question
stringlengths 2
476
| answers
list | title
stringlengths 4
104
| id
int64 0
14.2k
| context
stringlengths 31
11.1k
|
---|---|---|---|---|
Kara Harp Okulu brövesindeki güneş ışınlı Atatürk portresi neyi simgeler | [
{
"answer_start": 219,
"text": "kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,500 | Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler. |
Kara Harp Okulu brövesi üzerindeki çapraz kılıç neyi simgeler | [
{
"answer_start": 149,
"text": "muharip subay olmayı"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,501 | Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler. |
Kara Harp Okulu brövesi kaç yılında kabul edilmiştir | [
{
"answer_start": 41,
"text": "2001"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,502 | Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler. |
Kara Harp Okulu öğrencileri birinci sınıfta hangi alanlara ayrılırlar | [
{
"answer_start": 105,
"text": "Sayısal, Sözel ve Uluslararası İlişkiler"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,503 | Kara Kuvvetleri Komutanlığının en önemli subay kaynağı olan Kara Harp Okulu öğrencileri birinci sınıfta, Sayısal, Sözel ve Uluslararası İlişkiler tabanlı olmak üzere iki ayrı alana ayrılarak ikinci sınıfta görecekleri lisans programlarına yönelik dersler almaktadır. 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda ise;iktisadi ve idari bilimler ile teknik bölümler dallarında toplamda on ayrı lisans programında modern laboratuvar, dershane ve amfilerde akademik unvana sahip öğretim üyeleri tarafından eğitim ve öğretim verilmektedir. |
“Kara Harp Okulu eğitim süresi 1948 yılında nasıl düzenlenmiş? | [
{
"answer_start": 1517,
"text": "üç yıl"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,504 | = Kara Harp Okulu =
Kara Harp Okulu (kısaca KHO) veya eski ve geleneksel adıyla Harbiye, Ankara'da bulunan, Türk Kara Kuvvetleri'nin muvazzaf subay kaynağı olan lisans seviyesinde eğitim veren askerî okuldur.
== Tarihçe ==
Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Mektebi Harbiyeyi Şahane), Sultan II. Mahmud'un emriyle 1834 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta eğitimin bütün basamaklarında faaliyet gösteren Harbiye, ilk mezunlarını 1841 yılında verebilmiştir. 1845 yılında askeri idadi(lise)lerin kurulması ve aynı yıl yapılan program geliştirme çalışmaları sonucunda Harbiye, eğitim süresi dört yıl olan bir yüksekokul niteliği kazanmıştır. Harbiye, 1908 yılına kadar geçen süre içinde öncelikle piyade ve süvari subaylarını yetiştirmiştir. 1905 yılında beş ordu merkezinde açılmış olan Edirne, Manastır, Erzincan, Şam ve Bağdat Harp Okulları kısa bir süre sonra kapatılmışlardır. Bundan sonra sadece İstanbul'daki "Harbiye Mektebi", eğitim ve öğretime devam etmiştir. Art arda gelen savaşlar döneminde hızlandırılmış bir eğitim programı uygulanarak cephelere subay yetiştiren Harbiye, Mütareke Dönemi'nde 1 Temmuz 1920 tarihinde Ankara'da Abidin Paşa Köşkü'nde eğitim ve öğretime başlamıştır. Harp Okulu, ilk mezunlarını 1 Kasım 1920 tarihinde vermiştir. Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra Harp Okulu, tekrar İstanbul'da öğretime başlamıştır.
Kara Harp Okulu ve yerleşkesi 25 Eylül 1936 tarihinde Ankara'ya nakledilerek yeni yapılmış olan binasında eğitime başlamıştır. İki yıl olan eğitim süresi 1948 yılında üç yıl, 1963 yılında iki yıl ve 1971 yılında üç yıl olarak düzenlenmiştir. 1974 yılından itibaren 4 yıllık lisans eğitimi uygulamasına başlanmıştır. Kar Eğitim-Öğretim Sistemi, Askeri Nazan-i Eğitim, Ortak Genel Konular, Askeri Uygulamalı Eğitim, Beden Eğitimi ve Spor ile Akademik Programlardan teşkil edilen bütüncül bir yapıya kavuşmuştur. Akademik program kapsamında; 1974-1991 yılları arasında makine, inşaat, elektrik-elektronik, yönetim-işletme bölümlerinde lisans düzeyinde eğitim verilmiş, 1991-1992 Eğitim-Öğretim Yılından itibaren sistem mühendisliği programına aşamalı olarak geçilmiştir. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı itibarıyla Kara Harp Okulunda çoklu lisans programında eğitim verilmeye başlanmıştır.
Kara Harp Okulunun amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile harp okulları kanun ve yönetmeliklerinde belirtilen ve asker kişilerde bulunması gereken niteliklere sahip, liderlik özellikleri gelişmiş, askeri sevk ve idare edebilme yeteneği kazanmış ve yeterli fiziki yeteneğe sahip olmuş, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına göre belirlenen bilim dallarında lisans eğitim ve öğretimini görmüş, sınıf okulu ve eğitim merkezlerinde verilecek subay temel mesleki eğitim ve öğretimini takip edebilecek yeterliliğe ulaşmış muvazzaf subay yetiştirmek ve Kara Kuvvetlerinin ihtiyacı olan konularda lisansüstü eğitim ve öğretim sağlamaktadır. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç duyduğu sınıf ve miktarda subay yetiştiren asker yüksek öğretim kurumu olan Kara Harp Okulunda, subay diplomasının yanı sıra; endüstri ve sistem, elektronik, makine, inşaat, bilgisayar, harita mühendisliği, işletme, kamu yönetimi, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler lisans programlarında ulusal ve uluslararası denkliği/geçerliliği olan lisans diploması da verilmektedir. Verilen akademik eğitimle, Harbiyelilerin, muharebe sahasının karmaşık problemlerini çözecek bilimsel bakış açısına ve donanıma sahip olması amaçlanmaktadır.
Kara Harp Okulunda; piyade, tank, topçu, hava savunma, kara havacılık, istihkam, muhabere, ulaştırma, ikmal, bakım, personel, maliye ve harita sınıflarından subay yetiştirilmektedir. Her tür hava ve arazi şartında görev yapma ihtimali olan subaylar, liderlik yaptıkları askerlerine örnek olacak seviyede üstün fiziksel yeteneklere ve dayanıklılığa sahip olmalıdırlar. Kara Harp Okulu beden eğitimi ve spor programı Harbiyelileri bu hedefe en iyi şekilde ulaştırmak üzere düzenlenmiştir. Yine Kara Harp Okulu mezunu subaylar, Kara Kuvvetleri Komutanlığının seviyesindeki birliklerinde komutanlık görevinden başlayarak sıralı üst birliklerin sevk ve idaresinde; karargâhlarda, askeri Kurumlarda görev yapmaktadırlar. Kıta görevinde başarılı subaylar ihtiyaç duyulan alanlarda Yüksek Lisans, Doktora programlarına devam edebilmekte, yurt dışı temsilciliklerimizde, NATO ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri birlik ve karargahlarında görev alabilmektedirler.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sosyal ve sağlık tesisleri tüm TSK mensuplarıyla beraber ve ailelerinin istifadesine sunulmaktadır. Kara Harp Okulu'na her yıl belirli kontenjanlarda kız öğrenci de alınmaktadır.
== Bröve ==
Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler.
== Akademik Program ==
Kara Kuvvetleri Komutanlığının en önemli subay kaynağı olan Kara Harp Okulu öğrencileri birinci sınıfta, Sayısal, Sözel ve Uluslararası İlişkiler tabanlı olmak üzere iki ayrı alana ayrılarak ikinci sınıfta görecekleri lisans programlarına yönelik dersler almaktadır. 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda ise;iktisadi ve idari bilimler ile teknik bölümler dallarında toplamda on ayrı lisans programında modern laboratuvar, dershane ve amfilerde akademik unvana sahip öğretim üyeleri tarafından eğitim ve öğretim verilmektedir.
== Ayrıca bakınız ==
Kara Harp Okulu Marşı
Deniz Harp Okulu
Hava Harp Okulu
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
hangi Eğitim-Öğretim Yılı itibarıyla Kara Harp Okulunda çoklu lisans programında eğitim verilmeye başlanmış? | [
{
"answer_start": 2118,
"text": "2011-2012 "
}
] | Kara Harp Okulu | 12,505 | = Kara Harp Okulu =
Kara Harp Okulu (kısaca KHO) veya eski ve geleneksel adıyla Harbiye, Ankara'da bulunan, Türk Kara Kuvvetleri'nin muvazzaf subay kaynağı olan lisans seviyesinde eğitim veren askerî okuldur.
== Tarihçe ==
Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Mektebi Harbiyeyi Şahane), Sultan II. Mahmud'un emriyle 1834 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta eğitimin bütün basamaklarında faaliyet gösteren Harbiye, ilk mezunlarını 1841 yılında verebilmiştir. 1845 yılında askeri idadi(lise)lerin kurulması ve aynı yıl yapılan program geliştirme çalışmaları sonucunda Harbiye, eğitim süresi dört yıl olan bir yüksekokul niteliği kazanmıştır. Harbiye, 1908 yılına kadar geçen süre içinde öncelikle piyade ve süvari subaylarını yetiştirmiştir. 1905 yılında beş ordu merkezinde açılmış olan Edirne, Manastır, Erzincan, Şam ve Bağdat Harp Okulları kısa bir süre sonra kapatılmışlardır. Bundan sonra sadece İstanbul'daki "Harbiye Mektebi", eğitim ve öğretime devam etmiştir. Art arda gelen savaşlar döneminde hızlandırılmış bir eğitim programı uygulanarak cephelere subay yetiştiren Harbiye, Mütareke Dönemi'nde 1 Temmuz 1920 tarihinde Ankara'da Abidin Paşa Köşkü'nde eğitim ve öğretime başlamıştır. Harp Okulu, ilk mezunlarını 1 Kasım 1920 tarihinde vermiştir. Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra Harp Okulu, tekrar İstanbul'da öğretime başlamıştır.
Kara Harp Okulu ve yerleşkesi 25 Eylül 1936 tarihinde Ankara'ya nakledilerek yeni yapılmış olan binasında eğitime başlamıştır. İki yıl olan eğitim süresi 1948 yılında üç yıl, 1963 yılında iki yıl ve 1971 yılında üç yıl olarak düzenlenmiştir. 1974 yılından itibaren 4 yıllık lisans eğitimi uygulamasına başlanmıştır. Kar Eğitim-Öğretim Sistemi, Askeri Nazan-i Eğitim, Ortak Genel Konular, Askeri Uygulamalı Eğitim, Beden Eğitimi ve Spor ile Akademik Programlardan teşkil edilen bütüncül bir yapıya kavuşmuştur. Akademik program kapsamında; 1974-1991 yılları arasında makine, inşaat, elektrik-elektronik, yönetim-işletme bölümlerinde lisans düzeyinde eğitim verilmiş, 1991-1992 Eğitim-Öğretim Yılından itibaren sistem mühendisliği programına aşamalı olarak geçilmiştir. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı itibarıyla Kara Harp Okulunda çoklu lisans programında eğitim verilmeye başlanmıştır.
Kara Harp Okulunun amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile harp okulları kanun ve yönetmeliklerinde belirtilen ve asker kişilerde bulunması gereken niteliklere sahip, liderlik özellikleri gelişmiş, askeri sevk ve idare edebilme yeteneği kazanmış ve yeterli fiziki yeteneğe sahip olmuş, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına göre belirlenen bilim dallarında lisans eğitim ve öğretimini görmüş, sınıf okulu ve eğitim merkezlerinde verilecek subay temel mesleki eğitim ve öğretimini takip edebilecek yeterliliğe ulaşmış muvazzaf subay yetiştirmek ve Kara Kuvvetlerinin ihtiyacı olan konularda lisansüstü eğitim ve öğretim sağlamaktadır. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç duyduğu sınıf ve miktarda subay yetiştiren asker yüksek öğretim kurumu olan Kara Harp Okulunda, subay diplomasının yanı sıra; endüstri ve sistem, elektronik, makine, inşaat, bilgisayar, harita mühendisliği, işletme, kamu yönetimi, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler lisans programlarında ulusal ve uluslararası denkliği/geçerliliği olan lisans diploması da verilmektedir. Verilen akademik eğitimle, Harbiyelilerin, muharebe sahasının karmaşık problemlerini çözecek bilimsel bakış açısına ve donanıma sahip olması amaçlanmaktadır.
Kara Harp Okulunda; piyade, tank, topçu, hava savunma, kara havacılık, istihkam, muhabere, ulaştırma, ikmal, bakım, personel, maliye ve harita sınıflarından subay yetiştirilmektedir. Her tür hava ve arazi şartında görev yapma ihtimali olan subaylar, liderlik yaptıkları askerlerine örnek olacak seviyede üstün fiziksel yeteneklere ve dayanıklılığa sahip olmalıdırlar. Kara Harp Okulu beden eğitimi ve spor programı Harbiyelileri bu hedefe en iyi şekilde ulaştırmak üzere düzenlenmiştir. Yine Kara Harp Okulu mezunu subaylar, Kara Kuvvetleri Komutanlığının seviyesindeki birliklerinde komutanlık görevinden başlayarak sıralı üst birliklerin sevk ve idaresinde; karargâhlarda, askeri Kurumlarda görev yapmaktadırlar. Kıta görevinde başarılı subaylar ihtiyaç duyulan alanlarda Yüksek Lisans, Doktora programlarına devam edebilmekte, yurt dışı temsilciliklerimizde, NATO ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri birlik ve karargahlarında görev alabilmektedirler.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sosyal ve sağlık tesisleri tüm TSK mensuplarıyla beraber ve ailelerinin istifadesine sunulmaktadır. Kara Harp Okulu'na her yıl belirli kontenjanlarda kız öğrenci de alınmaktadır.
== Bröve ==
Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler.
== Akademik Program ==
Kara Kuvvetleri Komutanlığının en önemli subay kaynağı olan Kara Harp Okulu öğrencileri birinci sınıfta, Sayısal, Sözel ve Uluslararası İlişkiler tabanlı olmak üzere iki ayrı alana ayrılarak ikinci sınıfta görecekleri lisans programlarına yönelik dersler almaktadır. 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda ise;iktisadi ve idari bilimler ile teknik bölümler dallarında toplamda on ayrı lisans programında modern laboratuvar, dershane ve amfilerde akademik unvana sahip öğretim üyeleri tarafından eğitim ve öğretim verilmektedir.
