question
stringlengths 2
476
| answers
list | title
stringlengths 4
104
| id
int64 0
14.2k
| context
stringlengths 31
11.1k
|
---|---|---|---|---|
RASAT uydusunun kaynağı kim tarafından sağlanmıştır? | [
{
"answer_start": 166,
"text": "DPT"
}
] | RASAT.txt | 10,200 | = RASAT =
RASAT, tasarımı ve üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen ilk yer gözlem uydusudur. Türkiye’nin BiLSAT uydusundan sonra ikinci uzaktan algılama uydusudur.DPT tarafından sağlanan kaynakla TÜBİTAK UZAY tarafından, danışmanlık ya da dış destek alınmadan Türkiye'de tasarlanan uydu, 17 Ağustos 2011 tarihinde Rusya'nın Kazakistan sınırındaki Orenburg bölgesinde bulunan Yasny Fırlatma Üssü'nden Dnepr fırlatma aracıyla uzaya gönderildi. 969 saniye içinde yörüngeye yerleşen uydu, ilk sinyalleri Türkiye saati ile 11.50'de vermeye başladı. 18 Ekim 2011 tarihindeyse uydu tarafından çekilen fotoğrafların TÜBİTAK'ın yer istasyonundan indirilmeye başlandığı duyuruldu.
3 yıllık bir görev ömrüne sahip olmak üzere tasarlanan RASAT; 685km irtifada, Güneş ile eşzamanlı bir yörüngede bulunmaktadır. Pankromatik bantta 7,5 m ve kırmızı, mavi, yeşil bantlarında 15 m. yer örneklem mesafesine sahip olan uydu; haritacılık, afet izleme, kirlilik ve çevrenin izlenmesi ile şehircilik ve planlama amaçlarıyla görev yapmaktaydı. Bunun dışında, TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanan ve geliştirilen uçuş bilgisayarı BİLGE, gerçek zamanlı görüntü sıkıştırma donanımı ve X-bant iletişim modülleri de test edilmektedir.
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
Türkiye’nin ikinci uzaktan algılama uydusu hangisidir? | [
{
"answer_start": 1,
"text": " RASAT"
}
] | RASAT.txt | 10,201 | = RASAT =
RASAT, tasarımı ve üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen ilk yer gözlem uydusudur. Türkiye’nin BiLSAT uydusundan sonra ikinci uzaktan algılama uydusudur.DPT tarafından sağlanan kaynakla TÜBİTAK UZAY tarafından, danışmanlık ya da dış destek alınmadan Türkiye'de tasarlanan uydu, 17 Ağustos 2011 tarihinde Rusya'nın Kazakistan sınırındaki Orenburg bölgesinde bulunan Yasny Fırlatma Üssü'nden Dnepr fırlatma aracıyla uzaya gönderildi. 969 saniye içinde yörüngeye yerleşen uydu, ilk sinyalleri Türkiye saati ile 11.50'de vermeye başladı. 18 Ekim 2011 tarihindeyse uydu tarafından çekilen fotoğrafların TÜBİTAK'ın yer istasyonundan indirilmeye başlandığı duyuruldu.
3 yıllık bir görev ömrüne sahip olmak üzere tasarlanan RASAT; 685km irtifada, Güneş ile eşzamanlı bir yörüngede bulunmaktadır. Pankromatik bantta 7,5 m ve kırmızı, mavi, yeşil bantlarında 15 m. yer örneklem mesafesine sahip olan uydu; haritacılık, afet izleme, kirlilik ve çevrenin izlenmesi ile şehircilik ve planlama amaçlarıyla görev yapmaktaydı. Bunun dışında, TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanan ve geliştirilen uçuş bilgisayarı BİLGE, gerçek zamanlı görüntü sıkıştırma donanımı ve X-bant iletişim modülleri de test edilmektedir.
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
Türkiye’nin ilk uzaktan algılama uydusu hangisidir? | [
{
"answer_start": 108,
"text": "BiLSAT"
}
] | RASAT.txt | 10,202 | = RASAT =
RASAT, tasarımı ve üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen ilk yer gözlem uydusudur. Türkiye’nin BiLSAT uydusundan sonra ikinci uzaktan algılama uydusudur.DPT tarafından sağlanan kaynakla TÜBİTAK UZAY tarafından, danışmanlık ya da dış destek alınmadan Türkiye'de tasarlanan uydu, 17 Ağustos 2011 tarihinde Rusya'nın Kazakistan sınırındaki Orenburg bölgesinde bulunan Yasny Fırlatma Üssü'nden Dnepr fırlatma aracıyla uzaya gönderildi. 969 saniye içinde yörüngeye yerleşen uydu, ilk sinyalleri Türkiye saati ile 11.50'de vermeye başladı. 18 Ekim 2011 tarihindeyse uydu tarafından çekilen fotoğrafların TÜBİTAK'ın yer istasyonundan indirilmeye başlandığı duyuruldu.
3 yıllık bir görev ömrüne sahip olmak üzere tasarlanan RASAT; 685km irtifada, Güneş ile eşzamanlı bir yörüngede bulunmaktadır. Pankromatik bantta 7,5 m ve kırmızı, mavi, yeşil bantlarında 15 m. yer örneklem mesafesine sahip olan uydu; haritacılık, afet izleme, kirlilik ve çevrenin izlenmesi ile şehircilik ve planlama amaçlarıyla görev yapmaktaydı. Bunun dışında, TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanan ve geliştirilen uçuş bilgisayarı BİLGE, gerçek zamanlı görüntü sıkıştırma donanımı ve X-bant iletişim modülleri de test edilmektedir.
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
Tasarımı ve üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen ilk yer gözlem uydusunun adı nedir? | [
{
"answer_start": 1,
"text": " RASAT"
}
] | RASAT.txt | 10,203 | = RASAT =
RASAT, tasarımı ve üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen ilk yer gözlem uydusudur. Türkiye’nin BiLSAT uydusundan sonra ikinci uzaktan algılama uydusudur.DPT tarafından sağlanan kaynakla TÜBİTAK UZAY tarafından, danışmanlık ya da dış destek alınmadan Türkiye'de tasarlanan uydu, 17 Ağustos 2011 tarihinde Rusya'nın Kazakistan sınırındaki Orenburg bölgesinde bulunan Yasny Fırlatma Üssü'nden Dnepr fırlatma aracıyla uzaya gönderildi. 969 saniye içinde yörüngeye yerleşen uydu, ilk sinyalleri Türkiye saati ile 11.50'de vermeye başladı. 18 Ekim 2011 tarihindeyse uydu tarafından çekilen fotoğrafların TÜBİTAK'ın yer istasyonundan indirilmeye başlandığı duyuruldu.
3 yıllık bir görev ömrüne sahip olmak üzere tasarlanan RASAT; 685km irtifada, Güneş ile eşzamanlı bir yörüngede bulunmaktadır. Pankromatik bantta 7,5 m ve kırmızı, mavi, yeşil bantlarında 15 m. yer örneklem mesafesine sahip olan uydu; haritacılık, afet izleme, kirlilik ve çevrenin izlenmesi ile şehircilik ve planlama amaçlarıyla görev yapmaktaydı. Bunun dışında, TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanan ve geliştirilen uçuş bilgisayarı BİLGE, gerçek zamanlı görüntü sıkıştırma donanımı ve X-bant iletişim modülleri de test edilmektedir.
