question
stringlengths
2
476
answers
list
title
stringlengths
4
104
id
int64
0
14.2k
context
stringlengths
31
11.1k
İbnü’n-Nedîm, "Haşev’îyye'dendir" tabirini özel olarak kim gibi kişiler için söylemiştir?
[ { "answer_start": 328, "text": "İbn Küllâb" } ]
İbnü'n Nedîm
9,500
İbnü’n-Nedîm’in bazı Sünnî âlimlerinden söz ederken “Haşev’îyye'dendir” ifadesini kullanması, Ebu'l-Hasen el-Eş'ârî’yi Cebriyye’den sayması, hoca ve dostları arasında İsmâilî ve Mu'tezilîler’in bulunması gibi hususlar sebep gösterilerek onun Şiî-Mu'tezilî olduğu kabul edilmektedir. Ancak “Haşev’îyye'dendir” şeklindeki iddiası İbn Küllâb gibi nâdir kişilerle ilgili olup bütün Sünnî ulemâyı aynı kategoride saydığı anlamına gelmez. Eş‘arî’ye “Cebriyye” (el-Mücbire) başlığı altında yer vermesi de (a.g.e., s. 257) İbnü’n-Nedîm’in Şiî olduğunu göstermeye yetmez. Esasen müellif, bu başlık altında daha çok Eş‘arî’nin Mu‘tezile’den ayrılışını halkın huzurunda nasıl açıkladığı konusu üzerinde durur. Bununla birlikte onun ılımlı bir Şiî sayıldığını ortaya koyan daha güçlü deliller bulunmaktadır. İlim ve kültür çevresini oluşturan kimseler de genellikle Mu‘tezile kelâmcıları ile Fârâbî okulundan yetişen mantıkçılardı.
İbnü’n-Nedîm'in Eş'ârî'yi sınıflandırmasına bakılarak onun hangi mezhepte olduğuna karar verilemez?
[ { "answer_start": 242, "text": "Şiî" } ]
İbnü'n Nedîm
9,501
İbnü’n-Nedîm’in bazı Sünnî âlimlerinden söz ederken “Haşev’îyye'dendir” ifadesini kullanması, Ebu'l-Hasen el-Eş'ârî’yi Cebriyye’den sayması, hoca ve dostları arasında İsmâilî ve Mu'tezilîler’in bulunması gibi hususlar sebep gösterilerek onun Şiî-Mu'tezilî olduğu kabul edilmektedir. Ancak “Haşev’îyye'dendir” şeklindeki iddiası İbn Küllâb gibi nâdir kişilerle ilgili olup bütün Sünnî ulemâyı aynı kategoride saydığı anlamına gelmez. Eş‘arî’ye “Cebriyye” (el-Mücbire) başlığı altında yer vermesi de (a.g.e., s. 257) İbnü’n-Nedîm’in Şiî olduğunu göstermeye yetmez. Esasen müellif, bu başlık altında daha çok Eş‘arî’nin Mu‘tezile’den ayrılışını halkın huzurunda nasıl açıkladığı konusu üzerinde durur. Bununla birlikte onun ılımlı bir Şiî sayıldığını ortaya koyan daha güçlü deliller bulunmaktadır. İlim ve kültür çevresini oluşturan kimseler de genellikle Mu‘tezile kelâmcıları ile Fârâbî okulundan yetişen mantıkçılardı.
İbnü’n-Nedîm'in Eş'ârî'yi sınıflandırmasındaki üzerinde durduğu konu nedir?