== Ayrıca bakınız ==
Kara Harp Okulu Marşı
Deniz Harp Okulu
Hava Harp Okulu
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
makine, inşaat, elektrik-elektronik, yönetim-işletme bölümlerinde Kara Harp Okulunda ,hangi yıllar arasında lisans eğitim düzeyinde verilmiş? | [
{
"answer_start": 1889,
"text": "1974-1991 yılları arasında"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,506 | = Kara Harp Okulu =
Kara Harp Okulu (kısaca KHO) veya eski ve geleneksel adıyla Harbiye, Ankara'da bulunan, Türk Kara Kuvvetleri'nin muvazzaf subay kaynağı olan lisans seviyesinde eğitim veren askerî okuldur.
== Tarihçe ==
Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Mektebi Harbiyeyi Şahane), Sultan II. Mahmud'un emriyle 1834 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta eğitimin bütün basamaklarında faaliyet gösteren Harbiye, ilk mezunlarını 1841 yılında verebilmiştir. 1845 yılında askeri idadi(lise)lerin kurulması ve aynı yıl yapılan program geliştirme çalışmaları sonucunda Harbiye, eğitim süresi dört yıl olan bir yüksekokul niteliği kazanmıştır. Harbiye, 1908 yılına kadar geçen süre içinde öncelikle piyade ve süvari subaylarını yetiştirmiştir. 1905 yılında beş ordu merkezinde açılmış olan Edirne, Manastır, Erzincan, Şam ve Bağdat Harp Okulları kısa bir süre sonra kapatılmışlardır. Bundan sonra sadece İstanbul'daki "Harbiye Mektebi", eğitim ve öğretime devam etmiştir. Art arda gelen savaşlar döneminde hızlandırılmış bir eğitim programı uygulanarak cephelere subay yetiştiren Harbiye, Mütareke Dönemi'nde 1 Temmuz 1920 tarihinde Ankara'da Abidin Paşa Köşkü'nde eğitim ve öğretime başlamıştır. Harp Okulu, ilk mezunlarını 1 Kasım 1920 tarihinde vermiştir. Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra Harp Okulu, tekrar İstanbul'da öğretime başlamıştır.
Kara Harp Okulu ve yerleşkesi 25 Eylül 1936 tarihinde Ankara'ya nakledilerek yeni yapılmış olan binasında eğitime başlamıştır. İki yıl olan eğitim süresi 1948 yılında üç yıl, 1963 yılında iki yıl ve 1971 yılında üç yıl olarak düzenlenmiştir. 1974 yılından itibaren 4 yıllık lisans eğitimi uygulamasına başlanmıştır. Kar Eğitim-Öğretim Sistemi, Askeri Nazan-i Eğitim, Ortak Genel Konular, Askeri Uygulamalı Eğitim, Beden Eğitimi ve Spor ile Akademik Programlardan teşkil edilen bütüncül bir yapıya kavuşmuştur. Akademik program kapsamında; 1974-1991 yılları arasında makine, inşaat, elektrik-elektronik, yönetim-işletme bölümlerinde lisans düzeyinde eğitim verilmiş, 1991-1992 Eğitim-Öğretim Yılından itibaren sistem mühendisliği programına aşamalı olarak geçilmiştir. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı itibarıyla Kara Harp Okulunda çoklu lisans programında eğitim verilmeye başlanmıştır.
Kara Harp Okulunun amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile harp okulları kanun ve yönetmeliklerinde belirtilen ve asker kişilerde bulunması gereken niteliklere sahip, liderlik özellikleri gelişmiş, askeri sevk ve idare edebilme yeteneği kazanmış ve yeterli fiziki yeteneğe sahip olmuş, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına göre belirlenen bilim dallarında lisans eğitim ve öğretimini görmüş, sınıf okulu ve eğitim merkezlerinde verilecek subay temel mesleki eğitim ve öğretimini takip edebilecek yeterliliğe ulaşmış muvazzaf subay yetiştirmek ve Kara Kuvvetlerinin ihtiyacı olan konularda lisansüstü eğitim ve öğretim sağlamaktadır. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç duyduğu sınıf ve miktarda subay yetiştiren asker yüksek öğretim kurumu olan Kara Harp Okulunda, subay diplomasının yanı sıra; endüstri ve sistem, elektronik, makine, inşaat, bilgisayar, harita mühendisliği, işletme, kamu yönetimi, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler lisans programlarında ulusal ve uluslararası denkliği/geçerliliği olan lisans diploması da verilmektedir. Verilen akademik eğitimle, Harbiyelilerin, muharebe sahasının karmaşık problemlerini çözecek bilimsel bakış açısına ve donanıma sahip olması amaçlanmaktadır.
Kara Harp Okulunda; piyade, tank, topçu, hava savunma, kara havacılık, istihkam, muhabere, ulaştırma, ikmal, bakım, personel, maliye ve harita sınıflarından subay yetiştirilmektedir. Her tür hava ve arazi şartında görev yapma ihtimali olan subaylar, liderlik yaptıkları askerlerine örnek olacak seviyede üstün fiziksel yeteneklere ve dayanıklılığa sahip olmalıdırlar. Kara Harp Okulu beden eğitimi ve spor programı Harbiyelileri bu hedefe en iyi şekilde ulaştırmak üzere düzenlenmiştir. Yine Kara Harp Okulu mezunu subaylar, Kara Kuvvetleri Komutanlığının seviyesindeki birliklerinde komutanlık görevinden başlayarak sıralı üst birliklerin sevk ve idaresinde; karargâhlarda, askeri Kurumlarda görev yapmaktadırlar. Kıta görevinde başarılı subaylar ihtiyaç duyulan alanlarda Yüksek Lisans, Doktora programlarına devam edebilmekte, yurt dışı temsilciliklerimizde, NATO ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri birlik ve karargahlarında görev alabilmektedirler.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sosyal ve sağlık tesisleri tüm TSK mensuplarıyla beraber ve ailelerinin istifadesine sunulmaktadır. Kara Harp Okulu'na her yıl belirli kontenjanlarda kız öğrenci de alınmaktadır.
== Bröve ==
Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler.
== Akademik Program ==
Kara Kuvvetleri Komutanlığının en önemli subay kaynağı olan Kara Harp Okulu öğrencileri birinci sınıfta, Sayısal, Sözel ve Uluslararası İlişkiler tabanlı olmak üzere iki ayrı alana ayrılarak ikinci sınıfta görecekleri lisans programlarına yönelik dersler almaktadır. 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda ise;iktisadi ve idari bilimler ile teknik bölümler dallarında toplamda on ayrı lisans programında modern laboratuvar, dershane ve amfilerde akademik unvana sahip öğretim üyeleri tarafından eğitim ve öğretim verilmektedir.
== Ayrıca bakınız ==
Kara Harp Okulu Marşı
Deniz Harp Okulu
Hava Harp Okulu
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
Kara Harp Okulunda hangi tip subay yetiştirilmektedir? | [
{
"answer_start": 3495,
"text": "piyade, tank, topçu, hava savunma, kara havacılık, istihkam, muhabere, ulaştırma, ikmal, bakım, personel, maliye ve harita sınıflarından subay yetiştirilmektedir"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,507 | = Kara Harp Okulu =
Kara Harp Okulu (kısaca KHO) veya eski ve geleneksel adıyla Harbiye, Ankara'da bulunan, Türk Kara Kuvvetleri'nin muvazzaf subay kaynağı olan lisans seviyesinde eğitim veren askerî okuldur.
== Tarihçe ==
Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Mektebi Harbiyeyi Şahane), Sultan II. Mahmud'un emriyle 1834 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta eğitimin bütün basamaklarında faaliyet gösteren Harbiye, ilk mezunlarını 1841 yılında verebilmiştir. 1845 yılında askeri idadi(lise)lerin kurulması ve aynı yıl yapılan program geliştirme çalışmaları sonucunda Harbiye, eğitim süresi dört yıl olan bir yüksekokul niteliği kazanmıştır. Harbiye, 1908 yılına kadar geçen süre içinde öncelikle piyade ve süvari subaylarını yetiştirmiştir. 1905 yılında beş ordu merkezinde açılmış olan Edirne, Manastır, Erzincan, Şam ve Bağdat Harp Okulları kısa bir süre sonra kapatılmışlardır. Bundan sonra sadece İstanbul'daki "Harbiye Mektebi", eğitim ve öğretime devam etmiştir. Art arda gelen savaşlar döneminde hızlandırılmış bir eğitim programı uygulanarak cephelere subay yetiştiren Harbiye, Mütareke Dönemi'nde 1 Temmuz 1920 tarihinde Ankara'da Abidin Paşa Köşkü'nde eğitim ve öğretime başlamıştır. Harp Okulu, ilk mezunlarını 1 Kasım 1920 tarihinde vermiştir. Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra Harp Okulu, tekrar İstanbul'da öğretime başlamıştır.
Kara Harp Okulu ve yerleşkesi 25 Eylül 1936 tarihinde Ankara'ya nakledilerek yeni yapılmış olan binasında eğitime başlamıştır. İki yıl olan eğitim süresi 1948 yılında üç yıl, 1963 yılında iki yıl ve 1971 yılında üç yıl olarak düzenlenmiştir. 1974 yılından itibaren 4 yıllık lisans eğitimi uygulamasına başlanmıştır. Kar Eğitim-Öğretim Sistemi, Askeri Nazan-i Eğitim, Ortak Genel Konular, Askeri Uygulamalı Eğitim, Beden Eğitimi ve Spor ile Akademik Programlardan teşkil edilen bütüncül bir yapıya kavuşmuştur. Akademik program kapsamında; 1974-1991 yılları arasında makine, inşaat, elektrik-elektronik, yönetim-işletme bölümlerinde lisans düzeyinde eğitim verilmiş, 1991-1992 Eğitim-Öğretim Yılından itibaren sistem mühendisliği programına aşamalı olarak geçilmiştir. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı itibarıyla Kara Harp Okulunda çoklu lisans programında eğitim verilmeye başlanmıştır.
Kara Harp Okulunun amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile harp okulları kanun ve yönetmeliklerinde belirtilen ve asker kişilerde bulunması gereken niteliklere sahip, liderlik özellikleri gelişmiş, askeri sevk ve idare edebilme yeteneği kazanmış ve yeterli fiziki yeteneğe sahip olmuş, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına göre belirlenen bilim dallarında lisans eğitim ve öğretimini görmüş, sınıf okulu ve eğitim merkezlerinde verilecek subay temel mesleki eğitim ve öğretimini takip edebilecek yeterliliğe ulaşmış muvazzaf subay yetiştirmek ve Kara Kuvvetlerinin ihtiyacı olan konularda lisansüstü eğitim ve öğretim sağlamaktadır. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç duyduğu sınıf ve miktarda subay yetiştiren asker yüksek öğretim kurumu olan Kara Harp Okulunda, subay diplomasının yanı sıra; endüstri ve sistem, elektronik, makine, inşaat, bilgisayar, harita mühendisliği, işletme, kamu yönetimi, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler lisans programlarında ulusal ve uluslararası denkliği/geçerliliği olan lisans diploması da verilmektedir. Verilen akademik eğitimle, Harbiyelilerin, muharebe sahasının karmaşık problemlerini çözecek bilimsel bakış açısına ve donanıma sahip olması amaçlanmaktadır.
Kara Harp Okulunda; piyade, tank, topçu, hava savunma, kara havacılık, istihkam, muhabere, ulaştırma, ikmal, bakım, personel, maliye ve harita sınıflarından subay yetiştirilmektedir. Her tür hava ve arazi şartında görev yapma ihtimali olan subaylar, liderlik yaptıkları askerlerine örnek olacak seviyede üstün fiziksel yeteneklere ve dayanıklılığa sahip olmalıdırlar. Kara Harp Okulu beden eğitimi ve spor programı Harbiyelileri bu hedefe en iyi şekilde ulaştırmak üzere düzenlenmiştir. Yine Kara Harp Okulu mezunu subaylar, Kara Kuvvetleri Komutanlığının seviyesindeki birliklerinde komutanlık görevinden başlayarak sıralı üst birliklerin sevk ve idaresinde; karargâhlarda, askeri Kurumlarda görev yapmaktadırlar. Kıta görevinde başarılı subaylar ihtiyaç duyulan alanlarda Yüksek Lisans, Doktora programlarına devam edebilmekte, yurt dışı temsilciliklerimizde, NATO ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri birlik ve karargahlarında görev alabilmektedirler.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sosyal ve sağlık tesisleri tüm TSK mensuplarıyla beraber ve ailelerinin istifadesine sunulmaktadır. Kara Harp Okulu'na her yıl belirli kontenjanlarda kız öğrenci de alınmaktadır.
== Bröve ==
Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler.
== Akademik Program ==
Kara Kuvvetleri Komutanlığının en önemli subay kaynağı olan Kara Harp Okulu öğrencileri birinci sınıfta, Sayısal, Sözel ve Uluslararası İlişkiler tabanlı olmak üzere iki ayrı alana ayrılarak ikinci sınıfta görecekleri lisans programlarına yönelik dersler almaktadır. 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda ise;iktisadi ve idari bilimler ile teknik bölümler dallarında toplamda on ayrı lisans programında modern laboratuvar, dershane ve amfilerde akademik unvana sahip öğretim üyeleri tarafından eğitim ve öğretim verilmektedir.
== Ayrıca bakınız ==
Kara Harp Okulu Marşı
Deniz Harp Okulu
Hava Harp Okulu
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
şimdiki kullanılan Kara Harp Okulu'un brövesi ne zaman kabul edilmiş? | [
{
"answer_start": 4689,
"text": "2001"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,508 | = Kara Harp Okulu =
Kara Harp Okulu (kısaca KHO) veya eski ve geleneksel adıyla Harbiye, Ankara'da bulunan, Türk Kara Kuvvetleri'nin muvazzaf subay kaynağı olan lisans seviyesinde eğitim veren askerî okuldur.