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
Füze fırlatıldıktan sonra hedef güncellemesi yapılabilecek mi? | [
{
"answer_start": 318,
"text": "hedef güncellemesi yapılabilecek"
}
] | Atmaca (füze) | 10,204 | Atmaca Füzesi Roketsan tarafından geliştirilmekte olup asgari 200km menzilli gemisavar füzesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ve Deniz Hava Komutanlığı'nın milli silah sistemleri projeleri için üretilmektedir. Füze deniz hedefleri dışında denizden karaya hedefler için de kullanılabilecek. Füze fırlatıldıktan sonra hedef güncellemesi yapılabilecek. |
Füze hangi tip hedefler için kullanılacak? | [
{
"answer_start": 241,
"text": "denizden karaya hedefler"
}
] | Atmaca (füze) | 10,205 | Atmaca Füzesi Roketsan tarafından geliştirilmekte olup asgari 200km menzilli gemisavar füzesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ve Deniz Hava Komutanlığı'nın milli silah sistemleri projeleri için üretilmektedir. Füze deniz hedefleri dışında denizden karaya hedefler için de kullanılabilecek. Füze fırlatıldıktan sonra hedef güncellemesi yapılabilecek. |
Hangi komutanlıkların projelerine üretim yapılmaktadır? | [
{
"answer_start": 131,
"text": "Deniz Hava Komutanlığı"
}
] | Atmaca (füze) | 10,206 | Atmaca Füzesi Roketsan tarafından geliştirilmekte olup asgari 200km menzilli gemisavar füzesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ve Deniz Hava Komutanlığı'nın milli silah sistemleri projeleri için üretilmektedir. Füze deniz hedefleri dışında denizden karaya hedefler için de kullanılabilecek. Füze fırlatıldıktan sonra hedef güncellemesi yapılabilecek. |
Hangi projeler için üretilmektedir? | [
{
"answer_start": 158,
"text": "milli silah sistemleri projeleri"
}
] | Atmaca (füze) | 10,207 | Atmaca Füzesi Roketsan tarafından geliştirilmekte olup asgari 200km menzilli gemisavar füzesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ve Deniz Hava Komutanlığı'nın milli silah sistemleri projeleri için üretilmektedir. Füze deniz hedefleri dışında denizden karaya hedefler için de kullanılabilecek. Füze fırlatıldıktan sonra hedef güncellemesi yapılabilecek. |
Atmaca Füzesi ne füzesidir? | [
{
"answer_start": 77,
"text": "gemisavar füzesi"
}
] | Atmaca (füze) | 10,208 | Atmaca Füzesi Roketsan tarafından geliştirilmekte olup asgari 200km menzilli gemisavar füzesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ve Deniz Hava Komutanlığı'nın milli silah sistemleri projeleri için üretilmektedir. Füze deniz hedefleri dışında denizden karaya hedefler için de kullanılabilecek. Füze fırlatıldıktan sonra hedef güncellemesi yapılabilecek. |
Atmaca Füzesi ne kadar menzile sahiptir? | [
{
"answer_start": 62,
"text": "200km"
}
] | Atmaca (füze) | 10,209 | Atmaca Füzesi Roketsan tarafından geliştirilmekte olup asgari 200km menzilli gemisavar füzesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ve Deniz Hava Komutanlığı'nın milli silah sistemleri projeleri için üretilmektedir. Füze deniz hedefleri dışında denizden karaya hedefler için de kullanılabilecek. Füze fırlatıldıktan sonra hedef güncellemesi yapılabilecek. |
Atmaca Füzesi hangi firma tarafından geliştirilmektedir? | [
{
"answer_start": 14,
"text": "Roketsan"
}
] | Atmaca (füze) | 10,210 | Atmaca Füzesi Roketsan tarafından geliştirilmekte olup asgari 200km menzilli gemisavar füzesi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ve Deniz Hava Komutanlığı'nın milli silah sistemleri projeleri için üretilmektedir. Füze deniz hedefleri dışında denizden karaya hedefler için de kullanılabilecek. Füze fırlatıldıktan sonra hedef güncellemesi yapılabilecek. |
Bilim ve Teknik dergisinin boyutları nedir? | [
{
"answer_start": 1579,
"text": "21x27,5cm"
}
] | Bilim_ve_Teknik.txt | 10,211 | = Bilim ve Teknik =
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genel Kurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
Bilim ve Teknik, 1967'den 1994 yılına kadar dergi formatında basılmıştı ve ciltleri TÜBİTAK'ta satılmıştı. 1994'ten itibaren de boyutu büyütülerek A4 (21x29,7cm)ölçülerinde basılmaya başlandı.
2001 yılında İrfan Sayar'ın çizdiği Zihni Sinir'in "procelerini" yayınlamaya başladı. Bu yılda
400. sayısında (Mart 2001) birlikte ek olarak "İnsan Genomu" verildi. Bundan sonraki yıldan itibaren,2002 yılında ek olarak "Yeni Ufuklara" adlı küçük bir dergi verilmeye başlandı. Şimdiler de ise "Yıldız Takımı" eki dergiyle birlikte verilmektedir. Bu ekte güncel ve ilginç bilimsel konuların daha basit şekilde anlatımları bulunmaktadır. Ayrıca dergiyle birlikte her ay Bilim CD'leri Serisi adıyla belgesel CD'leri verilmektedir.
2005 yılında Formula-G adı verilen yarışları düzenlenmesinde rol alan Bilim ve Teknik dergisi, 2007 yılında da Hidromobil yarışlarını düzenleyerek Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynakları konusunda farkındalığın oluşturulmasında öncülük etmiştir.
Ocak 2009'dan itibaren dergide kalıcı değişiklikler olmuştur: Dergi boyutu biraz küçülmüş 21x27,5cm olmuştur. "Yıldız Takımı" adlı ek bölüm 4 ayda 1 yayımlanmaya başlanmıştır.
Bilim ve Teknik Dergisi, Temmuz 2009 sayısında ise 1967'den 2008'e dek bilgi birikimini döktüğü bir DVD'yi okurlarına armağan etmiştir. Bu arşivdeki dosyalar PDF dosyası şeklindedir.
== Kaynakça ==
|
Bilim ve Teknik dergisi hangi kurum tarafından yayınlanmaktadır? | [
{
"answer_start": 40,
"text": "TÜBİTAK"
}
] | Bilim_ve_Teknik.txt | 10,212 | = Bilim ve Teknik =
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genel Kurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
Bilim ve Teknik, 1967'den 1994 yılına kadar dergi formatında basılmıştı ve ciltleri TÜBİTAK'ta satılmıştı. 1994'ten itibaren de boyutu büyütülerek A4 (21x29,7cm)ölçülerinde basılmaya başlandı.
2001 yılında İrfan Sayar'ın çizdiği Zihni Sinir'in "procelerini" yayınlamaya başladı. Bu yılda
400. sayısında (Mart 2001) birlikte ek olarak "İnsan Genomu" verildi. Bundan sonraki yıldan itibaren,2002 yılında ek olarak "Yeni Ufuklara" adlı küçük bir dergi verilmeye başlandı. Şimdiler de ise "Yıldız Takımı" eki dergiyle birlikte verilmektedir. Bu ekte güncel ve ilginç bilimsel konuların daha basit şekilde anlatımları bulunmaktadır. Ayrıca dergiyle birlikte her ay Bilim CD'leri Serisi adıyla belgesel CD'leri verilmektedir.