[ { "answer_start": 606, "text": "Eş‘arî’nin Mu‘tezile’den ayrılışını halkın huzurunda nasıl açıkladığı konusu" } ]
İbnü'n Nedîm
9,502
İbnü’n-Nedîm’in bazı Sünnî âlimlerinden söz ederken “Haşev’îyye'dendir” ifadesini kullanması, Ebu'l-Hasen el-Eş'ârî’yi Cebriyye’den sayması, hoca ve dostları arasında İsmâilî ve Mu'tezilîler’in bulunması gibi hususlar sebep gösterilerek onun Şiî-Mu'tezilî olduğu kabul edilmektedir. Ancak “Haşev’îyye'dendir” şeklindeki iddiası İbn Küllâb gibi nâdir kişilerle ilgili olup bütün Sünnî ulemâyı aynı kategoride saydığı anlamına gelmez. Eş‘arî’ye “Cebriyye” (el-Mücbire) başlığı altında yer vermesi de (a.g.e., s. 257) İbnü’n-Nedîm’in Şiî olduğunu göstermeye yetmez. Esasen müellif, bu başlık altında daha çok Eş‘arî’nin Mu‘tezile’den ayrılışını halkın huzurunda nasıl açıkladığı konusu üzerinde durur. Bununla birlikte onun ılımlı bir Şiî sayıldığını ortaya koyan daha güçlü deliller bulunmaktadır. İlim ve kültür çevresini oluşturan kimseler de genellikle Mu‘tezile kelâmcıları ile Fârâbî okulundan yetişen mantıkçılardı.
İbnü’n-Nedîm Eş‘arî’ye "Cebriyye" (el-Mücbire) başlığı altında kaçıncı sayfada yer vermiştir?
[ { "answer_start": 510, "text": "257" } ]
İbnü'n Nedîm
9,503
İbnü’n-Nedîm’in bazı Sünnî âlimlerinden söz ederken “Haşev’îyye'dendir” ifadesini kullanması, Ebu'l-Hasen el-Eş'ârî’yi Cebriyye’den sayması, hoca ve dostları arasında İsmâilî ve Mu'tezilîler’in bulunması gibi hususlar sebep gösterilerek onun Şiî-Mu'tezilî olduğu kabul edilmektedir. Ancak “Haşev’îyye'dendir” şeklindeki iddiası İbn Küllâb gibi nâdir kişilerle ilgili olup bütün Sünnî ulemâyı aynı kategoride saydığı anlamına gelmez. Eş‘arî’ye “Cebriyye” (el-Mücbire) başlığı altında yer vermesi de (a.g.e., s. 257) İbnü’n-Nedîm’in Şiî olduğunu göstermeye yetmez. Esasen müellif, bu başlık altında daha çok Eş‘arî’nin Mu‘tezile’den ayrılışını halkın huzurunda nasıl açıkladığı konusu üzerinde durur. Bununla birlikte onun ılımlı bir Şiî sayıldığını ortaya koyan daha güçlü deliller bulunmaktadır. İlim ve kültür çevresini oluşturan kimseler de genellikle Mu‘tezile kelâmcıları ile Fârâbî okulundan yetişen mantıkçılardı.
el-Fihrist kitabının diğer bilinen adları nelerdir?
[ { "answer_start": 49, "text": "Fihristü’l-kütüb, Fihristü’l-‘ulûm ve Fihristü’l-‘ulemâ" } ]
İbnü'n Nedîm
9,504
İbnü’n-Nedîm’in 377 (987) yılında kaleme aldığı, Fihristü’l-kütüb, Fihristü’l-‘ulûm ve Fihristü’l-‘ulemâ’ adlarıyla da bilinen, fakat kısaca el-Fihrist diye tanınan kitabı İslâm dünyasında bibliyografik eserler türünün ilkidir. Zamanla kaybolmuş pek çok eserin adı, konusu ve müellifi hakkındaki bilgiler sadece bu eser sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Buna rağmen İbn Hacer el-Askalânî’nin İbnü’n-Nedîm hakkındaki oldukça menfî görüşlerinden de anlaşılacağı üzere (Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73), muhtemelen Şiî ve Mu‘tezilî olduğu şeklindeki yaygın kanaat sebebiyle tarih ve tabakât yazarlarının büyük çoğunluğu müellif ve eserini tamamen ihmal etmiş, bazısı da birkaç satırla anmıştır.
İslam ilim kültür dünyasında bibliyografik eserlerin ilk örneği kısaca nedir?
[ { "answer_start": 141, "text": "el-Fihrist" } ]
İbnü'n Nedîm
9,505
İbnü’n-Nedîm’in 377 (987) yılında kaleme aldığı, Fihristü’l-kütüb, Fihristü’l-‘ulûm ve Fihristü’l-‘ulemâ’ adlarıyla da bilinen, fakat kısaca el-Fihrist diye tanınan kitabı İslâm dünyasında bibliyografik eserler türünün ilkidir. Zamanla kaybolmuş pek çok eserin adı, konusu ve müellifi hakkındaki bilgiler sadece bu eser sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Buna rağmen İbn Hacer el-Askalânî’nin İbnü’n-Nedîm hakkındaki oldukça menfî görüşlerinden de anlaşılacağı üzere (Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73), muhtemelen Şiî ve Mu‘tezilî olduğu şeklindeki yaygın kanaat sebebiyle tarih ve tabakât yazarlarının büyük çoğunluğu müellif ve eserini tamamen ihmal etmiş, bazısı da birkaç satırla anmıştır.