== Tarihçe ==
Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Mektebi Harbiyeyi Şahane), Sultan II. Mahmud'un emriyle 1834 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta eğitimin bütün basamaklarında faaliyet gösteren Harbiye, ilk mezunlarını 1841 yılında verebilmiştir. 1845 yılında askeri idadi(lise)lerin kurulması ve aynı yıl yapılan program geliştirme çalışmaları sonucunda Harbiye, eğitim süresi dört yıl olan bir yüksekokul niteliği kazanmıştır. Harbiye, 1908 yılına kadar geçen süre içinde öncelikle piyade ve süvari subaylarını yetiştirmiştir. 1905 yılında beş ordu merkezinde açılmış olan Edirne, Manastır, Erzincan, Şam ve Bağdat Harp Okulları kısa bir süre sonra kapatılmışlardır. Bundan sonra sadece İstanbul'daki "Harbiye Mektebi", eğitim ve öğretime devam etmiştir. Art arda gelen savaşlar döneminde hızlandırılmış bir eğitim programı uygulanarak cephelere subay yetiştiren Harbiye, Mütareke Dönemi'nde 1 Temmuz 1920 tarihinde Ankara'da Abidin Paşa Köşkü'nde eğitim ve öğretime başlamıştır. Harp Okulu, ilk mezunlarını 1 Kasım 1920 tarihinde vermiştir. Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra Harp Okulu, tekrar İstanbul'da öğretime başlamıştır.
Kara Harp Okulu ve yerleşkesi 25 Eylül 1936 tarihinde Ankara'ya nakledilerek yeni yapılmış olan binasında eğitime başlamıştır. İki yıl olan eğitim süresi 1948 yılında üç yıl, 1963 yılında iki yıl ve 1971 yılında üç yıl olarak düzenlenmiştir. 1974 yılından itibaren 4 yıllık lisans eğitimi uygulamasına başlanmıştır. Kar Eğitim-Öğretim Sistemi, Askeri Nazan-i Eğitim, Ortak Genel Konular, Askeri Uygulamalı Eğitim, Beden Eğitimi ve Spor ile Akademik Programlardan teşkil edilen bütüncül bir yapıya kavuşmuştur. Akademik program kapsamında; 1974-1991 yılları arasında makine, inşaat, elektrik-elektronik, yönetim-işletme bölümlerinde lisans düzeyinde eğitim verilmiş, 1991-1992 Eğitim-Öğretim Yılından itibaren sistem mühendisliği programına aşamalı olarak geçilmiştir. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı itibarıyla Kara Harp Okulunda çoklu lisans programında eğitim verilmeye başlanmıştır.
Kara Harp Okulunun amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile harp okulları kanun ve yönetmeliklerinde belirtilen ve asker kişilerde bulunması gereken niteliklere sahip, liderlik özellikleri gelişmiş, askeri sevk ve idare edebilme yeteneği kazanmış ve yeterli fiziki yeteneğe sahip olmuş, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına göre belirlenen bilim dallarında lisans eğitim ve öğretimini görmüş, sınıf okulu ve eğitim merkezlerinde verilecek subay temel mesleki eğitim ve öğretimini takip edebilecek yeterliliğe ulaşmış muvazzaf subay yetiştirmek ve Kara Kuvvetlerinin ihtiyacı olan konularda lisansüstü eğitim ve öğretim sağlamaktadır. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç duyduğu sınıf ve miktarda subay yetiştiren asker yüksek öğretim kurumu olan Kara Harp Okulunda, subay diplomasının yanı sıra; endüstri ve sistem, elektronik, makine, inşaat, bilgisayar, harita mühendisliği, işletme, kamu yönetimi, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler lisans programlarında ulusal ve uluslararası denkliği/geçerliliği olan lisans diploması da verilmektedir. Verilen akademik eğitimle, Harbiyelilerin, muharebe sahasının karmaşık problemlerini çözecek bilimsel bakış açısına ve donanıma sahip olması amaçlanmaktadır.
Kara Harp Okulunda; piyade, tank, topçu, hava savunma, kara havacılık, istihkam, muhabere, ulaştırma, ikmal, bakım, personel, maliye ve harita sınıflarından subay yetiştirilmektedir. Her tür hava ve arazi şartında görev yapma ihtimali olan subaylar, liderlik yaptıkları askerlerine örnek olacak seviyede üstün fiziksel yeteneklere ve dayanıklılığa sahip olmalıdırlar. Kara Harp Okulu beden eğitimi ve spor programı Harbiyelileri bu hedefe en iyi şekilde ulaştırmak üzere düzenlenmiştir. Yine Kara Harp Okulu mezunu subaylar, Kara Kuvvetleri Komutanlığının seviyesindeki birliklerinde komutanlık görevinden başlayarak sıralı üst birliklerin sevk ve idaresinde; karargâhlarda, askeri Kurumlarda görev yapmaktadırlar. Kıta görevinde başarılı subaylar ihtiyaç duyulan alanlarda Yüksek Lisans, Doktora programlarına devam edebilmekte, yurt dışı temsilciliklerimizde, NATO ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri birlik ve karargahlarında görev alabilmektedirler.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sosyal ve sağlık tesisleri tüm TSK mensuplarıyla beraber ve ailelerinin istifadesine sunulmaktadır. Kara Harp Okulu'na her yıl belirli kontenjanlarda kız öğrenci de alınmaktadır.
== Bröve ==
Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler.
== Akademik Program ==
Kara Kuvvetleri Komutanlığının en önemli subay kaynağı olan Kara Harp Okulu öğrencileri birinci sınıfta, Sayısal, Sözel ve Uluslararası İlişkiler tabanlı olmak üzere iki ayrı alana ayrılarak ikinci sınıfta görecekleri lisans programlarına yönelik dersler almaktadır. 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda ise;iktisadi ve idari bilimler ile teknik bölümler dallarında toplamda on ayrı lisans programında modern laboratuvar, dershane ve amfilerde akademik unvana sahip öğretim üyeleri tarafından eğitim ve öğretim verilmektedir.
== Ayrıca bakınız ==
Kara Harp Okulu Marşı
Deniz Harp Okulu
Hava Harp Okulu
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
Kara Harp Okulu brövesi’nin zemin rengi neden kırmızı? | [
{
"answer_start": 4998,
"text": "emin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler"
}
] | Kara Harp Okulu | 12,509 | = Kara Harp Okulu =
Kara Harp Okulu (kısaca KHO) veya eski ve geleneksel adıyla Harbiye, Ankara'da bulunan, Türk Kara Kuvvetleri'nin muvazzaf subay kaynağı olan lisans seviyesinde eğitim veren askerî okuldur.
== Tarihçe ==
Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Mektebi Harbiyeyi Şahane), Sultan II. Mahmud'un emriyle 1834 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta eğitimin bütün basamaklarında faaliyet gösteren Harbiye, ilk mezunlarını 1841 yılında verebilmiştir. 1845 yılında askeri idadi(lise)lerin kurulması ve aynı yıl yapılan program geliştirme çalışmaları sonucunda Harbiye, eğitim süresi dört yıl olan bir yüksekokul niteliği kazanmıştır. Harbiye, 1908 yılına kadar geçen süre içinde öncelikle piyade ve süvari subaylarını yetiştirmiştir. 1905 yılında beş ordu merkezinde açılmış olan Edirne, Manastır, Erzincan, Şam ve Bağdat Harp Okulları kısa bir süre sonra kapatılmışlardır. Bundan sonra sadece İstanbul'daki "Harbiye Mektebi", eğitim ve öğretime devam etmiştir. Art arda gelen savaşlar döneminde hızlandırılmış bir eğitim programı uygulanarak cephelere subay yetiştiren Harbiye, Mütareke Dönemi'nde 1 Temmuz 1920 tarihinde Ankara'da Abidin Paşa Köşkü'nde eğitim ve öğretime başlamıştır. Harp Okulu, ilk mezunlarını 1 Kasım 1920 tarihinde vermiştir. Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra Harp Okulu, tekrar İstanbul'da öğretime başlamıştır.
Kara Harp Okulu ve yerleşkesi 25 Eylül 1936 tarihinde Ankara'ya nakledilerek yeni yapılmış olan binasında eğitime başlamıştır. İki yıl olan eğitim süresi 1948 yılında üç yıl, 1963 yılında iki yıl ve 1971 yılında üç yıl olarak düzenlenmiştir. 1974 yılından itibaren 4 yıllık lisans eğitimi uygulamasına başlanmıştır. Kar Eğitim-Öğretim Sistemi, Askeri Nazan-i Eğitim, Ortak Genel Konular, Askeri Uygulamalı Eğitim, Beden Eğitimi ve Spor ile Akademik Programlardan teşkil edilen bütüncül bir yapıya kavuşmuştur. Akademik program kapsamında; 1974-1991 yılları arasında makine, inşaat, elektrik-elektronik, yönetim-işletme bölümlerinde lisans düzeyinde eğitim verilmiş, 1991-1992 Eğitim-Öğretim Yılından itibaren sistem mühendisliği programına aşamalı olarak geçilmiştir. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı itibarıyla Kara Harp Okulunda çoklu lisans programında eğitim verilmeye başlanmıştır.
Kara Harp Okulunun amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile harp okulları kanun ve yönetmeliklerinde belirtilen ve asker kişilerde bulunması gereken niteliklere sahip, liderlik özellikleri gelişmiş, askeri sevk ve idare edebilme yeteneği kazanmış ve yeterli fiziki yeteneğe sahip olmuş, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına göre belirlenen bilim dallarında lisans eğitim ve öğretimini görmüş, sınıf okulu ve eğitim merkezlerinde verilecek subay temel mesleki eğitim ve öğretimini takip edebilecek yeterliliğe ulaşmış muvazzaf subay yetiştirmek ve Kara Kuvvetlerinin ihtiyacı olan konularda lisansüstü eğitim ve öğretim sağlamaktadır. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç duyduğu sınıf ve miktarda subay yetiştiren asker yüksek öğretim kurumu olan Kara Harp Okulunda, subay diplomasının yanı sıra; endüstri ve sistem, elektronik, makine, inşaat, bilgisayar, harita mühendisliği, işletme, kamu yönetimi, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler lisans programlarında ulusal ve uluslararası denkliği/geçerliliği olan lisans diploması da verilmektedir. Verilen akademik eğitimle, Harbiyelilerin, muharebe sahasının karmaşık problemlerini çözecek bilimsel bakış açısına ve donanıma sahip olması amaçlanmaktadır.
Kara Harp Okulunda; piyade, tank, topçu, hava savunma, kara havacılık, istihkam, muhabere, ulaştırma, ikmal, bakım, personel, maliye ve harita sınıflarından subay yetiştirilmektedir. Her tür hava ve arazi şartında görev yapma ihtimali olan subaylar, liderlik yaptıkları askerlerine örnek olacak seviyede üstün fiziksel yeteneklere ve dayanıklılığa sahip olmalıdırlar. Kara Harp Okulu beden eğitimi ve spor programı Harbiyelileri bu hedefe en iyi şekilde ulaştırmak üzere düzenlenmiştir. Yine Kara Harp Okulu mezunu subaylar, Kara Kuvvetleri Komutanlığının seviyesindeki birliklerinde komutanlık görevinden başlayarak sıralı üst birliklerin sevk ve idaresinde; karargâhlarda, askeri Kurumlarda görev yapmaktadırlar. Kıta görevinde başarılı subaylar ihtiyaç duyulan alanlarda Yüksek Lisans, Doktora programlarına devam edebilmekte, yurt dışı temsilciliklerimizde, NATO ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri birlik ve karargahlarında görev alabilmektedirler.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sosyal ve sağlık tesisleri tüm TSK mensuplarıyla beraber ve ailelerinin istifadesine sunulmaktadır. Kara Harp Okulu'na her yıl belirli kontenjanlarda kız öğrenci de alınmaktadır.
== Bröve ==
Şu an kullanılan Kara Harp Okulu brövesi 2001 yılında kabul edilmiştir. Bröve üzerindeki 1834 yılı Kara Harp Okulunun kuruluş tarihini, çapraz kılıç muharip subay olmayı, çelenk subaylığı, güneş ışınlı Atatürk portresi kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan Atatürk'ün harp okulu öğrencilerine ve Türkiye'ye yaydığı çağdaş uygar fikirleri simgeler. Zemin renginin kırmızı olması ise Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını ve Kara Harp Okulunun verdiği şehitleri betimler.
== Akademik Program ==
Kara Kuvvetleri Komutanlığının en önemli subay kaynağı olan Kara Harp Okulu öğrencileri birinci sınıfta, Sayısal, Sözel ve Uluslararası İlişkiler tabanlı olmak üzere iki ayrı alana ayrılarak ikinci sınıfta görecekleri lisans programlarına yönelik dersler almaktadır. 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda ise;iktisadi ve idari bilimler ile teknik bölümler dallarında toplamda on ayrı lisans programında modern laboratuvar, dershane ve amfilerde akademik unvana sahip öğretim üyeleri tarafından eğitim ve öğretim verilmektedir.