2005 yılında Formula-G adı verilen yarışları düzenlenmesinde rol alan Bilim ve Teknik dergisi, 2007 yılında da Hidromobil yarışlarını düzenleyerek Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynakları konusunda farkındalığın oluşturulmasında öncülük etmiştir.
Ocak 2009'dan itibaren dergide kalıcı değişiklikler olmuştur: Dergi boyutu biraz küçülmüş 21x27,5cm olmuştur. "Yıldız Takımı" adlı ek bölüm 4 ayda 1 yayımlanmaya başlanmıştır.
Bilim ve Teknik Dergisi, Temmuz 2009 sayısında ise 1967'den 2008'e dek bilgi birikimini döktüğü bir DVD'yi okurlarına armağan etmiştir. Bu arşivdeki dosyalar PDF dosyası şeklindedir.
== Kaynakça ==
|
Bilim ve Teknik dergisi kaç yılında yayına başlamıştır? | [
{
"answer_start": 56,
"text": "1967"
}
] | Bilim_ve_Teknik.txt | 10,213 | = Bilim ve Teknik =
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genel Kurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
Bilim ve Teknik, 1967'den 1994 yılına kadar dergi formatında basılmıştı ve ciltleri TÜBİTAK'ta satılmıştı. 1994'ten itibaren de boyutu büyütülerek A4 (21x29,7cm)ölçülerinde basılmaya başlandı.
2001 yılında İrfan Sayar'ın çizdiği Zihni Sinir'in "procelerini" yayınlamaya başladı. Bu yılda
400. sayısında (Mart 2001) birlikte ek olarak "İnsan Genomu" verildi. Bundan sonraki yıldan itibaren,2002 yılında ek olarak "Yeni Ufuklara" adlı küçük bir dergi verilmeye başlandı. Şimdiler de ise "Yıldız Takımı" eki dergiyle birlikte verilmektedir. Bu ekte güncel ve ilginç bilimsel konuların daha basit şekilde anlatımları bulunmaktadır. Ayrıca dergiyle birlikte her ay Bilim CD'leri Serisi adıyla belgesel CD'leri verilmektedir.
2005 yılında Formula-G adı verilen yarışları düzenlenmesinde rol alan Bilim ve Teknik dergisi, 2007 yılında da Hidromobil yarışlarını düzenleyerek Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynakları konusunda farkındalığın oluşturulmasında öncülük etmiştir.
Ocak 2009'dan itibaren dergide kalıcı değişiklikler olmuştur: Dergi boyutu biraz küçülmüş 21x27,5cm olmuştur. "Yıldız Takımı" adlı ek bölüm 4 ayda 1 yayımlanmaya başlanmıştır.
Bilim ve Teknik Dergisi, Temmuz 2009 sayısında ise 1967'den 2008'e dek bilgi birikimini döktüğü bir DVD'yi okurlarına armağan etmiştir. Bu arşivdeki dosyalar PDF dosyası şeklindedir.
== Kaynakça ==
|
El zehravi kaç yılında doğmuştur | [
{
"answer_start": 42,
"text": "936"
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | 10,214 |
Ebu'l Kasım Halef ibn Abbas ez-Zehravi (936-1013), (), daha çok bilinen adıyla El-Zehravi (), Avrupalılar tarafından isimlendirildiği şekliyle Abulcasis (Arapça'da Ebu'l Kasım),
Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır.
Dış gebeliği tanımlayan ilk doktor olmasının yanı sıra, hemofilinin kalıtsal doğasını da belirleyen ilk kişidir.
|
Ebu'l Kasım El-Zehravi'nin modern tıbba öncülük etme sebebi nedir? | [
{
"answer_start": 296,
"text": "kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar"
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | 10,215 | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
Kitab al-Tasrif kaç ciltten oluşur? | [
{
"answer_start": 221,
"text": "30 "
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | 10,216 | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
Ebu'l Kasım El-Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı nedir? | [
{
"answer_start": 239,
"text": "Kitab al-Tasrif"
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | 10,217 | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
Ebu'l Kasım El-Zehravi'nin mesleği nedir? | [
{
"answer_start": 42,
"text": "hekim ve cerrahtır"
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | 10,218 | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
Ebu'l Kasım El-Zehravi'nin kabul gördüğü isim nedir? | [
{
"answer_start": 127,
"text": "Cerrahi'nin Babası "
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | 10,219 | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
Ebu'l Kasım El-Zehravi'yi Avrupalılar nasıl isimlendirir? | [
{
"answer_start": 143,
"text": "Abulcasis "
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | 10,220 | Ebu'l Kasım Halef ibn Abbas ez-Zehravi (936-1013), (), daha çok bilinen adıyla El-Zehravi (), Avrupalılar tarafından isimlendirildiği şekliyle Abulcasis (Arapça'da Ebu'l Kasım), |
a? | [
{
"answer_start": 146,
"text": "330"
}
] | İbnü'n Nedîm | 10,221 | Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Bağdat’ta yaşadığı ve orada öldüğü biliniyorsa da doğum tarihi kesin olarak belli değildir. el-Fihrist’te (s. 330), Hâricî fukahasından olan dostu Berdaî’den söz ederken onu hicri 340’ta (951) gördüğünü ve kitaplarının listesini aldığını belirtir. Anılan tarihte bu âlimle tanışıp dostluk kuracak kadar olgun bir yaşta olduğuna göre 320 (932) yılı civarında doğduğu söylenebilir. |
k? | [
{
"answer_start": 339,
"text": "olgun"
}
] | İbnü'n Nedîm | 10,222 | Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Bağdat’ta yaşadığı ve orada öldüğü biliniyorsa da doğum tarihi kesin olarak belli değildir. el-Fihrist’te (s. 330), Hâricî fukahasından olan dostu Berdaî’den söz ederken onu hicri 340’ta (951) gördüğünü ve kitaplarının listesini aldığını belirtir. Anılan tarihte bu âlimle tanışıp dostluk kuracak kadar olgun bir yaşta olduğuna göre 320 (932) yılı civarında doğduğu söylenebilir. |
ASELSAN neden kuruldu? | [
{
"answer_start": 101,
"text": "haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla "
}
] | ASELSAN | 10,223 | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
ASELSAN'ın açılımı nedir? | [
{
"answer_start": 32,
"text": "Askerî Elektronik Sanayii"
}
] | ASELSAN | 10,224 | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
ASELSAN kaç yılında kurulmuştur? | [
{
"answer_start": 60,
"text": "1975 yılında "
}
] | ASELSAN | 10,225 | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
ASELSAN nerede üretime başlamıştır ? | [
{
"answer_start": 302,
"text": "Macunköy, Ankara tesislerinde"
}
] | ASELSAN | 10,226 | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
ASELSAN hangi amaçla kurulmuştur? | [
{
"answer_start": 73,
"text": "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla "
}
] | ASELSAN | 10,227 | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
ASELSAN hangi yılda kurulmuştur? | [
{
"answer_start": 60,
"text": "1975"
}
] | ASELSAN | 10,228 | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
ASELSAN hangi vakfın bir kuruluşudur ? | [
{
"answer_start": 168,
"text": "Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın"
}
] | ASELSAN | 10,229 | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
ASELSAN Ankara'da hangi tesislerde üretim ve mühendislik faaliyeti sürdürmektedir ? | [
{
"answer_start": 697,
"text": "Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te"
}