İbnü’n-Nedîm el-Fihrist'i ne zaman yazdı?
[ { "answer_start": 16, "text": "377 (987)" } ]
İbnü'n Nedîm
9,506
İbnü’n-Nedîm’in 377 (987) yılında kaleme aldığı, Fihristü’l-kütüb, Fihristü’l-‘ulûm ve Fihristü’l-‘ulemâ’ adlarıyla da bilinen, fakat kısaca el-Fihrist diye tanınan kitabı İslâm dünyasında bibliyografik eserler türünün ilkidir. Zamanla kaybolmuş pek çok eserin adı, konusu ve müellifi hakkındaki bilgiler sadece bu eser sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Buna rağmen İbn Hacer el-Askalânî’nin İbnü’n-Nedîm hakkındaki oldukça menfî görüşlerinden de anlaşılacağı üzere (Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73), muhtemelen Şiî ve Mu‘tezilî olduğu şeklindeki yaygın kanaat sebebiyle tarih ve tabakât yazarlarının büyük çoğunluğu müellif ve eserini tamamen ihmal etmiş, bazısı da birkaç satırla anmıştır.
el-Fihrist adlı eserin sayesinde bugün bildiğimiz bilgiler nelerdir?
[ { "answer_start": 228, "text": "Zamanla kaybolmuş pek çok eserin adı, konusu ve müellifi hakkındaki bilgiler" } ]
İbnü'n Nedîm
9,507
İbnü’n-Nedîm’in 377 (987) yılında kaleme aldığı, Fihristü’l-kütüb, Fihristü’l-‘ulûm ve Fihristü’l-‘ulemâ’ adlarıyla da bilinen, fakat kısaca el-Fihrist diye tanınan kitabı İslâm dünyasında bibliyografik eserler türünün ilkidir. Zamanla kaybolmuş pek çok eserin adı, konusu ve müellifi hakkındaki bilgiler sadece bu eser sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Buna rağmen İbn Hacer el-Askalânî’nin İbnü’n-Nedîm hakkındaki oldukça menfî görüşlerinden de anlaşılacağı üzere (Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73), muhtemelen Şiî ve Mu‘tezilî olduğu şeklindeki yaygın kanaat sebebiyle tarih ve tabakât yazarlarının büyük çoğunluğu müellif ve eserini tamamen ihmal etmiş, bazısı da birkaç satırla anmıştır.
İbn Hacer el-Askalânî, İbnü’n-Nedîm hakkında olumsuz görüşlerini hangi kitap ve kaçıncı sayfasında söylemiştir?
[ { "answer_start": 468, "text": "Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73" } ]
İbnü'n Nedîm
9,508
İbnü’n-Nedîm’in 377 (987) yılında kaleme aldığı, Fihristü’l-kütüb, Fihristü’l-‘ulûm ve Fihristü’l-‘ulemâ’ adlarıyla da bilinen, fakat kısaca el-Fihrist diye tanınan kitabı İslâm dünyasında bibliyografik eserler türünün ilkidir. Zamanla kaybolmuş pek çok eserin adı, konusu ve müellifi hakkındaki bilgiler sadece bu eser sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Buna rağmen İbn Hacer el-Askalânî’nin İbnü’n-Nedîm hakkındaki oldukça menfî görüşlerinden de anlaşılacağı üzere (Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73), muhtemelen Şiî ve Mu‘tezilî olduğu şeklindeki yaygın kanaat sebebiyle tarih ve tabakât yazarlarının büyük çoğunluğu müellif ve eserini tamamen ihmal etmiş, bazısı da birkaç satırla anmıştır.
Tarih ve tabakât yazarlarının İbnü'n-Nedîm'i ve eserini tamamen ihmalinin sebebi ne olmuştur?