== Ayrıca bakınız ==
Kara Harp Okulu Marşı
Deniz Harp Okulu
Hava Harp Okulu
== Kaynakça ==
== Dış bağlantılar ==
|
Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen insan kimdir? | [
{
"answer_start": 320,
"text": "Ebû’l İz El Cezeri"
}
] | El-Cezeri | 12,510 | Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî (d. 1136, Cizre, Şırnak; ö. 1206, Cizre), (Arapça: (أَبُو اَلْعِزِ إسْماعِيلِ بْنُ الرِّزاز الجزري), Kürtçe: Îsmaîlê Cizîrî), İslam'ın Altın Çağında çalışmalar yapan Müslüman bilim insanı ve mühendis. Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen Ebû’l İz El Cezeri'nin Leonardo da Vinci'ye ilham kaynağı olduğu düşünülür.
|
El-Cezeri'nin bilim insanlığı ve mühendislik yaptığı dönem ne zamandır? | [
{
"answer_start": 164,
"text": "İslam'ın Altın Çağı"
}
] | El-Cezeri | 12,511 | Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî (d. 1136, Cizre, Şırnak; ö. 1206, Cizre), (Arapça: (أَبُو اَلْعِزِ إسْماعِيلِ بْنُ الرِّزاز الجزري), Kürtçe: Îsmaîlê Cizîrî), İslam'ın Altın Çağında çalışmalar yapan Müslüman bilim insanı ve mühendis. Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen Ebû’l İz El Cezeri'nin Leonardo da Vinci'ye ilham kaynağı olduğu düşünülür.
|
El-Cezeri'nin ilham kaynağı olduğu insan kimdir? | [
{
"answer_start": 342,
"text": " Leonardo da Vinci"
}
] | El-Cezeri | 12,512 | Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî (d. 1136, Cizre, Şırnak; ö. 1206, Cizre), (Arapça: (أَبُو اَلْعِزِ إسْماعِيلِ بْنُ الرِّزاز الجزري), Kürtçe: Îsmaîlê Cizîrî), İslam'ın Altın Çağında çalışmalar yapan Müslüman bilim insanı ve mühendis. Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen Ebû’l İz El Cezeri'nin Leonardo da Vinci'ye ilham kaynağı olduğu düşünülür.
|
El-Cezeri hangi alanlarda ilke ve buluşlara imza atmıştır? | [
{
"answer_start": 286,
"text": "fizik ve mekanik alanlarında"
}
] | El-Cezeri | 12,513 | 1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğmuştur. Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matrix ustası bilim insanı "İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El-Cezeri" 1206'te Cizre'de öldü. Lakabını yaşadığı şehirden alan El Cezeri, öğrenimini Camia Medresesi'nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı. |
El-Cezeri öğrenimini nerede tamamlamıştır? | [
{
"answer_start": 252,
"text": "Camia Medresesi"
}
] | El-Cezeri | 12,514 | 1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğmuştur. Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matrix ustası bilim insanı "İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El-Cezeri" 1206'te Cizre'de öldü. Lakabını yaşadığı şehirden alan El Cezeri, öğrenimini Camia Medresesi'nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı. |
1206 yılında ölen, Cizre'de doğmuş sibernetik alanının kurucusu kabul edilen insan kimdir? | [
{
"answer_start": 138,
"text": "İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El-Cezeri"
}
] | El-Cezeri | 12,515 | 1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğmuştur. Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matrix ustası bilim insanı "İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El-Cezeri" 1206'te Cizre'de öldü. Lakabını yaşadığı şehirden alan El Cezeri, öğrenimini Camia Medresesi'nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı. |
El-Cezeri nerede doğmuştur? | [
{
"answer_start": 13,
"text": "Cizre'nin Tor mahallesinde"
}
] | El-Cezeri | 12,516 | 1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğmuştur. Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matrix ustası bilim insanı "İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El-Cezeri" 1206'te Cizre'de öldü. Lakabını yaşadığı şehirden alan El Cezeri, öğrenimini Camia Medresesi'nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı. |
Cezeri'ye ait olan en eski yazılı kayıt hangi alandadır? | [
{
"answer_start": 137,
"text": "robotikle ilgili "
}
] | El-Cezeri | 12,517 | Batı literatüründe M.Ö. 300 yıllarında Yunan matematikçi Archytas tarafından buharla çalışan bir güvercin yapılmış olduğu belirtilse de, robotikle ilgili bilinen en eski yazılı kayıt, Cezeri'ye âittir.
|
tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söyleyen bilim insanının ismi nedir? | [
{
"answer_start": 106,
"text": "Cezeri"
}
] | El-Cezeri | 12,518 | Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim insanı olan Cezeri'nin yaptığı otomatik makineler günümüz mekanik ve sibernetik bilimlerinin temel taşlarını oluşturmaktadır."Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ'ati'l Hiyel, Arapça: بَيْنْ اَلْعِلْمِ وَالْعَمَلِ اَلنَّافِعْ فِي صِناعَةُ الْحِيَلْ) adlı eserinde ortaya koydu. 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitapta Cezeri, tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söyler. Bu kitabın özgün kopyası günümüze kadar ulaşamadıysa da, bilinen 15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır. |
50'den fazla cihazın kullanım esaslarını ve yararlanma olanaklarını gösterdiği kitabın adı nedir? | [
{
"answer_start": 220,
"text": "Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap"
}
] | El-Cezeri | 12,519 | Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim insanı olan Cezeri'nin yaptığı otomatik makineler günümüz mekanik ve sibernetik bilimlerinin temel taşlarını oluşturmaktadır."Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ'ati'l Hiyel, Arapça: بَيْنْ اَلْعِلْمِ وَالْعَمَلِ اَلنَّافِعْ فِي صِناعَةُ الْحِيَلْ) adlı eserinde ortaya koydu. 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitapta Cezeri, tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söyler. Bu kitabın özgün kopyası günümüze kadar ulaşamadıysa da, bilinen 15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır. |
El-Cezeri'nin "Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" eserinin kopyaları kaç tane ve nerededir? | [
{
"answer_start": 720,
"text": "15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır."
}
] | El-Cezeri | 12,520 | Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim insanı olan Cezeri'nin yaptığı otomatik makineler günümüz mekanik ve sibernetik bilimlerinin temel taşlarını oluşturmaktadır."Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ'ati'l Hiyel, Arapça: بَيْنْ اَلْعِلْمِ وَالْعَمَلِ اَلنَّافِعْ فِي صِناعَةُ الْحِيَلْ) adlı eserinde ortaya koydu. 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitapta Cezeri, tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söyler. Bu kitabın özgün kopyası günümüze kadar ulaşamadıysa da, bilinen 15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır. |
El-Cezeri'nin Kitab-ül Hiyel isimli kitabının altıncı bölümünde ne vardır? | [
{
"answer_start": 559,
"text": "6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır."
}
] | El-Cezeri | 12,521 | Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır. |
El-Cezeri'nin Kitab-ül Hiyel isimli kitabının beşinci bölümünde ne vardır? | [
{
"answer_start": 449,
"text": "beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil"
}
] | El-Cezeri | 12,522 | Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır. |
El-Cezeri'nin Kitab-ül Hiyel isimli kitabının dördüncü bölümünde ne vardır? | [
{
"answer_start": 369,
"text": "dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil"
}
] | El-Cezeri | 12,523 | Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır. |
El-Cezeri'nin Kitab-ül Hiyel isimli kitabının üçüncü bölümünde ne vardır? | [
{
"answer_start": 280,
"text": "üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil"
}
] | El-Cezeri | 12,524 | Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır. |
El-Cezeri'nin Kitab-ül Hiyel isimli kitabının ikinci bölümünde ne vardır? | [
{
"answer_start": 213,
"text": " ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil"
}
] | El-Cezeri | 12,525 | Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır. |
El-Cezeri'nin Kitab-ül Hiyel isimli kitabının birinci bölümünde ne vardır? | [
{
"answer_start": 65,
"text": "Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil"
}
] | El-Cezeri | 12,526 | Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır. |
El Cezeri otomatik sistemler kurmanın dışında ne yapmıştır? | [
{
"answer_start": 377,
"text": "otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı."
}
] | El-Cezeri | 12,527 | Teorik çalışmalardan çok pratik ve el yordamıyla ampirik çalışmalar yapan Cezeri'nin kullandığı bir başka yöntem de yapacağı cihazların önceden kâğıttan maketlerini inşa edip geometri kurallarından yararlanmaktı. İlk hesap makinesinden asırlar önce aynı sistemle çalışan benzer bir mekanizmayı, geliştirdiği saatte kullanan Cezeri, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı. |
Cezerinin otomasyon konusundaki en önemli katkısı nedir? | [
{
"answer_start": 525,
"text": "su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması"
}
] | El-Cezeri | 12,528 | Cezeri, otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan Jacquard'ın otomatik dokuma tezgâhından 600 yıl önce değişik haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren otomatik hizmetçiyi geliştirdi. Bazı makinelerinde hidro mekanik etkilerle denge kurma ve harekette bulunma sistemine yönelen Cezeri, bazılarında ise şamandıra ve palangalar arasında dişli çarklar kullanarak karşılıklı etkileme sistemini kurmaya çalıştı. Kendiliğinden çalışan otomatik sistemlerden sonra su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması, Cezeri'nin otomasyon konusundaki en önemli katkısıdır. |
Cezeri'nin geliştirdiği hizmetçinin özelliği nedir? | [
{
"answer_start": 113,
"text": "haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren"
}
] | El-Cezeri | 12,529 | Cezeri, otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan Jacquard'ın otomatik dokuma tezgâhından 600 yıl önce değişik haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren otomatik hizmetçiyi geliştirdi. Bazı makinelerinde hidro mekanik etkilerle denge kurma ve harekette bulunma sistemine yönelen Cezeri, bazılarında ise şamandıra ve palangalar arasında dişli çarklar kullanarak karşılıklı etkileme sistemini kurmaya çalıştı. Kendiliğinden çalışan otomatik sistemlerden sonra su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması, Cezeri'nin otomasyon konusundaki en önemli katkısıdır. |
Otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan aletin adı nedir?, | [
{
"answer_start": 52,
"text": "Jacquard"
}
] | El-Cezeri | 12,530 | Cezeri, otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan Jacquard'ın otomatik dokuma tezgâhından 600 yıl önce değişik haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren otomatik hizmetçiyi geliştirdi. Bazı makinelerinde hidro mekanik etkilerle denge kurma ve harekette bulunma sistemine yönelen Cezeri, bazılarında ise şamandıra ve palangalar arasında dişli çarklar kullanarak karşılıklı etkileme sistemini kurmaya çalıştı. Kendiliğinden çalışan otomatik sistemlerden sonra su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması, Cezeri'nin otomasyon konusundaki en önemli katkısıdır. |
Bediuzzaman El Cezeri'nin önemli eserlerinden biri olan güneş saati nerededir? | [
{
"answer_start": 68,
"text": "Diyarbakır Ulu Camii"
}
] | El-Cezeri | 12,531 |
Fizikçi ve mekanikçi Bediuzzaman El Cezeri'nin diğer bir eseri de Diyarbakır Ulu Camii'nin ünlü Güneş Saati’dir. |
Diyarbakır Ulu Camii'nin ünlü Güneş Saati kimin eseridir? | [
{
"answer_start": 23,
"text": "Bediuzzaman El Cezeri'nin "
}
] | El-Cezeri | 12,532 |
Fizikçi ve mekanikçi Bediuzzaman El Cezeri'nin diğer bir eseri de Diyarbakır Ulu Camii'nin ünlü Güneş Saati’dir. |
İnsansız hava aracı sistemi kaç yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nde operaasyonel olarak kullanılmaya başlandı? | [
{
"answer_start": 175,
"text": "2015"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,533 |
KaleBaykar İş Ortaklığı tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı için geliştirilerek, test kabul aşamasını başarıyla tamamlayarak envantere giren insansız hava aracı sistemi. 2015 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde operasyonel olarak kullanıma girmiştir. |
18,000 feet irtifada kat ettiği yol ne kadardır? | [
{
"answer_start": 202,
"text": "4040km"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,534 | 14 Haziran 2014 tarihinde tam yüklü olarak gerçekleştirilen uçuş testinde 27,030 feet irtifaya çıkmıştır. 05-06 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilen uçuş testinde tam yüklü olarak 18,000 feet irtifada 4040km yol kat ederek 24 Saat 34 Dakikalık uçuş gerçekleştirmiştir. Milli hava araçları arasında irtifa ve kendi klasmanında uçuş süresi açısından Türk Havacılık tarihindeki rekorları elinde tutmaktadır. |
2014 yılında gerçekleşen uçuş testinde çıktığı irtifa ne kadardır? | [
{
"answer_start": 74,
"text": "27,030"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,535 | 14 Haziran 2014 tarihinde tam yüklü olarak gerçekleştirilen uçuş testinde 27,030 feet irtifaya çıkmıştır. 05-06 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilen uçuş testinde tam yüklü olarak 18,000 feet irtifada 4040km yol kat ederek 24 Saat 34 Dakikalık uçuş gerçekleştirmiştir. Milli hava araçları arasında irtifa ve kendi klasmanında uçuş süresi açısından Türk Havacılık tarihindeki rekorları elinde tutmaktadır. |
kritik elektronik ve yazılım bileşenli alt sistem milli ve özgün yapıldığı ülke neresidir? | [
{
"answer_start": 795,
"text": "Türkiye"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,536 | Bayraktar Taktik İHA Sistemi, 17 Aralık 2015 tarihinde 2 adet Roketsan MAM-L güdümlü füzesi yüklü şekilde yapılan atış testinde %100 isabet ile hedefleri vurma başarısını göstermiştir. Bu deneme ile keşif ve gözetleme yaparken, anlık olarak ortaya çıkan hedefleri vurabileceğini gösteren BAYRAKTAR TB2, hem Türk havacılık tarihinde yeni bir sayfa açmış oldu hem de TSK’ya muharip İHA yeteneğini kazandırabileceğini gösterdi.
Baykar Ar-Ge ekibi tarafından askeri ve sivil havacılık standartlarına uygun olarak tasarlanan Bayraktar Taktik İHA sisteminde 3 yedekli uçuş kontrol bilgisayarı, görev bilgisayarı, INS-GNSS Sistemi, servo aktüatör sistemleri, pitot statik sistem, güç sistemi, hava veri kayıt sistemi gibi birçok kritik elektronik ve yazılım bileşenli alt sistem milli ve özgün olarak Türkiye'de ve Türk mühendisler tarafından ilk kez geliştirildi. |
Byaraktar Taktik İHA sisteminde yedekli uçuş kontrol bilgisayarı vardır? | [
{
"answer_start": 553,
"text": "3"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,537 | Bayraktar Taktik İHA Sistemi, 17 Aralık 2015 tarihinde 2 adet Roketsan MAM-L güdümlü füzesi yüklü şekilde yapılan atış testinde %100 isabet ile hedefleri vurma başarısını göstermiştir. Bu deneme ile keşif ve gözetleme yaparken, anlık olarak ortaya çıkan hedefleri vurabileceğini gösteren BAYRAKTAR TB2, hem Türk havacılık tarihinde yeni bir sayfa açmış oldu hem de TSK’ya muharip İHA yeteneğini kazandırabileceğini gösterdi.