] | ASELSAN | 10,230 | Kuruluş yıllarından bu yana ileri teknolojiye dayalı olarak, programlı bir şekilde müşteri ve ürün yelpazesini genişletmiş olup, bugün modern elektronik cihaz ve sistemler geliştiren, üreten, tesis eden, pazarlayan ve satış sonrası hizmetlerini yürüten entegre bir elektronik sanayii kuruluşu haline gelmiş ASELSAN, farklı yatırım ve üretim yapısı gerektiren proje konularına bağlı olarak Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grup Başkanlığı (HBT), Savunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanlığı (SST), Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı (REHİS), Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grup Başkanlığı (MGEO) olmak üzere dört ayrı grup başkanlığını yapısında bulundurmaktadır. Ankara'da Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te yerleşik dört ayrı tesiste üretim ve mühendislik faaliyetlerini sürdürmekte olan ASELSAN'ın Genel Müdürlüğü Ankara, Macunköy'de bulunmaktadır. |
REHİS'in açılımı nedir? | [
{
"answer_start": 498,
"text": "Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı"
}
] | ASELSAN | 10,231 | Kuruluş yıllarından bu yana ileri teknolojiye dayalı olarak, programlı bir şekilde müşteri ve ürün yelpazesini genişletmiş olup, bugün modern elektronik cihaz ve sistemler geliştiren, üreten, tesis eden, pazarlayan ve satış sonrası hizmetlerini yürüten entegre bir elektronik sanayii kuruluşu haline gelmiş ASELSAN, farklı yatırım ve üretim yapısı gerektiren proje konularına bağlı olarak Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grup Başkanlığı (HBT), Savunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanlığı (SST), Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı (REHİS), Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grup Başkanlığı (MGEO) olmak üzere dört ayrı grup başkanlığını yapısında bulundurmaktadır. Ankara'da Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te yerleşik dört ayrı tesiste üretim ve mühendislik faaliyetlerini sürdürmekte olan ASELSAN'ın Genel Müdürlüğü Ankara, Macunköy'de bulunmaktadır. |
ASELSAN kaç ayrı grup başkanlığını yapısında bulundurmaktadır? | [
{
"answer_start": 631,
"text": "dört "
}
] | ASELSAN | 10,232 | Kuruluş yıllarından bu yana ileri teknolojiye dayalı olarak, programlı bir şekilde müşteri ve ürün yelpazesini genişletmiş olup, bugün modern elektronik cihaz ve sistemler geliştiren, üreten, tesis eden, pazarlayan ve satış sonrası hizmetlerini yürüten entegre bir elektronik sanayii kuruluşu haline gelmiş ASELSAN, farklı yatırım ve üretim yapısı gerektiren proje konularına bağlı olarak Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grup Başkanlığı (HBT), Savunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanlığı (SST), Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı (REHİS), Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grup Başkanlığı (MGEO) olmak üzere dört ayrı grup başkanlığını yapısında bulundurmaktadır. Ankara'da Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te yerleşik dört ayrı tesiste üretim ve mühendislik faaliyetlerini sürdürmekte olan ASELSAN'ın Genel Müdürlüğü Ankara, Macunköy'de bulunmaktadır. |
AselsanNet hangi sivil ürünleri üretmektedir? | [
{
"answer_start": 9,
"text": "profesyonel telsiz, PMR telsiz gibi sivil ürünlerini"
}
] | ASELSAN | 10,233 | ASELSAN, profesyonel telsiz, PMR telsiz gibi sivil ürünlerini 2006'da kurduğu AselsanNET Ltd. Şti. aracılığı ile yürütmektedir. AselsanNET'in genel müdürlüğü Ankara'da olup, İstanbul, İzmir Bölge Müdürlükleri ve yurt çapına yayılmış olan bayileri ve yetkili servisleri ile satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmektedir. |
AselsanNet handi yılda kurulmuştur ? | [
{
"answer_start": 62,
"text": "2006'da"
}
] | ASELSAN | 10,234 | ASELSAN, profesyonel telsiz, PMR telsiz gibi sivil ürünlerini 2006'da kurduğu AselsanNET Ltd. Şti. aracılığı ile yürütmektedir. AselsanNET'in genel müdürlüğü Ankara'da olup, İstanbul, İzmir Bölge Müdürlükleri ve yurt çapına yayılmış olan bayileri ve yetkili servisleri ile satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmektedir. |
AselsanNET'in genel müdürlüğü nerededir? | [
{
"answer_start": 158,
"text": "Ankara'da"
}
] | ASELSAN | 10,235 | ASELSAN, profesyonel telsiz, PMR telsiz gibi sivil ürünlerini 2006'da kurduğu AselsanNET Ltd. Şti. aracılığı ile yürütmektedir. AselsanNET'in genel müdürlüğü Ankara'da olup, İstanbul, İzmir Bölge Müdürlükleri ve yurt çapına yayılmış olan bayileri ve yetkili servisleri ile satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmektedir. |
ASELSAN Azerbaycan'da kaç yılında kurulmuştur? | [
{
"answer_start": 103,
"text": "1998 "
}
] | ASELSAN | 10,236 |
Çeşitli ülkelerde temsilcilikleri bulunan ASELSAN, ilk yurtdışı şirketi olan ASELSAN BAKÜ şirketini, 1998 yılında Azerbaycan'da kurarak faaliyete geçirmiştir. ASELSAN ayrıca TÜMAKÜDER'e üyedir. |
ASELSAN ayrıca neye üyedir? | [
{
"answer_start": 176,
"text": "TÜMAKÜDER'e"
}
] | ASELSAN | 10,237 |
Çeşitli ülkelerde temsilcilikleri bulunan ASELSAN, ilk yurtdışı şirketi olan ASELSAN BAKÜ şirketini, 1998 yılında Azerbaycan'da kurarak faaliyete geçirmiştir. ASELSAN ayrıca TÜMAKÜDER'e üyedir. |
ASELSAN'ın ilk yurtdışı şirketinin adı nedir? | [
{
"answer_start": 79,
"text": "ASELSAN BAKÜ"
}
] | ASELSAN | 10,238 |
Çeşitli ülkelerde temsilcilikleri bulunan ASELSAN, ilk yurtdışı şirketi olan ASELSAN BAKÜ şirketini, 1998 yılında Azerbaycan'da kurarak faaliyete geçirmiştir. ASELSAN ayrıca TÜMAKÜDER'e üyedir. |
F klavye nedir? | [
{
"answer_start": 10,
"text": "Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir"
}
] | F klavye | 10,239 | F klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir. 20 Ekim 1955 tarihinde Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi tarafından onaylanmış ve bu tarihten itibaren kullanılmaya başlanmıştır. |
F klavyenin oluşturulması için kurulan ekiplerden ikincisi hangi konuda çalışmıştır? | [
{
"answer_start": 1075,
"text": "parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi"
}
] | F klavye | 10,240 | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
Uluslara İşbirliği İdaresi için yazılan raporda F klavyenin geliştirilip standart olarak kullanılması sonucu bir yılda elde ne kadar tasarruf edilmesi öngörülmüştür? | [
{
"answer_start": 915,
"text": "43.500 Türk lirası"
}
] | F klavye | 10,241 | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
New York Üniversitesinin F klavye oluşturulması üzerine çalışmasının Marshall Planı çerçevesindeki ana amacı neydi? | [
{
"answer_start": 721,
"text": "ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti"
}
] | F klavye | 10,242 | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de F klavye çalışmalarına katılmalarını ne sağlamıştır? | [
{
"answer_start": 190,
"text": "Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması"