[ { "answer_start": 495, "text": "muhtemelen Şiî ve Mu‘tezilî olduğu şeklindeki yaygın kanaat sebebiyle" } ]
İbnü'n Nedîm
9,509
İbnü’n-Nedîm’in 377 (987) yılında kaleme aldığı, Fihristü’l-kütüb, Fihristü’l-‘ulûm ve Fihristü’l-‘ulemâ’ adlarıyla da bilinen, fakat kısaca el-Fihrist diye tanınan kitabı İslâm dünyasında bibliyografik eserler türünün ilkidir. Zamanla kaybolmuş pek çok eserin adı, konusu ve müellifi hakkındaki bilgiler sadece bu eser sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Buna rağmen İbn Hacer el-Askalânî’nin İbnü’n-Nedîm hakkındaki oldukça menfî görüşlerinden de anlaşılacağı üzere (Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73), muhtemelen Şiî ve Mu‘tezilî olduğu şeklindeki yaygın kanaat sebebiyle tarih ve tabakât yazarlarının büyük çoğunluğu müellif ve eserini tamamen ihmal etmiş, bazısı da birkaç satırla anmıştır.
Tarih yazarlarından İbnü'-n Nedîm'i ihmal edenler onun için ne kadar söz sarf etmiştirler?
[ { "answer_start": 661, "text": "birkaç satır" } ]
İbnü'n Nedîm
9,510
İbnü’n-Nedîm’in 377 (987) yılında kaleme aldığı, Fihristü’l-kütüb, Fihristü’l-‘ulûm ve Fihristü’l-‘ulemâ’ adlarıyla da bilinen, fakat kısaca el-Fihrist diye tanınan kitabı İslâm dünyasında bibliyografik eserler türünün ilkidir. Zamanla kaybolmuş pek çok eserin adı, konusu ve müellifi hakkındaki bilgiler sadece bu eser sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Buna rağmen İbn Hacer el-Askalânî’nin İbnü’n-Nedîm hakkındaki oldukça menfî görüşlerinden de anlaşılacağı üzere (Lisânü’l-Mîzân, V, 72-73), muhtemelen Şiî ve Mu‘tezilî olduğu şeklindeki yaygın kanaat sebebiyle tarih ve tabakât yazarlarının büyük çoğunluğu müellif ve eserini tamamen ihmal etmiş, bazısı da birkaç satırla anmıştır.
İslam'ın altın çağı hicri ilk kaç asırı içermektedir?
[ { "answer_start": 44, "text": "dört" } ]
İbnü'n Nedîm
9,511
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist adlı eser hangi alanlarda Arapça te'lif edilen eserler hakkında bilgi vermiştir?
[ { "answer_start": 56, "text": "dinî, fikrî ve ilmî" } ]
İbnü'n Nedîm
9,512
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'in bölümlerine ne denir?
[ { "answer_start": 220, "text": "makale" } ]
İbnü'n Nedîm
9,513
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'in bölümleri alt bölümlere hangi isimle ayrılmıştır?
[ { "answer_start": 278, "text": "fen" } ]
İbnü'n Nedîm
9,514
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
Kur'an ve kıraat ilminin geçtiği el-Fihrist bölümü kaçıncı bölümdür?
[ { "answer_start": 323, "text": "Birinci bölüm" } ]
İbnü'n Nedîm
9,515
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'te çeşitli milletlerin iletişim araçlarıyla alakalı bölümü bulmak isteyen birisi kaçıncı bölüme bakmalıdır?
[ { "answer_start": 323, "text": "Birinci bölüm" } ]
İbnü'n Nedîm
9,516
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'te Arapça dil kuralları ve bu kuralların nasıl oluştuğu nerede geçmektedir?
[ { "answer_start": 496, "text": "İkinci bölüm" } ]
İbnü'n Nedîm
9,517
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'te Arap dili gramerinin geliştiği iki şehirden bahsedilmektedir. Bu şehirler hangi iki şehirdir?
[ { "answer_start": 562, "text": "Kûfe ve Basra" } ]
İbnü'n Nedîm
9,518
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'te eğlenceye ve mûsikişinaslardan bahsedilen bölümde hangi ilimlerin alimlerinden de bahsedilmiştir?