Baykar Ar-Ge ekibi tarafından askeri ve sivil havacılık standartlarına uygun olarak tasarlanan Bayraktar Taktik İHA sisteminde 3 yedekli uçuş kontrol bilgisayarı, görev bilgisayarı, INS-GNSS Sistemi, servo aktüatör sistemleri, pitot statik sistem, güç sistemi, hava veri kayıt sistemi gibi birçok kritik elektronik ve yazılım bileşenli alt sistem milli ve özgün olarak Türkiye'de ve Türk mühendisler tarafından ilk kez geliştirildi. |
2015 yılında yapılan testlerde isabet oranı nedir? | [
{
"answer_start": 128,
"text": "%100 isabet"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,538 | Bayraktar Taktik İHA Sistemi, 17 Aralık 2015 tarihinde 2 adet Roketsan MAM-L güdümlü füzesi yüklü şekilde yapılan atış testinde %100 isabet ile hedefleri vurma başarısını göstermiştir. Bu deneme ile keşif ve gözetleme yaparken, anlık olarak ortaya çıkan hedefleri vurabileceğini gösteren BAYRAKTAR TB2, hem Türk havacılık tarihinde yeni bir sayfa açmış oldu hem de TSK’ya muharip İHA yeteneğini kazandırabileceğini gösterdi.
Baykar Ar-Ge ekibi tarafından askeri ve sivil havacılık standartlarına uygun olarak tasarlanan Bayraktar Taktik İHA sisteminde 3 yedekli uçuş kontrol bilgisayarı, görev bilgisayarı, INS-GNSS Sistemi, servo aktüatör sistemleri, pitot statik sistem, güç sistemi, hava veri kayıt sistemi gibi birçok kritik elektronik ve yazılım bileşenli alt sistem milli ve özgün olarak Türkiye'de ve Türk mühendisler tarafından ilk kez geliştirildi. |
Hangardan çıktığı andan itibaren gösterdiği özellikler nelerdir? | [
{
"answer_start": 430,
"text": "tam otomatik taksi, kalkış, uçuş, iniş, frenleme ve tekrar hangara dönüş"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,539 |
2007 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından rekabet usulüne dayalı olarak (herhangi bir Ar-Ge desteği olmaksızın) başlatılan Taktik İnsansız Hava Aracı Sistemi Geliştirme programı kapsamında, Eylül-Ekim 2009 tarihlerinde resmi heyet huzurunda Bayraktar Taktik İHA Sistemi ile hedeflenen tüm performans kriterleri başarıyla tamamlanarak uçuş testleri sergilenmiştir. Bu testler esnasında hangardan çıktığı andan itibaren tam otomatik taksi, kalkış, uçuş, iniş, frenleme ve tekrar hangara dönüş gibi özellikler sergilenmiştir. |
Taktik İnsansız Hava Aracı Sistemi Geliştirme programı ne zaman başlamıştır? | [
{
"answer_start": 2,
"text": "2007"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,540 |
2007 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından rekabet usulüne dayalı olarak (herhangi bir Ar-Ge desteği olmaksızın) başlatılan Taktik İnsansız Hava Aracı Sistemi Geliştirme programı kapsamında, Eylül-Ekim 2009 tarihlerinde resmi heyet huzurunda Bayraktar Taktik İHA Sistemi ile hedeflenen tüm performans kriterleri başarıyla tamamlanarak uçuş testleri sergilenmiştir. Bu testler esnasında hangardan çıktığı andan itibaren tam otomatik taksi, kalkış, uçuş, iniş, frenleme ve tekrar hangara dönüş gibi özellikler sergilenmiştir. |
Taktik İHA Geliştirme Projesi programı takviminin başladığı yıl nedir? | [
{
"answer_start": 211,
"text": "2012"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,541 |
2010 Ocak ayında gerçekleştirilen Savunma Sanayi İcra Kurulu'nda 2 Adet Taktik İHA Sistemi (12 Uçak) için sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verilmiş olup, ancak 2 yıl sonra imzalan sözleşme kapsamında 2012 Ocak içerisinde Taktik İHA Geliştirme Projesi programı takvimi başlamıştır. |
Seri üretim aşamasına yönelik Ön Tasarım Çalışmaları sonuçlandırıldığı yıl hangisidir? | [
{
"answer_start": 112,
"text": "2012"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,542 |
Bu kapsamda yürütülen çalışmalar sonucunda nihai seri üretim aşamasına yönelik Ön Tasarım Çalışmaları Ağustos 2012 içerisinde tamamlanarak başarılı bir şekilde sonuçlandırılmıştır. Bu aşamada Elektronik, Yazılım, Tasarım, Test, Üretim vb. yürütülen her türlü çalışma esnasında uygulanan birçok askeri ve sivil standartlar doğrultusunda sistemin sivil hava sahamızda da uçabilecek güvenilirlik ve teknik yeterliliğe sahip olması hedeflenmiştir. |
Uçus testlerine hangi yılda başlanmıştır? | [
{
"answer_start": 137,
"text": "2014"
}
] | Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı | 12,543 |
2013 Ocak ayı içerisinde Kritik Tasarım Aşaması tamamlanan proje kapsamında ilk prototip sistemler geliştirilerek uçuş testlerine Mart 2014 içerisinde başlanmıştır. Uçuş testleri ile birlikte aynı zamanda partiler halinde seri imalat üretim aşamasına geçilmiştir. |
Gökhan Hotamışlıgil'in şu anki görevi nedir? | [
{
"answer_start": 571,
"text": "Genetik ve Kompleks Hastalıklar departmanının kurucu başkanı "
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,544 | Rize’nin Pazar ilçesinde doğan Gökhan Hotamışlıgil, ilkokul eğitimini sırasıyla Vakfıkebir, Turgutlu ve Gediz’de tamamladı. 1980 yılında Ankara Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Tıp Fakültesi’ni kazanarak, 1986 yılında tıp doktoru unvanı ile mezun oldu. Uzmanlık ve zorunlu hizmet sonrası Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktora eğitimini 1994 yılında tamamlayarak, Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda Beslenme ve Biyolojik Bilimler Departmanı’nda yardımcı doçent pozisyonunda kendi laboratuvarını kurdu. 2003 yılında profesör unvanını alarak, Genetik ve Kompleks Hastalıklar departmanının kurucu başkanı oldu. Halen bu görevi sürdürmektedir.
|
Gökhan Hotamışlıgil , ne zaman Genetik ve Kompleks Hastalıklar departmanının kurucu başkanı oldu? | [
{
"answer_start": 531,
"text": " 2003 yılında"
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,545 | Rize’nin Pazar ilçesinde doğan Gökhan Hotamışlıgil, ilkokul eğitimini sırasıyla Vakfıkebir, Turgutlu ve Gediz’de tamamladı. 1980 yılında Ankara Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Tıp Fakültesi’ni kazanarak, 1986 yılında tıp doktoru unvanı ile mezun oldu. Uzmanlık ve zorunlu hizmet sonrası Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktora eğitimini 1994 yılında tamamlayarak, Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda Beslenme ve Biyolojik Bilimler Departmanı’nda yardımcı doçent pozisyonunda kendi laboratuvarını kurdu. 2003 yılında profesör unvanını alarak, Genetik ve Kompleks Hastalıklar departmanının kurucu başkanı oldu. Halen bu görevi sürdürmektedir.
|
Gökhan Hotamışlıgil kendi laboratuvarını kurduğunda hangi pozisyondaydı? | [
{
"answer_start": 475,
"text": "yardımcı doçent pozisyonunda"
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,546 | Rize’nin Pazar ilçesinde doğan Gökhan Hotamışlıgil, ilkokul eğitimini sırasıyla Vakfıkebir, Turgutlu ve Gediz’de tamamladı. 1980 yılında Ankara Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Tıp Fakültesi’ni kazanarak, 1986 yılında tıp doktoru unvanı ile mezun oldu. Uzmanlık ve zorunlu hizmet sonrası Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktora eğitimini 1994 yılında tamamlayarak, Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda Beslenme ve Biyolojik Bilimler Departmanı’nda yardımcı doçent pozisyonunda kendi laboratuvarını kurdu. 2003 yılında profesör unvanını alarak, Genetik ve Kompleks Hastalıklar departmanının kurucu başkanı oldu. Halen bu görevi sürdürmektedir.
|
Gökhan Hotamışlıgil doktara eğitimini nerede tamamlamıştır? | [
{
"answer_start": 304,
"text": "Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde "
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,547 | Rize’nin Pazar ilçesinde doğan Gökhan Hotamışlıgil, ilkokul eğitimini sırasıyla Vakfıkebir, Turgutlu ve Gediz’de tamamladı. 1980 yılında Ankara Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Tıp Fakültesi’ni kazanarak, 1986 yılında tıp doktoru unvanı ile mezun oldu. Uzmanlık ve zorunlu hizmet sonrası Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktora eğitimini 1994 yılında tamamlayarak, Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda Beslenme ve Biyolojik Bilimler Departmanı’nda yardımcı doçent pozisyonunda kendi laboratuvarını kurdu. 2003 yılında profesör unvanını alarak, Genetik ve Kompleks Hastalıklar departmanının kurucu başkanı oldu. Halen bu görevi sürdürmektedir.
|
Hotamışlıgil liseden ne zaman mezun olmuştur? | [
{
"answer_start": 124,
"text": "1980"
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,548 | Rize’nin Pazar ilçesinde doğan Gökhan Hotamışlıgil, ilkokul eğitimini sırasıyla Vakfıkebir, Turgutlu ve Gediz’de tamamladı. 1980 yılında Ankara Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Tıp Fakültesi’ni kazanarak, 1986 yılında tıp doktoru unvanı ile mezun oldu. Uzmanlık ve zorunlu hizmet sonrası Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktora eğitimini 1994 yılında tamamlayarak, Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda Beslenme ve Biyolojik Bilimler Departmanı’nda yardımcı doçent pozisyonunda kendi laboratuvarını kurdu. 2003 yılında profesör unvanını alarak, Genetik ve Kompleks Hastalıklar departmanının kurucu başkanı oldu. Halen bu görevi sürdürmektedir.
|
Gökhan Hotamışlıgil ilkokulu sırası ile nerelerde okumuştur? | [
{
"answer_start": 531,
"text": " 2003 yılında "
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,549 | Rize’nin Pazar ilçesinde doğan Gökhan Hotamışlıgil, ilkokul eğitimini sırasıyla Vakfıkebir, Turgutlu ve Gediz’de tamamladı. 1980 yılında Ankara Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Tıp Fakültesi’ni kazanarak, 1986 yılında tıp doktoru unvanı ile mezun oldu. Uzmanlık ve zorunlu hizmet sonrası Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktora eğitimini 1994 yılında tamamlayarak, Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda Beslenme ve Biyolojik Bilimler Departmanı’nda yardımcı doçent pozisyonunda kendi laboratuvarını kurdu. 2003 yılında profesör unvanını alarak, Genetik ve Kompleks Hastalıklar departmanının kurucu başkanı oldu. Halen bu görevi sürdürmektedir.
|
Hotamışlıgil'in eşi kimdir? | [
{
"answer_start": 4466,
"text": " Dr. Selen Ciliv"
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,550 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak onurlandırılılan bilim insanı kimdir? | [
{
"answer_start": 3810,
"text": " Dr. Hotamışlıgil"
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,551 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Hotamışlıgil’in makaleleri kaç adet atıf almıştır? | [
{
"answer_start": 3762,
"text": "40.000 üzerinde "
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,552 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Hotamışlıgil’in kaç tane bilimsel makalesi bulunmaktadır? | [
{
"answer_start": 3699,
"text": "180’in üzerinde "
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,553 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Hotamışlıgil’in çalışmaları sayesinde günümüzde kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilen hastalık nedir? | [
{
"answer_start": 1385,
"text": "obezite"
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,554 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Gökhan Hotamışlıgil’in hangi çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ ismindeki yeni bir disiplinin doğmasına vesile olmuştur? | [
{
"answer_start": 1566,
"text": "Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları "
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,555 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Gökhan Hotamışlıgil'in 2004 yılında elde ettiği ödül nedir? | [
{
"answer_start": 1145,
"text": "Tübitak Bilim Ödülü"
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,556 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Gökhan Hotamışlıgil'in beslenme alanındaki ödülleri nelerdir? | [
{
"answer_start": 1007,
"text": "Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü "
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,557 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezinin yöneticisi kimdir? | [
{
"answer_start": 643,
"text": "Gökhan Hotamışlıgil "
}
] | Gökhan Hotamışlıgil | 12,558 | 2014 yılında Sabri Ülker’in ismini onurlandırmak, bilime ve araştırmaya ivme vermek ve Hotamışlıgil’in çalışmalarını desteklemek amacıyla Ülker ailesinin gösterdiği olağanüstü cömertlik neticesinde Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu’nda ‘’Sabri Ülker Beslenme, Genetik ve Metabolizma Merkezi’’ kuruldu. Sabri Ülker Merkezinin kurulması ile hem uzun vadeli ve daha etkin projelerin hayata geçirilmesi, hem uygulama hedefli çalışmaların başlatılması, hem de bilimsel eğitim ve deneyim aktarma yönündeki etkinlikler ve Türkiye ile bilimsel ilişkiler önemli ivme kazanmıştır. Hotamışlıgil bu merkezin yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil akademik yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında; Markey ödülü, American Association for the Advancement of Science asil üyeliği, diyabet alanında Naomi Berrie Üstün Başarı Ödülü, Amerikan Diyabet Birliği’nin Olağanüstü Bilimsel Başarı ödülü, Uluslararası Obezite Cemiyetinin Wertheimer ödülü, beslenme alanında Uluslararası Danone ödülü ve Uluslararası Endokrin Cemiyeti’nin Roy Greep bilimsel araştırma ödülü bulunmaktadır. Aynı zamanda, 2004 yılı Tübitak Bilim Ödülü’nü ve 2013 yılı Koç Bilim Ödülü’nü kazanmıştır. TÜBA asil üyeliği ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği görevlerini de yürütmektedir.