}
] | F klavye | 10,243 | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
Türkçe için geliştirilen F klavye üzerine çalışan ilk isim kimdir? | [
{
"answer_start": 155,
"text": "İhsan Sıtkı Yener"
}
] | F klavye | 10,244 | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
F klavye hangi tarihten itibaren kullanılmaya başlanmıştır? | [
{
"answer_start": 70,
"text": "20 Ekim 1955"
}
] | F klavye | 10,245 | F klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir. 20 Ekim 1955 tarihinde Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi tarafından onaylanmış ve bu tarihten itibaren kullanılmaya başlanmıştır. |
Başbakanlık tarafından yayınlanan genelgede F klavyenin kamu kurum ve kuruluşlarında kullanımının arttırılması talimatının verilmesinin gerekçesi nedir? | [
{
"answer_start": 542,
"text": "Türkçeye en uygun klavye olmasından ötürü"
}
] | F klavye | 10,246 | Çalışmalar sonucunda hazırlanan klavye önce Devlet Malzeme Ofisine sunuldu. 20 Ekim 1955'te ise Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesince bu klavye onandı. Türkiye'deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavye'ye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından "zorunlu standart" olarak onanmasıyla kesinleşti. Yıllar süren çabalara karşın Q klavye karşısında yaygın kullanılır hâle gelmedi. 10 Aralık 2013'te Başbakanlık tarafından Resmî Gazete'de yayımlanan bir genelgede, Türkçeye en uygun klavye olmasından ötürü F klavyenin kamu kurum ve kuruluşlarında yaygınlaştırılması için talimat verilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında 2017 yılı sonuna kadar klavyelelerin F klavyeye dönüştürülmesinin sağlanacağını bildirdi. |
Tüm daktilo makinelerinin F klavyeye dönüştürülmesi hangi kanuna eklenmiştir? | [
{
"answer_start": 243,
"text": "Gümrükler Kanunu'na"
}
] | F klavye | 10,247 | Çalışmalar sonucunda hazırlanan klavye önce Devlet Malzeme Ofisine sunuldu. 20 Ekim 1955'te ise Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesince bu klavye onandı. Türkiye'deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavye'ye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından "zorunlu standart" olarak onanmasıyla kesinleşti. Yıllar süren çabalara karşın Q klavye karşısında yaygın kullanılır hâle gelmedi. 10 Aralık 2013'te Başbakanlık tarafından Resmî Gazete'de yayımlanan bir genelgede, Türkçeye en uygun klavye olmasından ötürü F klavyenin kamu kurum ve kuruluşlarında yaygınlaştırılması için talimat verilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında 2017 yılı sonuna kadar klavyelelerin F klavyeye dönüştürülmesinin sağlanacağını bildirdi. |
Çalışmalar sonucu hazırlanan F klavye ilk olarak nereye sunulmuştur? | [
{
"answer_start": 44,
"text": "Devlet Malzeme Ofisine"
}
] | F klavye | 10,248 | Çalışmalar sonucunda hazırlanan klavye önce Devlet Malzeme Ofisine sunuldu. 20 Ekim 1955'te ise Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesince bu klavye onandı. Türkiye'deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavye'ye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından "zorunlu standart" olarak onanmasıyla kesinleşti. Yıllar süren çabalara karşın Q klavye karşısında yaygın kullanılır hâle gelmedi. 10 Aralık 2013'te Başbakanlık tarafından Resmî Gazete'de yayımlanan bir genelgede, Türkçeye en uygun klavye olmasından ötürü F klavyenin kamu kurum ve kuruluşlarında yaygınlaştırılması için talimat verilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında 2017 yılı sonuna kadar klavyelelerin F klavyeye dönüştürülmesinin sağlanacağını bildirdi. |
1957 yılından itibaren yapılan uluslararası klavye ile hızlı yazma yarışmalarında F klavye ile elde edilen başarılar nelerdir? | [
{
"answer_start": 120,
"text": "25 rekor ve 59 dünya şampiyonluğu "
}
] | F klavye | 10,249 | 1957 yılından bu yana yapılan ve Türkiye'nin katıldığı uluslararası klavye ile hızlı yazma yarışmalarında, f klavye ile 25 rekor ve 59 dünya şampiyonluğu elde edilmiştir. |
Fahreddin er-Râzî eğitiminden sonra ettiği seyahatlerde Mutezililer ile nerede tartışmalarda bulundur? | [
{
"answer_start": 273,
"text": "Harezm’de"
}
] | Fahreddin er-Râzî | 10,250 | Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü. |
Fahreddin er-Râzî dini ve fen bilimleri eğitimlerini kimlerden almıştır?Fahreddin er-Râzî dini ve fen bilimleri eğitimlerini kimlerden almıştır? | [
{
"answer_start": 186,
"text": " zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden"
}
] | Fahreddin er-Râzî | 10,251 | Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü. |
Râzî özellikle hangi iki fizik konusu üzerine çalışmıştır? | [
{
"answer_start": 133,
"text": "cisimlerin hareketi ve ses "
}
] | Fahreddin er-Râzî | 10,252 | Râzî, dinî ilimlerde olduğu kadar pozitif bilimlerde de oldukça başarılı bir bilim adamıydı. Özellikle fizik konularıyla ilgilenmiş, cisimlerin hareketi ve ses üzerine çalışmıştır. |
Râzî dini bilimler dışında özellikle ilgili olduğu bilim dalı hangisidir? | [
{
"answer_start": 103,
"text": "fizik"
}
] | Fahreddin er-Râzî | 10,253 | Râzî, dinî ilimlerde olduğu kadar pozitif bilimlerde de oldukça başarılı bir bilim adamıydı. Özellikle fizik konularıyla ilgilenmiş, cisimlerin hareketi ve ses üzerine çalışmıştır. |
Fahreddin er-Râzî'nin eseri olan Mefatih'ul Gayb tefsirinin kısaltılmış şekliyle yazılan Vâdıh isimli kitabın yazarı kimdir? | [
{
"answer_start": 267,
"text": "Nesefî"
}
] | Fahreddin er-Râzî | 10,254 | Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır. |
Fahreddin er-Râzî'nin Tefsir-i Kebir olarak bilinen kitabın adı nedir? | [
{
"answer_start": 34,
"text": "Mefatih'ul Gayb"
}
] | Fahreddin er-Râzî | 10,255 | Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır. |
Râzî'nin en önemli eserinin türü nedir? | [
{
"answer_start": 57,
"text": "Kur'an tefsiridir"
}
] | Fahreddin er-Râzî | 10,256 | Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır. |
Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun kurulmasındaki gaye nedir ? | [
{
"answer_start": 30,
"text": "Türkiye'nin radyasyon ve nükleer enerji politikalarına yön vermek"
}
] | Türkiye_Atom_Enerjisi_Kurumu | 10,257 | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Türkiye'nin radyasyon ve nükleer enerji politikalarına yön vermek üzere kurulmuş kurumdur. |
Proje neden Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi olarak isimlendirilmiştir ? | [
{
"answer_start": 867,
"text": "kenarında bulunduğu göle izafeten"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,258 | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
İlk personel tayini ne zaman yapılmıştır? | [
{
"answer_start": 1091,
"text": "Temmuz 1961"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,259 | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
TR-1 Reaktörü ne zaman açılmıştır? | [
