik yeterlilikleri çeşitli demografik değişkenler yönünden incelenmiştir. |
Bu çalışmanın amacı, okullarda görev yapan okul müdürlerinin gelişen teknolojiyi okul yönetiminde kullanabilmeleri ve eğitim-öğretim faaliyetlerinde teknolojik bütünleşmeyi sağlamaları için sahip olmaları gereken teknoloji liderliği yeterliliklerine yönelik bir inceleme yapmak, inceleme sonucunda elde edilen bulguları yorumlamak ve elde edilen sonuçlara göre okul müdürlerinin teknoloji liderliği yeterliliklerinin düşük olduğu boyutları tespit etmek ve gelişme sağlayacak önerilerde bulunmaktır. |
Araştırmada tabakalı örnekleme yöntemi kullanılarak, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Düzce ilinde görev yapan devlet anaokulu, ilkokulu, ortaokulu, lise müdürleri (149) ve öğretmenleri (373) örneklem olarak ele alınmıştır. |
Okul müdürlerinin ve okul müdürlerinin teknoloji liderliği yeterliliklerine ilişkin algıları NETS-A standartlarını kapsayan "Eğitim Yöneticilerinin Teknoloji Liderliği Yeterlilikleri Ölçeği" ile ölçülmüştür. |
Araştırmanın sonuçlarına göre okul müdürleri kendilerine olan algılarında toplam ölçekte teknoloji liderlik yeterliliklerinin büyük oranda sağladıkları görülmektedir. |
Müdürlerin algılarının, dijital vatandaşlık alanında en yüksek; sistematik gelişim alanında ise en düşük ortalamaya sahip oldukları tespit edilmiştir. |
Vizyoner liderlik, dijital çağ öğrenme kültürü, dijital vatandaşlık ve toplam ölçekte teknoloji liderliği yeterliliği algılarında erkek okul müdürlerinin yeterlilik algısının kadın okul müdürlerinden daha yüksek olduğu görülmektedir. |
Öğretmenlere göre, müdürlerin teknoloji liderliği yeterlilikleri orta düzeyde sağlanmakta, cinsiyet değişkenine anlamlı fark bulunmamakta, 31-40 yaş grubu müdürlerin ise teknoloji liderliği yeterliliklerinin daha üst sevide olduğu söylenebilir. |
'un üniversite öğrencilerinin İngilizce kelimeleri öğrenme düzeylerine ve İngilizce öğrenmeye yönelik tutumlarına etkisi ile Kahoot! |
Çalışma üniversite öğrencileriyle gerçekleştirilmiş ve öğrencilerin kelimeleri öğrenme düzeyleri değerlendirilmiştir. |
Araştırmaya deney(36) ve kontrol(25) grubu öğrencilerinden oluşan toplamda 61 öğrenci katılmıştır. |
Hazırlanan test deney ve kontrol grubu öğrencilerine ön test olarak uygulanmış ve iki grubun kelime başarılarının birbirine denk olduğu görülmüştür. |
Ön test ile birlikte Aydoslu (2005) tarafından hazırlanan İngilizce dersine yönelik tutum ölçeği uygulanmıştır. |
Uygulama bittikten sonra hazırlanan başarı testi ve aynı tutum ölçeği son test olarak iki gruptaki öğrencilere uygulanmıştır. |
Son test uygulandıktan sonra deney grubu öğrencilerinden gönüllü olan 12 öğrenci ile sürece yönelik görüşlerini öğrenmek amacıyla açık uçlu sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. |
Başarı testinin ve tutum ölçeğinin sonuçları istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. |
Sonuç olarak, Kahoot! |
'un hedef dilde kelime öğretimi için kullanılabileceği ve bu alanda daha kapsamlı çalışmalar yapılabileceği önerilmektedir. |
Günümüzde bilgi ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak akademik alanda ortaya çıkan ürünlerde de artış gözlenmektedir. |
Gelişmiş sanal bağlantılar yoluyla insanlar arasındaki bilgi alışverişi güçlenmiş ve benzer konular üzerinde yapılan çalışmaların sayısı artmıştır. |
Herhangi bir alanda birbirine benzer çok sayıda çalışma yürütülmektedir. |
Bu benzer araştırmalar birbirinden bağımsız sonuçlar ve sayısal değerler ifade etmektedir. |
Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin öğretim programları hakkındaki görüşlerini inceleyen yüksek lisans ve doktora tezlerini inceleyip ortak bir sonuca ulaşmaktır. |
Tezlerin dört temel öğesi (Hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme) üzerinden ifade edilen görüşleri cinsiyet, son mezun olunan okul ve kıdem yılı değişkenlerine göre inceleyen tezler araştırma kapsamına dahil edilmiştir. |
Veri toplama yöntemi olarak doküman incelemesi kullanılmıştır. |
Araştırmadan elde edilen veriler meta analiz yoluyla analiz edilmiştir. |
Meta analiz birbirinden bağımsız olarak yürütülen aynı konu üzerinde ve aynı yöntemle elde edilmiş verileri bir araya getirerek ortak bir sonuca ulaşmak için yapılan analiz yöntemidir. |
Araştırmanın dahil edilme kriterleri uygulandığında geriye 38 çalışma kalmıştır. |
Bu çalışmaların verileri meta analiz yönteminin istatistiki verisi olan etki büyüklüğüne çevrilmiştir. |
Araştırmadan elde edilen bulgular toplam 13 tablo üzerinde gösterilmiştir. |
Subsets and Splits