Gökhan Hotamışlıgil’in araştırma ekibi Sabri Ülker Merkezi’nde diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi dünyada en yaygın görülen ve en büyük kamu sağlığı tehditini oluşturan metabolik hastalıkların temelini aydınlatmaya yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Bağışıklık sistemi ile metabolizma arasındaki ilişkiyi aydınlatan çalışmaları ‘’immunometabolizma’’ olarak adlandırılan yeni bir disiplinin doğmasında büyük rol oynamıştır. Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sayesinde, bugün obezite; kronik, sistemik bir inflamasyon durumu olarak kabul edilmektedir. Enerji fazlalığı ve gıdalara bağlı gelişen bu düşük düzeyli ve sürekli savunma cevabı aynı zamanda metaflamasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Hotamışlıgil aynı zamanda metabolik dokulardaki organel dinamiklerinin gıdalara nasıl cevap verdiğini, metabolizmayı nasıl etkilediğini ve metabolik hastalıklardaki rolünü çalışmaktadır. Endoplazmik retikulum stresinin ve organel fonksiyon bozukluklarının insülin direncine, glukoz ve lipid metabolizmasında bozukluğa yol açtığı Hotamışlıgil laboratuvarında keşfedilmiştir. İlerleyen yıllarda, otofajinin ve endoplazmik retikulum lipid kompozisyonunun metabolik hastalıklardaki rolünü aydınlatan çalışmaları yayınlamışlar ve organel fonksiyon bozukluklarına yol açan temel mekanizmaları ortaya çıkartmışlardır. Sabri Ülker merkezinde en son olarak, mitokondri ve endoplazmik retikulum arasındaki bağlantıların obezitede arttığı ve bunun hücre içi kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkilediği ve inflamasyonun organel fonksiyonunu hangi mekanizma ile bozduğu gösterilmiştir. Hotamışlıgil bu mekanizmaları ilaç hedefi olarak kullanarak yeni tedaviye araçları ve yöntemleri geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
Hotamışlıgil ve ekibi aynı zamanda lipid sinyal yolakları üzerine de çalışmaktadır. Özellikle lipid taşıyıcı proteinler ve vücuttaki lipid sentezi esnasında ortaya çıkan moleküller üzerine pek çok araştırması mevcuttur. 2008 yılında yayınlanan bir çalışmalarında, ‘’lipokin’’ adını verdikleri ve metabolik olarak yararları olan bir lipid-hormonu keşfetmişlerdir. Aynı zamanda yağ dokusundan salgılanan ve karaciğer, pankreas üzerine olumsuz etkileri olan bir hormonu da bulmuşlardır. Bu hormon farelerde aşı metoduyla etkisiz hale getirildiğinde, pek çok metabolik hastalığın tedavi edilebileceğini göstermişlerdir.
2017 itibarı ile Hotamışlıgil’in 180’in üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Bu çalışmalar 40.000 üzerinde atıf almıştır. H-indeksi 85’tir. Dr. Hotamışlıgil, dünyanın dört bir yanında akademik araştırmalarına devam eden pek çok bilim insanının yetişmesinde önemli rol oynamıştır ve Harvard Üniversitesi’nde mentorluk ödülüne layık bulunmuştur. Türk Amerikan Bilim İnsanları, TASSA, organizasyonu ve Boston Türk Biyoloji Çalışma gurubunda (BTBC), genç Türk bilim insanları ile aktif çalışmalar yapan Hotamışlıgil, Amerikan-Türk camiası tarafından Altın Türk ve Toplum lideri olarak ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanları ile Türk bilim camiasına verdiği hizmetler için onurlandırılmıştır.
Hotamışlıgil, infertilite uzmanı olan ve Dünya Sağlık Örgütü’ne danışmanlık yapan Dr. Selen Ciliv ile evlidir. Leyla ve Derin adında iki çocukları vardır. Hekim olan Dr. Hulki Hotamışlıgil ve öğretmen olan Güner Hotamışlıgil’in çocuğudur ve erken çocukluk dönemi Anadolu’da geçmiştir.
|
Socrat'ın açılımı nedir? | [
{
"answer_start": 226,
"text": "Solar Car Racing Team"
}
] | SOCRAT | 12,559 | SOCRAT (söyleyiş: ) 2009 yılında, her yıl Tübitak tarafından düzenlenen Formula-G yarışlarında, İstanbul Üniversitesi Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü'nü temsil etmek amacıyla kurulan ekibin adıdır. SOCRAT'ın açılımı Solar Car Racing Team'dir.
|
Socrat İstanbul Üniversitesi'nin hangi bölümünü temsil etmek amacıyla kurulmuştur? | [
{
"answer_start": 118,
"text": "Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü"
}
] | SOCRAT | 12,560 | SOCRAT (söyleyiş: ) 2009 yılında, her yıl Tübitak tarafından düzenlenen Formula-G yarışlarında, İstanbul Üniversitesi Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü'nü temsil etmek amacıyla kurulan ekibin adıdır. SOCRAT'ın açılımı Solar Car Racing Team'dir.
|
Socrat hangi yarışa katılmak için kurulan bir ekiptir? | [
{
"answer_start": 72,
"text": "Formula-G"
}
] | SOCRAT | 12,561 | SOCRAT (söyleyiş: ) 2009 yılında, her yıl Tübitak tarafından düzenlenen Formula-G yarışlarında, İstanbul Üniversitesi Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü'nü temsil etmek amacıyla kurulan ekibin adıdır. SOCRAT'ın açılımı Solar Car Racing Team'dir.
|
Socrat hangi konuda farkındalık yaratmaya çalışmaktadır? | [
{
"answer_start": 17,
"text": "alternatif enerjiler"
}
] | SOCRAT | 12,562 | SOCRAT’ın amacı, alternatif enerjiler konusunda toplumda farkındalık yaratmak ve yüksek verimlilikte elektrikli araçlar üretmektir.
|
Socrat hangi enerji türünü kullanarak çalışmaktadır? | [
{
"answer_start": 125,
"text": "güneş enerjisini "
}
] | SOCRAT | 12,563 | Projenin amacı, enerji kaynaklarının tükenmekte olduğu dünyamızda, varoluşundan beri kuvvetli enerji ve ışık kaynağına sahip güneş enerjisini kullanarak dünyamıza çevre dostu enerjiyi sunmak ve kullanımına teşvik etmektir.
|
Tahir Harimî Balcıoğlu kaç yılında ve nerede vefat etmiştir? | [
{
"answer_start": 553,
"text": "1952 yılında Edremit’te"
}
] | Tahir Harimî Balcıoğlu | 12,564 | Edremitli Balcızâde ailesinden Edremit'te doğdu. Mısır’da El Ezher Üniversitesi'ni bitirdi. Türkiye’ye döndüğünde, merkezde görev verilmedi. Batı Anadolu Vaizliği görevini yürüttü. Edremit’te münzevî bir hayat sürdü. Türk-İslam inanç tarihiyle ilgili önemli eserlerini burada yazdı. "Tarihi Medeniyetler Üzerinde Kütüphaneler’in Tesiri" ve dört ciltlik "Naklî İlimler Tarihi" adlı eserlerini İstanbul’a gelerek Millet Kütüphanesi’ne bizzat teslim etti. Çok iyi derecede Arapça biliyordu. Bir ara Millet Kütüphanesi'nde de çalışan Tahir Harimî Balcıoğlu 1952 yılında Edremit’te vefat etti. Adı, Edremit Akçay'da bir sokağa verildi. |
Tahir Harimî Balcıoğlu'nun yazdığı "Naklî İlimler Tarihi" adlı eser kaç ciltliktir? | [
{
"answer_start": 340,
"text": "dört ciltlik"
}
] | Tahir Harimî Balcıoğlu | 12,565 | Edremitli Balcızâde ailesinden Edremit'te doğdu. Mısır’da El Ezher Üniversitesi'ni bitirdi. Türkiye’ye döndüğünde, merkezde görev verilmedi. Batı Anadolu Vaizliği görevini yürüttü. Edremit’te münzevî bir hayat sürdü. Türk-İslam inanç tarihiyle ilgili önemli eserlerini burada yazdı. "Tarihi Medeniyetler Üzerinde Kütüphaneler’in Tesiri" ve dört ciltlik "Naklî İlimler Tarihi" adlı eserlerini İstanbul’a gelerek Millet Kütüphanesi’ne bizzat teslim etti. Çok iyi derecede Arapça biliyordu. Bir ara Millet Kütüphanesi'nde de çalışan Tahir Harimî Balcıoğlu 1952 yılında Edremit’te vefat etti. Adı, Edremit Akçay'da bir sokağa verildi. |
Tahir Harimî Balcıoğlu Türk-İslam inancıyla alakalı eserleri nerede yazmıştır? | [
{
"answer_start": 181,
"text": "Edremit’te"
}
] | Tahir Harimî Balcıoğlu | 12,566 | Edremitli Balcızâde ailesinden Edremit'te doğdu. Mısır’da El Ezher Üniversitesi'ni bitirdi. Türkiye’ye döndüğünde, merkezde görev verilmedi. Batı Anadolu Vaizliği görevini yürüttü. Edremit’te münzevî bir hayat sürdü. Türk-İslam inanç tarihiyle ilgili önemli eserlerini burada yazdı. "Tarihi Medeniyetler Üzerinde Kütüphaneler’in Tesiri" ve dört ciltlik "Naklî İlimler Tarihi" adlı eserlerini İstanbul’a gelerek Millet Kütüphanesi’ne bizzat teslim etti. Çok iyi derecede Arapça biliyordu. Bir ara Millet Kütüphanesi'nde de çalışan Tahir Harimî Balcıoğlu 1952 yılında Edremit’te vefat etti. Adı, Edremit Akçay'da bir sokağa verildi. |
Tahir Harimî Balcıoğlu'nun heyecandan bayılmasına neden olan uçak hangi seyahati başarı ile tamamlamıştır? | [
{
"answer_start": 70,
"text": "İstanbul-Kahire seyahatini"
}
] | Tahir Harimî Balcıoğlu | 12,567 | 9 Mayıs 1914’te Kahire’ye uçarak, daha önce başarısızlıkla sonuçlanan İstanbul-Kahire seyahatini başarı ile gerçekleştiren Türk uçağı ni büyük sevgi gösterileri ile karşılayanlar arasında bulunan Tâhir Harîmî, uçağın adının Edremit olduğunu görünce heyecanından bayılmıştır. |
Tahir Harimî Balcıoğlu'nun bayılmasına neden olan uçağınadı nedir? | [
{
"answer_start": 224,
"text": "Edremit"
}
] | Tahir Harimî Balcıoğlu | 12,568 | 9 Mayıs 1914’te Kahire’ye uçarak, daha önce başarısızlıkla sonuçlanan İstanbul-Kahire seyahatini başarı ile gerçekleştiren Türk uçağı ni büyük sevgi gösterileri ile karşılayanlar arasında bulunan Tâhir Harîmî, uçağın adının Edremit olduğunu görünce heyecanından bayılmıştır. |
Tahir Harimî Balcıoğlu yazılarını nerede yayımlamıştır? | [
{
"answer_start": 614,
"text": " Mihrâb Mecmuası"
}
] | Tahir Harimî Balcıoğlu | 12,569 | Doç. Dr. İsmail Erdoğan gibi bazı felsefe araştırmacılarının önemli bir düşünür olarak gördüğü Tâhir Harîmî’ye “göre de, bir milletin felsefesini anlayabilmek için o milletin dinî ve kültürel değerlerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Felsefe, eşyanın hakikatini araştıran bir ilim olduğuna göre, hakikatin bir başka ifadesi demek olan din ile bir bağlantısının bulunması gerekir”. Yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla nitelikli bir âlim olan Tâhir Harîmî'nin ilmî çevrelerden, üniversiteden gerekli ilgiyi görmediğini söylemek yanlış olmaz.
Son Havadis gazetesinin sütun sahibi yazarlarından olan Tâhir Harîmî'nin Mihrâb Mecmuası'nda yazıları yayımlanmıştır. |
Tahir Harimî Balcıoğlu hangi gazetede sütun sahibi olmuştur? | [
{
"answer_start": 542,
"text": "Son Havadis"
}
] | Tahir Harimî Balcıoğlu | 12,570 | Doç. Dr. İsmail Erdoğan gibi bazı felsefe araştırmacılarının önemli bir düşünür olarak gördüğü Tâhir Harîmî’ye “göre de, bir milletin felsefesini anlayabilmek için o milletin dinî ve kültürel değerlerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Felsefe, eşyanın hakikatini araştıran bir ilim olduğuna göre, hakikatin bir başka ifadesi demek olan din ile bir bağlantısının bulunması gerekir”. Yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla nitelikli bir âlim olan Tâhir Harîmî'nin ilmî çevrelerden, üniversiteden gerekli ilgiyi görmediğini söylemek yanlış olmaz.
Son Havadis gazetesinin sütun sahibi yazarlarından olan Tâhir Harîmî'nin Mihrâb Mecmuası'nda yazıları yayımlanmıştır. |
Tahir Harimî Balcıoğlu'na göre bir milletin felsefesinin anlaşılabilmesi için bilinmesi gereken nedir? | [
{
"answer_start": 164,
"text": "o milletin dinî ve kültürel değerlerinin"
}
] | Tahir Harimî Balcıoğlu | 12,571 | Doç. Dr. İsmail Erdoğan gibi bazı felsefe araştırmacılarının önemli bir düşünür olarak gördüğü Tâhir Harîmî’ye “göre de, bir milletin felsefesini anlayabilmek için o milletin dinî ve kültürel değerlerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Felsefe, eşyanın hakikatini araştıran bir ilim olduğuna göre, hakikatin bir başka ifadesi demek olan din ile bir bağlantısının bulunması gerekir”. Yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla nitelikli bir âlim olan Tâhir Harîmî'nin ilmî çevrelerden, üniversiteden gerekli ilgiyi görmediğini söylemek yanlış olmaz.