{
"answer_start": 819,
"text": "27 Mayıs 1962"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,260 | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
TR-1 Araştırma reaktörü yapımı hangi firmaya verilmiştir ? | [
{
"answer_start": 599,
"text": "\"American Machine Foundary (AMF)\" firmasına"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,261 | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
1956 yılında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu nerede bulunmaktadır ? | [
{
"answer_start": 401,
"text": "İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,262 | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği hangi ismi almıştır ? | [
{
"answer_start": 187,
"text": "Türkiye Atom Enerjisi Kurumu"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,263 | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği hangi kuruluşa bağlı olarak kurulmuştur ? | [
{
"answer_start": 79,
"text": "Başbakanlık'a"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,264 | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
Hangi alanlara çalışmaya yönlendirmektedir ? | [
{
"answer_start": 311,
"text": "Nükleer Bilimler ve Teknoloji Alanlarında"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,265 | Nükleer Politikanın Esaslarını Belirlemek ve Başbakanın Onayına Sunmak,
Halkın, Radyasyonla Çalışanların ve Çevrenin Radyasyondan Korunmasını Sağlamak,
Radyasyon Güvenliğini Sağlamak ,
Nükleer Güvenliğin Sağlandığını Garanti Altına Almak
Ülkenin Nükleer Tehlikelere Karşı Korunma Stratejisini Belirlemek ,
Nükleer Bilimler ve Teknoloji Alanlarında Araştırma Yapmak ve Araştırmayı Teşvik Etmek ,
Ülkenin Nükleer ve Radyolojik Tekniklerden Faydalanmasına Yönelik Çalışmaları Teşvik Etmek,
Nükleer Alanda Görev Yapacak Personel Yetiştirmek ,
Uluslararası Kuruluşlarla Nükleer Alanda İşbirliği yapmak
Nükleer Alanda Ulusal ve Uluslararası Hukuk ile ilgili Çalışmalar Yapmak
Nükleer Konularda Halkı Bilgilendirmektir. |
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ülke için hangi stratejiyi belirler ? | [
{
"answer_start": 242,
"text": "Ülkenin Nükleer Tehlikelere Karşı Korunma Stratejisini "
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 10,266 | Nükleer Politikanın Esaslarını Belirlemek ve Başbakanın Onayına Sunmak,
Halkın, Radyasyonla Çalışanların ve Çevrenin Radyasyondan Korunmasını Sağlamak,
Radyasyon Güvenliğini Sağlamak ,
Nükleer Güvenliğin Sağlandığını Garanti Altına Almak
Ülkenin Nükleer Tehlikelere Karşı Korunma Stratejisini Belirlemek ,
Nükleer Bilimler ve Teknoloji Alanlarında Araştırma Yapmak ve Araştırmayı Teşvik Etmek ,
Ülkenin Nükleer ve Radyolojik Tekniklerden Faydalanmasına Yönelik Çalışmaları Teşvik Etmek,
Nükleer Alanda Görev Yapacak Personel Yetiştirmek ,
Uluslararası Kuruluşlarla Nükleer Alanda İşbirliği yapmak
Nükleer Alanda Ulusal ve Uluslararası Hukuk ile ilgili Çalışmalar Yapmak
Nükleer Konularda Halkı Bilgilendirmektir. |
Ahmed Eflâkî'nin en önemli kitabı hangi dilde yazılmıştır ? | [
{
"answer_start": 508,
"text": "Farsça"
}
] | Ahmed Eflâkî | 10,267 | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
Ahmed Eflâkî'nin mezarı nerede bulunmaktadır ? | [
{
"answer_start": 382,
"text": "Mevlana Türbesi civarına"
}
] | Ahmed Eflâkî | 10,268 | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
Ahmed Eflâkî'nin hayatının sonuna dek kaldığı kişi kimdir ? | [
{
"answer_start": 243,
"text": "Ârif Çelebi"
}
] | Ahmed Eflâkî | 10,269 | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
Ahmed Eflâkî kimin öğrencisi olmuştur ? | [
{
"answer_start": 243,
"text": "Ârif Çelebi"
}
] | Ahmed Eflâkî | 10,270 | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
Ahmet Eflâkî hangi alanlarda uzmandır ? | [
{
"answer_start": 85,
"text": "din ve astronomi"
}
] | Ahmed Eflâkî | 10,271 | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi 2008 yılında hangi kurum tarafından ödül almıştır ? | [
{
"answer_start": 1062,
"text": "TÖV"
}
] | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi | 10,272 | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM), Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle Bilkent Üniversitesi dahilinde faaliyet göstermekte olan bir araştırma merkezidir.
2006 yılının başında başlayan UNAM-Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Projesi’nin 1. Fazı zamanından bir yıl önce bitirilmiştir. Bu faz döneminde bina ve araştırma ekipmanına 28 Milyon TL yatırım yapılmıştır. 2006 yılı ortalarında başlayan ve 1,5 yılda bitirilen UNAM binası yaklaşık 9000 m² kapalı alan üzerine kurulmuştur; içerisinde titreşim ve sıcaklık kontrollü 62 laboratuvar, konferans salonu ve ofisleri barındırmaktadır. 400 m² temiz oda da 2009 yılı ortalarında faaliyete geçmiştir. 1. Faz döneminde alınan cihazların çoğu kurularak araştırma çalışmalarında kullanılmaya başlanmış, malzeme bilimi ve nanoteknoloji konusunda yüksek lisans ve doktora programları süreçlerine de dahil olan hidrojen depolama, karbon nanotüpler, spintronik silisyum nanoteller, fiber lazerler, silisyum nanokristaller konularında da önemli çalışmalar yapılmıştır. UNAM'a 2007'de TÜSİAD, 2008'de TÖV ve 2009'da TÜBİTAK tarafından bilim ve teknoloji ödülleri verilmiştir.
UNAM günümüzde bünesindeki 400'den fazla bilim insanı ile 1000'e yakın kullanıcıya hizmet vermektedir. Günümüze kadar 90 üzerinde lisansüstü mezun vermiş olup, Bilkent üniversitesinde yapılan bütün yayınların %40'ı UANM'dan çıkmaktadır.
|
UNAM binasındaki laboratuvarının özellikleri nedir ? | [
{
"answer_start": 514,
"text": "titreşim ve sıcaklık kontrollü"
}
] | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi | 10,273 | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM), Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle Bilkent Üniversitesi dahilinde faaliyet göstermekte olan bir araştırma merkezidir.
2006 yılının başında başlayan UNAM-Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Projesi’nin 1. Fazı zamanından bir yıl önce bitirilmiştir. Bu faz döneminde bina ve araştırma ekipmanına 28 Milyon TL yatırım yapılmıştır. 2006 yılı ortalarında başlayan ve 1,5 yılda bitirilen UNAM binası yaklaşık 9000 m² kapalı alan üzerine kurulmuştur; içerisinde titreşim ve sıcaklık kontrollü 62 laboratuvar, konferans salonu ve ofisleri barındırmaktadır. 400 m² temiz oda da 2009 yılı ortalarında faaliyete geçmiştir. 1. Faz döneminde alınan cihazların çoğu kurularak araştırma çalışmalarında kullanılmaya başlanmış, malzeme bilimi ve nanoteknoloji konusunda yüksek lisans ve doktora programları süreçlerine de dahil olan hidrojen depolama, karbon nanotüpler, spintronik silisyum nanoteller, fiber lazerler, silisyum nanokristaller konularında da önemli çalışmalar yapılmıştır. UNAM'a 2007'de TÜSİAD, 2008'de TÖV ve 2009'da TÜBİTAK tarafından bilim ve teknoloji ödülleri verilmiştir.
UNAM günümüzde bünesindeki 400'den fazla bilim insanı ile 1000'e yakın kullanıcıya hizmet vermektedir. Günümüze kadar 90 üzerinde lisansüstü mezun vermiş olup, Bilkent üniversitesinde yapılan bütün yayınların %40'ı UANM'dan çıkmaktadır.
|
Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Projesi’nin 1. Fazı ne kadar yatırım almıştır ? | [
{
"answer_start": 353,
"text": "28 Milyon TL"
}
] | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi | 10,274 | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM), Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle Bilkent Üniversitesi dahilinde faaliyet göstermekte olan bir araştırma merkezidir.
2006 yılının başında başlayan UNAM-Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Projesi’nin 1. Fazı zamanından bir yıl önce bitirilmiştir. Bu faz döneminde bina ve araştırma ekipmanına 28 Milyon TL yatırım yapılmıştır. 2006 yılı ortalarında başlayan ve 1,5 yılda bitirilen UNAM binası yaklaşık 9000 m² kapalı alan üzerine kurulmuştur; içerisinde titreşim ve sıcaklık kontrollü 62 laboratuvar, konferans salonu ve ofisleri barındırmaktadır. 400 m² temiz oda da 2009 yılı ortalarında faaliyete geçmiştir. 1. Faz döneminde alınan cihazların çoğu kurularak araştırma çalışmalarında kullanılmaya başlanmış, malzeme bilimi ve nanoteknoloji konusunda yüksek lisans ve doktora programları süreçlerine de dahil olan hidrojen depolama, karbon nanotüpler, spintronik silisyum nanoteller, fiber lazerler, silisyum nanokristaller konularında da önemli çalışmalar yapılmıştır. UNAM'a 2007'de TÜSİAD, 2008'de TÖV ve 2009'da TÜBİTAK tarafından bilim ve teknoloji ödülleri verilmiştir.
UNAM günümüzde bünesindeki 400'den fazla bilim insanı ile 1000'e yakın kullanıcıya hizmet vermektedir. Günümüze kadar 90 üzerinde lisansüstü mezun vermiş olup, Bilkent üniversitesinde yapılan bütün yayınların %40'ı UANM'dan çıkmaktadır.
|
Asuman Özdağlar'ın eşi nerede iktisat profesörlüğü yapmaktadır? | [
{
"answer_start": 126,
"text": "MIT'de"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,275 |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
Asuman Özdağlar'ın eşi kimdir? | [
{
"answer_start": 190,
"text": "Daron Acemoğlu'dur"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,276 |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
Asuman Özdağlar'ın eşi ne iş yapmaktdır? | [
{
"answer_start": 154,
"text": "alanında tanınan bir ekonomist"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,277 |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
Asuman Özdağlar'ın babası kimdir? | [
{
"answer_start": 101,
"text": "İsmail Özdağlar"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,278 |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
Asuman Özdağlar'ın babası ne iş yapmaktadır? | [
{
"answer_start": 33,
"text": " Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,279 |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
Asuman Özdağlar ne zaman bölüm başkanı olmuştur? | [
{
"answer_start": 412,
"text": "Aralık 2017"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,280 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Asuman Özdağlar ne zaman profesör unvanını almıştır? | [
{
"answer_start": 372,
"text": "2012 sonrasında"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,281 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Asuman Özdağlar Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde ne yapmıştır? | [
{
"answer_start": 311,
"text": " tamamladı"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,282 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Asuman Özdağlar yüksek lisans ve doktorasını ne zaman tamamlamıştır? | [
{
"answer_start": 323,
"text": "2003"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,283 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Asuman Özdağlar yüksek lisans ve doktorasını nerede tamamlamıştır? | [
{
"answer_start": 274,
"text": "Massachusetts Teknoloji Enstitüsü"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,284 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Asuman Özdağlar Amerika Birleşik devletlerine ne zaman gitmiştir? | [
{
"answer_start": 198,
"text": "1996’da"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,285 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Asuman Özdağlar hangi bölümden mezun olmuştur? | [
{
"answer_start": 154,
"text": "Elektrik Elektronik Bölümü"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,286 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Asuman Özdağlar hangi üniversiteden mezun olmuştur? | [
{
"answer_start": 124,
"text": "Orta Doğu Teknik Üniversitesi "
}
] | Asuman Özdağlar | 10,287 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Asuman Özdağlar yaptığı hangi çalışmalarla tanınmaktadır? | [
{
"answer_start": 24,
"text": "oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla"
}
] | Asuman Özdağlar | 10,288 | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
Fatih Gökmen'in babası 1877 yılında nerede kadılık yapmıştır? | [
{
"answer_start": 39,
"text": "Rumeli'de"
}
] | Fatih Gökmen | 10,289 | 1877 yılında babasının kadılık yaptığı Rumeli'de dünyaya geldi. Babası, Anadolu ve Rumeli'de çeşitli yerlerde kadılık görevinde bulunmuş Abdülgaffar Efendi'dir. Ailesi, Akseki'nin Gödene Bala Köyü'ndendir. |
Fatih Gökmen Riyâziyyât Medresesi'ne kimin teşvikiyle girmiştir? | [
{
"answer_start": 313,
"text": "Sâlih Zeki Bey"
}
] | Fatih Gökmen | 10,290 | İlk öğrenimini Akseki ve Alanya'da, orta öğrenimini İzmir'in Bayındır kazasında yaptı. İstanbul'da Sultan Selim Câmii Muvakkithânesi'nde dönemin Başmüneccimi olan son müneccimbaşı Hüseyin Hilmi Efendi'nin yanında çalışıp eski astronomi ve takvim hazırlama usullerini öğrendi; bu sırada ünlü bilim tarihçilerinden Sâlih Zeki Bey'in dikkatini çekti; onun teşvikiyle 1901 yılında yeni açılan Riyâziyyât Medresesi'ne (Matematiksel Bilimler Fakültesi) girdi. |
Fatih Gökmen İstanbul'da bulunduğu sırada eski astronomi ve takvim hazırlama usullerini nasıl öğrenmiştir? | [
{
"answer_start": 180,
"text": "Hüseyin Hilmi Efendi'nin yanında çalışıp"
}