Son Havadis gazetesinin sütun sahibi yazarlarından olan Tâhir Harîmî'nin Mihrâb Mecmuası'nda yazıları yayımlanmıştır. |
Gıyaseddin Cemşid ne zaman doğmuştur | [
{
"answer_start": 198,
"text": "14. yüzyılın son yarısında"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,572 | Gıyaseddin Cemşid, (Farsça:غیاثالدین جمشید کاشانی, Arapça: غياث الدين جمشید بن مسعود بن محمد الكاشي, Ġiyāṯ ad-Dīn Ǧamšīd bin Masʿūd bin Muḥammad al-Kāšī) (d.1380, Kaşan, İran -ö. 1429, Semerkand) 14. yüzyılın son yarısında, Kaşan’da doğmuş bir hekim, matematikçi ve gökbilim adamıdır. |
Gıyaseddin Cemşid hangi alanlarla ilgilenmiştir | [
{
"answer_start": 246,
"text": "hekim, matematikçi ve gökbilim"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,573 | Gıyaseddin Cemşid, (Farsça:غیاثالدین جمشید کاشانی, Arapça: غياث الدين جمشید بن مسعود بن محمد الكاشي, Ġiyāṯ ad-Dīn Ǧamšīd bin Masʿūd bin Muḥammad al-Kāšī) (d.1380, Kaşan, İran -ö. 1429, Semerkand) 14. yüzyılın son yarısında, Kaşan’da doğmuş bir hekim, matematikçi ve gökbilim adamıdır. |
Gıyaseddin Cemşid nerede doğmuştur | [
{
"answer_start": 226,
"text": "Kaşan’da "
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,574 | Gıyaseddin Cemşid, (Farsça:غیاثالدین جمشید کاشانی, Arapça: غياث الدين جمشید بن مسعود بن محمد الكاشي, Ġiyāṯ ad-Dīn Ǧamšīd bin Masʿūd bin Muḥammad al-Kāšī) (d.1380, Kaşan, İran -ö. 1429, Semerkand) 14. yüzyılın son yarısında, Kaşan’da doğmuş bir hekim, matematikçi ve gökbilim adamıdır. |
Gıyaseddin Cemşid öğrenimini nerede tamamlamıştır? | [
{
"answer_start": 62,
"text": "Kaşan’da"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,575 | Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Öğrenimini Kaşan’da tamamlamış, Uluğ Bey'in daveti üzerine Semerkand'a gitmiş ve çalışmalarına burada devam etmiştir. Matematik ve astronomi üzerine çalışmaları olan el-Kaşi, aritmetikte ondalık sistemi ilk kullanan kişidir. Meraga Gözlemevi’nde yapılmış olan gözlemleri içeren İlhan’ın Zici adlı zicteki tabloları yeniden hesap ederek İlhan’ın Zici’ni tamamlayan Hakan’ın Zici adlı eserini yazmıştır; Süllem el-Sema adlı
eserinde ise gök cisimlerinin uzaklıkları sorununu tartışmıştır. |
Gıyaseddin Cemşid'in Süllem el-Sema adlı eserinin içeriği nedir | [
{
"answer_start": 487,
"text": "gök cisimlerinin uzaklıkları sorununu tartışmıştır"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,576 | Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Öğrenimini Kaşan’da tamamlamış, Uluğ Bey'in daveti üzerine Semerkand'a gitmiş ve çalışmalarına burada devam etmiştir. Matematik ve astronomi üzerine çalışmaları olan el-Kaşi, aritmetikte ondalık sistemi ilk kullanan kişidir. Meraga Gözlemevi’nde yapılmış olan gözlemleri içeren İlhan’ın Zici adlı zicteki tabloları yeniden hesap ederek İlhan’ın Zici’ni tamamlayan Hakan’ın Zici adlı eserini yazmıştır; Süllem el-Sema adlı
eserinde ise gök cisimlerinin uzaklıkları sorununu tartışmıştır. |
Gıyaseddin Cemşid'in İlhan’ın Zici’ni tamamlayan eserinin adı nedir | [
{
"answer_start": 415,
"text": "Hakan’ın Zici"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,577 | Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Öğrenimini Kaşan’da tamamlamış, Uluğ Bey'in daveti üzerine Semerkand'a gitmiş ve çalışmalarına burada devam etmiştir. Matematik ve astronomi üzerine çalışmaları olan el-Kaşi, aritmetikte ondalık sistemi ilk kullanan kişidir. Meraga Gözlemevi’nde yapılmış olan gözlemleri içeren İlhan’ın Zici adlı zicteki tabloları yeniden hesap ederek İlhan’ın Zici’ni tamamlayan Hakan’ın Zici adlı eserini yazmıştır; Süllem el-Sema adlı
eserinde ise gök cisimlerinin uzaklıkları sorununu tartışmıştır. |
Gıyaseddin Cemşid Uluğ Bey'in daveti üzerine nereye gitmiştir | [
{
"answer_start": 109,
"text": " Semerkand'a "
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,578 | Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Öğrenimini Kaşan’da tamamlamış, Uluğ Bey'in daveti üzerine Semerkand'a gitmiş ve çalışmalarına burada devam etmiştir. Matematik ve astronomi üzerine çalışmaları olan el-Kaşi, aritmetikte ondalık sistemi ilk kullanan kişidir. Meraga Gözlemevi’nde yapılmış olan gözlemleri içeren İlhan’ın Zici adlı zicteki tabloları yeniden hesap ederek İlhan’ın Zici’ni tamamlayan Hakan’ın Zici adlı eserini yazmıştır; Süllem el-Sema adlı
eserinde ise gök cisimlerinin uzaklıkları sorununu tartışmıştır. |
Gıyaseddin Cemşid Semerkand'a kimin daveti ile gitmiştir | [
{
"answer_start": 83,
"text": "Uluğ Bey'in"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,579 | Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Öğrenimini Kaşan’da tamamlamış, Uluğ Bey'in daveti üzerine Semerkand'a gitmiş ve çalışmalarına burada devam etmiştir. Matematik ve astronomi üzerine çalışmaları olan el-Kaşi, aritmetikte ondalık sistemi ilk kullanan kişidir. Meraga Gözlemevi’nde yapılmış olan gözlemleri içeren İlhan’ın Zici adlı zicteki tabloları yeniden hesap ederek İlhan’ın Zici’ni tamamlayan Hakan’ın Zici adlı eserini yazmıştır; Süllem el-Sema adlı
eserinde ise gök cisimlerinin uzaklıkları sorununu tartışmıştır. |
Gıyaseddin Cemşid'in en önemli eseri nedir | [
{
"answer_start": 125,
"text": "Matematiğin Anahtarı"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,580 | Gıyaseddin Cemşid el-Kaşi’nin en önemli eseri, Ortaçağ İslâm Dünyası’ndaki matematik bilgisini bütün
yönleriyle serimlediği Matematiğin Anahtarı adlı kitabıdır; bu eserinin bir bölümünde ondalık
kesirleri kuramsal yönden incelemis ve bu kesirlerle toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi
aritmetiksel işlemlerin nasıl yapılacağını örnekleriyle göstermiştir; burada vermiş olduğu
bilgiler daha sonra 16. yüzyılın Osmanlı ünlü matematikçilerinden ve astronomlarından Takiyüddin (Arapça: تقي الدين محمد بن معروف الشامي السعدي, Taqī al-Dīn Abū Bakr Muhammad ibn Qādhī Ma'rūf ibn Ahmad al-Shāmī al-'Asadī al-Rāsid) tarafından kullanılacak, trigonometri ve astronomiye uygulanarak geliştirilecektir. |
Pi sayısının hesaplanması rekoru kaç yıl Gıyaseddin Cemşid'te kalmıştır | [
{
"answer_start": 311,
"text": "180 yıl "
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,581 | Gıyaseddin Cemşid Arşimed'in pi sayısının hesaplanması için önerdiği iç içe poligonlar yöntemini kullanarak virgülden sonra 14. basamağa kadar gitmiş ve pi sayısını kendi zamanının en iyi hesaplamış kişisi olmuştur. O güne kadar en iyi sonuç olarak Zu Chongzhi tarafından 6. basamağa kadar gidilmişti. Bu rekor 180 yıl gibi çok uzun bir süre boyunca El-Kaşi'de kalmıştır. 180 yıl sonra Adriaan van Roomen tarafından yine aynı yöntemle virgülden sonra 15 (ya da 17) basamak ile kırılmıştır. |
Gıyasettin Cemşid iç içe poligonlar yöntemi ile pi sayısının virgülden sonra kaçıncı basamağına kadar gitmiştir | [
{
"answer_start": 124,
"text": "14. basamağa kadar"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,582 | Gıyaseddin Cemşid Arşimed'in pi sayısının hesaplanması için önerdiği iç içe poligonlar yöntemini kullanarak virgülden sonra 14. basamağa kadar gitmiş ve pi sayısını kendi zamanının en iyi hesaplamış kişisi olmuştur. O güne kadar en iyi sonuç olarak Zu Chongzhi tarafından 6. basamağa kadar gidilmişti. Bu rekor 180 yıl gibi çok uzun bir süre boyunca El-Kaşi'de kalmıştır. 180 yıl sonra Adriaan van Roomen tarafından yine aynı yöntemle virgülden sonra 15 (ya da 17) basamak ile kırılmıştır. |
Gıyaseddin Cemşid pi sayısını hesaplamak için hangi yöntemi kullanmıştır | [
{
"answer_start": 69,
"text": "iç içe poligonlar yöntemi"
}
] | Gıyaseddin Cemşid | 12,583 | Gıyaseddin Cemşid Arşimed'in pi sayısının hesaplanması için önerdiği iç içe poligonlar yöntemini kullanarak virgülden sonra 14. basamağa kadar gitmiş ve pi sayısını kendi zamanının en iyi hesaplamış kişisi olmuştur. O güne kadar en iyi sonuç olarak Zu Chongzhi tarafından 6. basamağa kadar gidilmişti. Bu rekor 180 yıl gibi çok uzun bir süre boyunca El-Kaşi'de kalmıştır. 180 yıl sonra Adriaan van Roomen tarafından yine aynı yöntemle virgülden sonra 15 (ya da 17) basamak ile kırılmıştır. |
İbn-i Heysem öğrenimine nerede başlamıştır? | [
{
"answer_start": 11,
"text": "Basra'da"
}
] | İbn-i Heysem | 12,584 | Öğrenimine Basra'da başladı. Zamanının yüksek din ve fen ilimlerini de burada öğrendi. Tahsilinin bir kısmını tamamladıktan sonra, Bağdat'a giderek özellikle; matematik, fizik, mühendislik, astronomi, metalurji gibi pozitif bilimleri öğrenip, şöhrete kavuştu. Öğrendiklerini uygulama safhasına koymak için çok gayret gösterdi. Birçok önemli neticeler ve başarılar elde etti. |
İbn-i Heysem'in şöhrete kavuşmasını sağlayan pozitif bilimler hangileridir? | [
{
"answer_start": 158,
"text": " matematik, fizik, mühendislik, astronomi, metalurji"
}
] | İbn-i Heysem | 12,585 | Öğrenimine Basra'da başladı. Zamanının yüksek din ve fen ilimlerini de burada öğrendi. Tahsilinin bir kısmını tamamladıktan sonra, Bağdat'a giderek özellikle; matematik, fizik, mühendislik, astronomi, metalurji gibi pozitif bilimleri öğrenip, şöhrete kavuştu. Öğrendiklerini uygulama safhasına koymak için çok gayret gösterdi. Birçok önemli neticeler ve başarılar elde etti. |
Tam adı Abū 'Alī al-Hasan ibn al-Hasan ibn al-Haytham olan kişi kimdir? | [
{
"answer_start": 0,
"text": "İbn-i Heysem"
}
] | İbn-i Heysem | 12,586 | İbn-i Heysem (Arapça: ابن الهيثم, tam adı: ابو علی، حسن بن حسن بن هيثم Abū 'Alī al-Hasan ibn al-Hasan ibn al-Haytham, Latince: Alhacen ya da Alhazen), Arap fizikçi, matematikçi ve filozoftur. |
İbn-i Heysem nerede vefat etmiştir? | [
{
"answer_start": 63,
"text": "Kahire'de"
}
] | İbn-i Heysem | 12,587 | İbn-i Heysem 965'te Basra'da doğdu, 1038-1040 yılları arasında Kahire'de öldü. Fizik, matematik ve felsefe alanlarında çalışmalar yapmıştır. |
İbn-i Heysem'in doğum yılı nedir? | [
{
"answer_start": 13,
"text": "965"
}
] | İbn-i Heysem | 12,588 | İbn-i Heysem 965'te Basra'da doğdu, 1038-1040 yılları arasında Kahire'de öldü. Fizik, matematik ve felsefe alanlarında çalışmalar yapmıştır. |
İbn-i Heysem hangi bilim adamları ile birlikte çalışmıştır? | [
{
"answer_start": 969,
"text": "Birûni ve İbn-i Sina ile"
}
] | İbn-i Heysem | 12,589 | İbn-i Heysem'in başarıları diğer memleketlerde duyulunca, Mısır'da hüküm süren Fatimi Devleti hükümdarlarından El-Hakim kendisini Mısır'a davet etti. İbn-i Heysem, Mısır'a gitmeden önce, Nil Nehri ile ilgili bir sulama projesi ve bazı teknik çalışmalarda bulunmuş, Nil Nehri'nden nasıl istifade edilebileceğini araştırmıştı. Projesini Fatimi sultanı El-Hakim'e açıklayınca, sultan projenin gerçekleştirilmesi için ona her türlü yardımı yapacağını bildirdi. İbn-i Heysem, Nil Nehri boyunca ilmi ve teknik incelemelerde bulundu. Yaptığı projelerin başarılı bir şekilde uygulanmasının o günkü şartlarda mümkün olmadığını görünce, hükümdardan af diledi. İbn-i Heysem, El-Hakim'in kendisi hakkında kanaatlerinin değişmesinden korkarak, gözden ırak bir yere çekilip hükümdardan uzak durmaya karar verdi. Gizlice ilmi çalışmalarını sürdürerek birçok eser yazdı. İlim tarihçilerine göre, İbn-i Heysem'in hayatının bu dönemi en verimli ve başarılı devri olmuştur. İbn-i Heysem, Birûni ve İbn-i Sina ile çağdaştı. |
İbn-i Heysem'in Mısır'a gitmeden önce uğraştığı ve bazı teknik çalışmalarda bulunduğu proje nedir? | [
{
"answer_start": 187,
"text": "Nil Nehri ile ilgili bir sulama projesi"
}