] | Fatih Gökmen | 10,291 | İlk öğrenimini Akseki ve Alanya'da, orta öğrenimini İzmir'in Bayındır kazasında yaptı. İstanbul'da Sultan Selim Câmii Muvakkithânesi'nde dönemin Başmüneccimi olan son müneccimbaşı Hüseyin Hilmi Efendi'nin yanında çalışıp eski astronomi ve takvim hazırlama usullerini öğrendi; bu sırada ünlü bilim tarihçilerinden Sâlih Zeki Bey'in dikkatini çekti; onun teşvikiyle 1901 yılında yeni açılan Riyâziyyât Medresesi'ne (Matematiksel Bilimler Fakültesi) girdi. |
Fatih Gökmen'in İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne de katılmasına vesile olduğu ve kendisine Süleymaniye Kürsüsünde adlı şiirini ithaf etmiş ünlü şair kimdir? | [
{
"answer_start": 143,
"text": "Mehmet Akif"
}
] | Fatih Gökmen | 10,292 | Öğrenciliği sırasında siyasetle de ilgilenen Fatin Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti kurucuları arasında yer aldı ve bir süre tutuklandı. Dostu Mehmet Akif'in ve 11 arkadaşının cemiyete katılmasına da vesile oldu. Fatin Bey'in yakın dostu olan ünlü şair, 1912'de yayımlanan Süleymaniye Kürsüsünde adlı şiirini, kendisine ithaf etmiştir. Fatin Gökmen, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra ilgisini tamamen bilime yöneltti. |
Fatih Gökmen tutuklandığı sırada kurucularından da olduğu hangi cemiyetin içindeydi? | [
{
"answer_start": 56,
"text": "İttihat ve Terakki Cemiyeti"
}
] | Fatih Gökmen | 10,293 | Öğrenciliği sırasında siyasetle de ilgilenen Fatin Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti kurucuları arasında yer aldı ve bir süre tutuklandı. Dostu Mehmet Akif'in ve 11 arkadaşının cemiyete katılmasına da vesile oldu. Fatin Bey'in yakın dostu olan ünlü şair, 1912'de yayımlanan Süleymaniye Kürsüsünde adlı şiirini, kendisine ithaf etmiştir. Fatin Gökmen, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra ilgisini tamamen bilime yöneltti. |
Fatih Gökmen TBMM'de kaç dönem görev yapmıştır? | [
{
"answer_start": 203,
"text": "iki"
}
] | Fatih Gökmen | 10,294 | İstanbul Üniversitesi'nde dersler veren Fatin Bey, 1933 yılında üniversiteden ayrıldı. 1943 yılında gözlemevindeki görevinden emekliye ayrıldıktan sonra politikaya atılan Fatih Gökmen, 1950 yılına kadar iki dönem TBMM'de Konya milletvekili olarak görev yaptı. |
Fatih Gökmen ders verdiği İstanbul Üniversitesi'nden kaç yılında ayrılmıştır? | [
{
"answer_start": 51,
"text": "1933 yılında"
}
] | Fatih Gökmen | 10,295 | İstanbul Üniversitesi'nde dersler veren Fatin Bey, 1933 yılında üniversiteden ayrıldı. 1943 yılında gözlemevindeki görevinden emekliye ayrıldıktan sonra politikaya atılan Fatih Gökmen, 1950 yılına kadar iki dönem TBMM'de Konya milletvekili olarak görev yaptı. |
Fatih Gökmen hangi kurumdaki çalışmalarıyla Türkiye'de modern astronomi eğitiminin temelini atmıştır? | [
{
"answer_start": 8,
"text": "Dârülfünun Fen Medresesi"
}
] | Fatih Gökmen | 10,296 | 1909’da Dârülfünun Fen Medresesi (Fakültesi) astronomi ve hisab-ı ihtimali (olasılık) müderrisliğine getirildi. 1933’e kadarki bu görevi esnasında yüzlerce öğrenci yetiştirdi; bu zaman zarfında bir devre de Fen Fakültesi dekanlığı yaptı. Bu kurumdaki çalışmalarıyla Türkiye’de modern astronomi eğitiminin temelini attı. |
1909 yılında Fatih Gökmen'in müderris olarak çalıştığı konular nelerdir? | [
{
"answer_start": 45,
"text": "astronomi ve hisab-ı ihtimali"
}
] | Fatih Gökmen | 10,297 | 1909’da Dârülfünun Fen Medresesi (Fakültesi) astronomi ve hisab-ı ihtimali (olasılık) müderrisliğine getirildi. 1933’e kadarki bu görevi esnasında yüzlerce öğrenci yetiştirdi; bu zaman zarfında bir devre de Fen Fakültesi dekanlığı yaptı. Bu kurumdaki çalışmalarıyla Türkiye’de modern astronomi eğitiminin temelini attı. |
Kandilli Gözlemevi'nde esaslı bir görev yerine getirilememesinin nedeni nedir? | [
{
"answer_start": 906,
"text": "savaşlar "
}
] | Fatih Gökmen | 10,298 | 1910'da dönemin Maarif Nâzırı Emrullah Efendi tarafından Rasadhâne-i Âmire'nin müdürlüğüne atandı. Rasathane-i Âmire, 1868'den beri görev yapmaktaydı ve 1909'daki 31 Mart Olayları sırasında binası ve âletleri tahrip edilmişti. Fatin Gökmen, yeniden kurulması istenen gözlemevinin yeri için incelemeler yaptı ve rasathaneyi İcadiye Tepesi'nde kurmaya karar verdi. Eski rasathane gibi meteoroloji istasyonu seviyesinde bir gözlemevi yerine Belçika'daki Uccle Kraliyet Gözlemevi gibi bir astronomi ve jeofizik gözlemevi olması için gerekli binaları yaptırıp âletleri satın aldırdı; böylece bugün de faaliyet hâlinde bulunan Kandilli Gözlemevi'nin temelleri atıldı. Fransız Meteoroloji Birliği aracılığıyla getirtilen ve birinci sınıf bir meteoroloji istasyonunda kullanılan âletlerle 1 Temmuz1911 tarihindeh itibâren sürekli ve düzenli bir biçimde meteorolojik unsurların ölçüm ve kayıtlarını başlattı. Ancak savaşlar yüzünden rasathane Cumhuriyet’e kadar esaslı bir görev yerine getiremedi. Sadece bazı meteorolojik çalışmalar yapıldı ve memleket saat ayarı basit aletlerle belirlenerek bazı kurumlara bildirilmeye başlandı.
|
Fatih Gökmen temellerini attığı Kandilli Gözlemevi'nin hangi gözlemevi gibi olmasını istemiştir? | [
{
"answer_start": 451,
"text": "Uccle Kraliyet Gözlemevi"
}
] | Fatih Gökmen | 10,299 | 1910'da dönemin Maarif Nâzırı Emrullah Efendi tarafından Rasadhâne-i Âmire'nin müdürlüğüne atandı. Rasathane-i Âmire, 1868'den beri görev yapmaktaydı ve 1909'daki 31 Mart Olayları sırasında binası ve âletleri tahrip edilmişti. Fatin Gökmen, yeniden kurulması istenen gözlemevinin yeri için incelemeler yaptı ve rasathaneyi İcadiye Tepesi'nde kurmaya karar verdi. Eski rasathane gibi meteoroloji istasyonu seviyesinde bir gözlemevi yerine Belçika'daki Uccle Kraliyet Gözlemevi gibi bir astronomi ve jeofizik gözlemevi olması için gerekli binaları yaptırıp âletleri satın aldırdı; böylece bugün de faaliyet hâlinde bulunan Kandilli Gözlemevi'nin temelleri atıldı. Fransız Meteoroloji Birliği aracılığıyla getirtilen ve birinci sınıf bir meteoroloji istasyonunda kullanılan âletlerle 1 Temmuz1911 tarihindeh itibâren sürekli ve düzenli bir biçimde meteorolojik unsurların ölçüm ve kayıtlarını başlattı. Ancak savaşlar yüzünden rasathane Cumhuriyet’e kadar esaslı bir görev yerine getiremedi. Sadece bazı meteorolojik çalışmalar yapıldı ve memleket saat ayarı basit aletlerle belirlenerek bazı kurumlara bildirilmeye başlandı.
|