] | İbn-i Heysem | 12,590 | İbn-i Heysem'in başarıları diğer memleketlerde duyulunca, Mısır'da hüküm süren Fatimi Devleti hükümdarlarından El-Hakim kendisini Mısır'a davet etti. İbn-i Heysem, Mısır'a gitmeden önce, Nil Nehri ile ilgili bir sulama projesi ve bazı teknik çalışmalarda bulunmuş, Nil Nehri'nden nasıl istifade edilebileceğini araştırmıştı. Projesini Fatimi sultanı El-Hakim'e açıklayınca, sultan projenin gerçekleştirilmesi için ona her türlü yardımı yapacağını bildirdi. İbn-i Heysem, Nil Nehri boyunca ilmi ve teknik incelemelerde bulundu. Yaptığı projelerin başarılı bir şekilde uygulanmasının o günkü şartlarda mümkün olmadığını görünce, hükümdardan af diledi. İbn-i Heysem, El-Hakim'in kendisi hakkında kanaatlerinin değişmesinden korkarak, gözden ırak bir yere çekilip hükümdardan uzak durmaya karar verdi. Gizlice ilmi çalışmalarını sürdürerek birçok eser yazdı. İlim tarihçilerine göre, İbn-i Heysem'in hayatının bu dönemi en verimli ve başarılı devri olmuştur. İbn-i Heysem, Birûni ve İbn-i Sina ile çağdaştı. |
İbn-i Heysem'in başarılarını duyup onu Mısır'a davet eden Fatimi Devleti hükümdarı kimdir? | [
{
"answer_start": 110,
"text": " El-Hakim"
}
] | İbn-i Heysem | 12,591 | İbn-i Heysem'in başarıları diğer memleketlerde duyulunca, Mısır'da hüküm süren Fatimi Devleti hükümdarlarından El-Hakim kendisini Mısır'a davet etti. İbn-i Heysem, Mısır'a gitmeden önce, Nil Nehri ile ilgili bir sulama projesi ve bazı teknik çalışmalarda bulunmuş, Nil Nehri'nden nasıl istifade edilebileceğini araştırmıştı. Projesini Fatimi sultanı El-Hakim'e açıklayınca, sultan projenin gerçekleştirilmesi için ona her türlü yardımı yapacağını bildirdi. İbn-i Heysem, Nil Nehri boyunca ilmi ve teknik incelemelerde bulundu. Yaptığı projelerin başarılı bir şekilde uygulanmasının o günkü şartlarda mümkün olmadığını görünce, hükümdardan af diledi. İbn-i Heysem, El-Hakim'in kendisi hakkında kanaatlerinin değişmesinden korkarak, gözden ırak bir yere çekilip hükümdardan uzak durmaya karar verdi. Gizlice ilmi çalışmalarını sürdürerek birçok eser yazdı. İlim tarihçilerine göre, İbn-i Heysem'in hayatının bu dönemi en verimli ve başarılı devri olmuştur. İbn-i Heysem, Birûni ve İbn-i Sina ile çağdaştı. |
İbn-i Heysem'den çok sene sonra Güneş sistemi nazariyesini kabul eden ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söyleyen bilim insanları kimlerdir? | [
{
"answer_start": 1004,
"text": "İbnu’ş-Şâtır ve Nureddin Batrucî sonra Newton ve Kepler"
}
] | İbn-i Heysem | 12,592 | İbn-i Heysem, çağının bütün ilimlerinde otoriteydi. Fevkalade keskin bir görüş, anlayış, muhakeme ve zekaya sahipti. Aristo ve Batlamyus'un eserlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. Bunları özetleyerek Arapça'ya tercüme etti. Ayrıca tıp biliminde de derinleşti. Geometriyi mantığa uyguladı. Öklit ve Apollonius'un geometrik ve sayısal metotlarını geliştirdi ve pratik uygulama alanlarını işaret etti. Geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında uygulanmasında katkıda bulundu. Eski medeniyetlerden intikal eden matematik, geometri ve astronomiyi tedkik ederek ilmi tenkitlerini ortaya koydu ve bu sahalarda kendi nazariyelerini geliştirerek ilim alemine sundu. Mesela; Aristo ve Batlemyüs'e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i Heysem'den yüzlerce sene sonra , İbnu’ş-Şâtır ve Nureddin Batrucî sonra Newton ve Kepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir. |
İbn-i Heysem hangi bilim insanlarının geometrik ve sayısal metotlarını geliştirmiştir? | [
{
"answer_start": 293,
"text": "Öklit ve Apollonius'un"
}
] | İbn-i Heysem | 12,593 | İbn-i Heysem, çağının bütün ilimlerinde otoriteydi. Fevkalade keskin bir görüş, anlayış, muhakeme ve zekaya sahipti. Aristo ve Batlamyus'un eserlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. Bunları özetleyerek Arapça'ya tercüme etti. Ayrıca tıp biliminde de derinleşti. Geometriyi mantığa uyguladı. Öklit ve Apollonius'un geometrik ve sayısal metotlarını geliştirdi ve pratik uygulama alanlarını işaret etti. Geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında uygulanmasında katkıda bulundu. Eski medeniyetlerden intikal eden matematik, geometri ve astronomiyi tedkik ederek ilmi tenkitlerini ortaya koydu ve bu sahalarda kendi nazariyelerini geliştirerek ilim alemine sundu. Mesela; Aristo ve Batlemyüs'e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i Heysem'den yüzlerce sene sonra , İbnu’ş-Şâtır ve Nureddin Batrucî sonra Newton ve Kepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir. |
İbn-i Heysem Aristo ve Batlamyus'un incelediği eserlerini hangi dile çevirmiştir? | [
{
"answer_start": 204,
"text": "Arapça'ya"
}
] | İbn-i Heysem | 12,594 | İbn-i Heysem, çağının bütün ilimlerinde otoriteydi. Fevkalade keskin bir görüş, anlayış, muhakeme ve zekaya sahipti. Aristo ve Batlamyus'un eserlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. Bunları özetleyerek Arapça'ya tercüme etti. Ayrıca tıp biliminde de derinleşti. Geometriyi mantığa uyguladı. Öklit ve Apollonius'un geometrik ve sayısal metotlarını geliştirdi ve pratik uygulama alanlarını işaret etti. Geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında uygulanmasında katkıda bulundu. Eski medeniyetlerden intikal eden matematik, geometri ve astronomiyi tedkik ederek ilmi tenkitlerini ortaya koydu ve bu sahalarda kendi nazariyelerini geliştirerek ilim alemine sundu. Mesela; Aristo ve Batlemyüs'e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i Heysem'den yüzlerce sene sonra , İbnu’ş-Şâtır ve Nureddin Batrucî sonra Newton ve Kepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir. |
İbn-i Heysem'in eserlerini inceleyip hatalarını gösterdiği bilim adamları hangileridir? | [
{
"answer_start": 117,
"text": "Aristo ve Batlamyus"
}
] | İbn-i Heysem | 12,595 | İbn-i Heysem, çağının bütün ilimlerinde otoriteydi. Fevkalade keskin bir görüş, anlayış, muhakeme ve zekaya sahipti. Aristo ve Batlamyus'un eserlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. Bunları özetleyerek Arapça'ya tercüme etti. Ayrıca tıp biliminde de derinleşti. Geometriyi mantığa uyguladı. Öklit ve Apollonius'un geometrik ve sayısal metotlarını geliştirdi ve pratik uygulama alanlarını işaret etti. Geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında uygulanmasında katkıda bulundu. Eski medeniyetlerden intikal eden matematik, geometri ve astronomiyi tedkik ederek ilmi tenkitlerini ortaya koydu ve bu sahalarda kendi nazariyelerini geliştirerek ilim alemine sundu. Mesela; Aristo ve Batlemyüs'e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i Heysem'den yüzlerce sene sonra , İbnu’ş-Şâtır ve Nureddin Batrucî sonra Newton ve Kepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir. |
İbn-i Heysem'in kitabında da geçirdiği "el-kurniye"nin bildiğimiz ismi nedir? | [
{
"answer_start": 616,
"text": "kornea"
}
] | İbn-i Heysem | 12,596 | Fiziksel optik, meteorolojik optik, katoptrik, diyoptrik, yakıcı aynalar, gözün fizyolojisi ve algısal psikoloji alanlarında araştırmalar yapmış olan İbn-i Heysem'i, Latin skolastikleri "Alhazen" diye adlandırırlar. Kendisine ayrıca "Ptolemaeus Secundus" (İkinci Batlamyus; Arapçada "Batlamyus-i Sani") lakabı da verilmiştir. İbn-i Heysem'in fizikte olduğu kadar tıptaki ustalığını da gösterdiği kitabı Kitab el-Menazır (Optik Kitabı / Görüntüler Kitabı / Optik Hazinesi) adlı yapıtı, gözün anatomisi ve fizyolojisi ile başlar. Burada beyinden çıkan optik sinirden başlayarak gözün kendisine kadar konjonktif, iris, kornea ve mercek gibi kısımlardan her birinin görme olayındaki rolü ustaca resimlenmiştir. Gözün çeşitli kısımları arasındaki ilişki ve görme olayı sırasındaki bütün bir organ ve dioptrik (merceklerin ışığı kırmaları ile ilgili) bir sistem olarak gözün nasıl iş gördüğü gösterilmiştir. İbn-i Heysem burada gözün kısımlarını şöyle adlandırmıştır: "El-sebakiye" (retina), "el-kurniye" (kornea), "el-sa'il el-ma'i" (göz sıvısı), "el-sa'il el-zucaci" (ing. "vitreous humor"; gözün retinayla çevrili boşluğunu dolduran pelte koyuluğundaki saydam ve renksiz sıvı) vb.
|
İbn-i Heysem'in tıptaki ustalığını gösterdiği kitabın adı neydi? | [
{
"answer_start": 402,
"text": " Kitab el-Menazır"
}
] | İbn-i Heysem | 12,597 | Fiziksel optik, meteorolojik optik, katoptrik, diyoptrik, yakıcı aynalar, gözün fizyolojisi ve algısal psikoloji alanlarında araştırmalar yapmış olan İbn-i Heysem'i, Latin skolastikleri "Alhazen" diye adlandırırlar. Kendisine ayrıca "Ptolemaeus Secundus" (İkinci Batlamyus; Arapçada "Batlamyus-i Sani") lakabı da verilmiştir. İbn-i Heysem'in fizikte olduğu kadar tıptaki ustalığını da gösterdiği kitabı Kitab el-Menazır (Optik Kitabı / Görüntüler Kitabı / Optik Hazinesi) adlı yapıtı, gözün anatomisi ve fizyolojisi ile başlar. Burada beyinden çıkan optik sinirden başlayarak gözün kendisine kadar konjonktif, iris, kornea ve mercek gibi kısımlardan her birinin görme olayındaki rolü ustaca resimlenmiştir. Gözün çeşitli kısımları arasındaki ilişki ve görme olayı sırasındaki bütün bir organ ve dioptrik (merceklerin ışığı kırmaları ile ilgili) bir sistem olarak gözün nasıl iş gördüğü gösterilmiştir. İbn-i Heysem burada gözün kısımlarını şöyle adlandırmıştır: "El-sebakiye" (retina), "el-kurniye" (kornea), "el-sa'il el-ma'i" (göz sıvısı), "el-sa'il el-zucaci" (ing. "vitreous humor"; gözün retinayla çevrili boşluğunu dolduran pelte koyuluğundaki saydam ve renksiz sıvı) vb.
|
Latin skolastikleri İbn-i Heysem'i nasıl adlandırlardı? | [
{
"answer_start": 186,
"text": "\"Alhazen\""
}
] | İbn-i Heysem | 12,598 | Fiziksel optik, meteorolojik optik, katoptrik, diyoptrik, yakıcı aynalar, gözün fizyolojisi ve algısal psikoloji alanlarında araştırmalar yapmış olan İbn-i Heysem'i, Latin skolastikleri "Alhazen" diye adlandırırlar. Kendisine ayrıca "Ptolemaeus Secundus" (İkinci Batlamyus; Arapçada "Batlamyus-i Sani") lakabı da verilmiştir. İbn-i Heysem'in fizikte olduğu kadar tıptaki ustalığını da gösterdiği kitabı Kitab el-Menazır (Optik Kitabı / Görüntüler Kitabı / Optik Hazinesi) adlı yapıtı, gözün anatomisi ve fizyolojisi ile başlar. Burada beyinden çıkan optik sinirden başlayarak gözün kendisine kadar konjonktif, iris, kornea ve mercek gibi kısımlardan her birinin görme olayındaki rolü ustaca resimlenmiştir. Gözün çeşitli kısımları arasındaki ilişki ve görme olayı sırasındaki bütün bir organ ve dioptrik (merceklerin ışığı kırmaları ile ilgili) bir sistem olarak gözün nasıl iş gördüğü gösterilmiştir. İbn-i Heysem burada gözün kısımlarını şöyle adlandırmıştır: "El-sebakiye" (retina), "el-kurniye" (kornea), "el-sa'il el-ma'i" (göz sıvısı), "el-sa'il el-zucaci" (ing. "vitreous humor"; gözün retinayla çevrili boşluğunu dolduran pelte koyuluğundaki saydam ve renksiz sıvı) vb.
|
İbn-i Heysem'e kadar geçerli olan ve görme olayının, gözün görülecek nesneye yolldığı ışınlarla gerçekleştiğini öne süren kuramı ortaya atan bilim insanları kimlerdir? | [
{
"answer_start": 1017,
"text": " Öklid ve Batlamyus"
}
] | İbn-i Heysem | 12,599 | İbn-i Heysem'in ünlü yapıtı, 12. yüzyılda Cremona'lı Gerard (Gherardo) (1114-1187) tarafından Opticae Thesaurus Alhazeni (İbn-i Heysem'in Optik Hazinesi) başlığı altında Latinceye çevrilmiş ve Batı dünyasını 600 yıl boyu etkilemiştir. Kitap, gözün yapısı, yanılsama (illüzyon), serap olayı, perspektif, ışığın kırılması ve fotoğraf makinesinin atası olan "karanlık oda"dan (sözcüğü sözcüğüne Ar. "beyt el-muzlim", Lat. "camera obscura": "karanlık oda") söz etmekte ve böyle bir delikli kamera ile ters görüntü elde edileceğini belirtmektedir. İbn-i Heysem burada "karanlık oda"nın, güneş tutulmalarının gözlemlenmesinde kullanılmasını önermektedir. İskenderiyeli astronom, matematikçi ve coğrafyacı Claudius Ptolemaios (Batlamyus) (108-168), Almagest (Büyük Derleme) (~150'ler) ve Optik adlı yapıtlarında görme ve yansıma kuramını işlemişti. Batlamyus'un Optik adlı eserinin, ancak Sicilyalı Emir Eugene tarafından yapılmış Latince çevirisi günümüze kalmıştır. Görme konusunda İbn-i Heysem'e kadar geçerli olan kuram, Öklid ve Batlamyus'un ortaya attıkları ve görme olayının, gözün görülecek nesneye yolladığı ışınlarla gerçekleştiğini öne süren kuramdı. İbn-i Heysem bu kuramı reddederek olayın bunun tam tersi olduğunu ve gözün, nesnenin yolladığı ışınları algılayarak o cismi gördüğünü ortaya attı. |