[ { "answer_start": 676, "text": "tarih, siyer, ensâb âlimleri" } ]
İbnü'n Nedîm
9,519
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist adlı eserde en çok yer kaplayan bölüm kaçıncıdır?
[ { "answer_start": 925, "text": "Altıncı bölüm" } ]
İbnü'n Nedîm
9,520
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'te sekizinci bölümün içeriği nedir?
[ { "answer_start": 1083, "text": "sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafeler" } ]
İbnü'n Nedîm
9,521
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'te geçen eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olan din, mezhep ve kültürler örnekleri nelerdir?
[ { "answer_start": 1156, "text": "Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler" } ]
İbnü'n Nedîm
9,522
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist'in onuncu bölümü ne tür çalışmaları içerir?
[ { "answer_start": 1340, "text": "İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları" } ]
İbnü'n Nedîm
9,523
İslâm’ın altın çağı olarak kabul edilen ilk dört asırda dinî, fikrî ve ilmî alanlarda yazılmış Arapça te’lif eserlerle tercümeler ve bunların müellifleri hakkında verdiği bilgilerle ilim dünyasına ışık tutan el-Fihrist “makale” adını taşıyan on bölümden oluşmakta ve her bölüm “fen” başlığıyla alt bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölüm çeşitli milletlerin konuştuğu diller, kullandığı yazılar ve bunların özelliklerinin yanı sıra mukaddes kitaplar, Kur'an, kıraat ilmi ve kurrâlara ayrılmıştır. İkinci bölüm dil ve gramer hakkında olup Arap nahvinin teşekkülü, Kûfe ve Basra dil okullarında nahiv ilminin gelişmesi gibi konularla ilgili bilgiler içermektedir. Üçüncü bölümde tarih, siyer, ensâb âlimleri ve bunların eserleriyle kâtipler, divanlar, nedimler, mûsikişinaslar tanıtılmakta ve eğlenceye dair konulara yer verilmektedir. Dördüncü bölüm şiir ve şairler, beşinci bölüm kelâm ve İslâm’da kelâm akımları hakkındadır. Altıncı bölüm fıkha ve fıkhî mezheplere ayrılmış olup eserin en geniş kısmıdır. Yedinci bölüm felsefeye ve Eskiçağ’dan intikal eden ilimlere, sekizinci bölüm sihir, büyü, tılsım, illüzyon ve hurafelere ayrılmıştır. Dokuzuncu bölüm Kaideliler, Sâbiîler, Maniheistler, Mezdekîler gibi eski Mezopotamya ve Pers din ve kültürlerinin uzantısı olarak varlıklarını devam ettiren din, mezhep ve kültürleri, onuncu bölüm de İlkçağ’dan itibaren eski kimya alanındaki çalışmaları içermektedir.
el-Fihrist adlı eserde İslam'dan başka hangi dinlerin kitaplarına da temas edilmiştir?
[ { "answer_start": 39, "text": "Yahudi ve Hıristiyan" } ]
İbnü'n Nedîm
9,524
Eserde birinci bölümün ikinci kısmında Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarına da temas edilmekte, Yahudi âlimlerinden sadece Saîd el-Feyyûmî’ye (Saadia Gaon) yer verilmekte, ayrıca bazı Hıristiyan din âlimleri tanıtılmaktadır.
el-Fihrist'te bulabileceğimiz tek Yahudi aliminin ismi nedir?
[ { "answer_start": 126, "text": "Saîd el-Feyyûmî" } ]
İbnü'n Nedîm
9,525
Eserde birinci bölümün ikinci kısmında Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarına da temas edilmekte, Yahudi âlimlerinden sadece Saîd el-Feyyûmî’ye (Saadia Gaon) yer verilmekte, ayrıca bazı Hıristiyan din âlimleri tanıtılmaktadır.
el-Fihrist kitabında bazı Hristiyan din alimlerinin anlatıldığı yer kaçıncı bölümün kaçıncı kısmıdır?
[ { "answer_start": 7, "text": "birinci bölümün ikinci kısmı" } ]
İbnü'n Nedîm
9,526
Eserde birinci bölümün ikinci kısmında Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarına da temas edilmekte, Yahudi âlimlerinden sadece Saîd el-Feyyûmî’ye (Saadia Gaon) yer verilmekte, ayrıca bazı Hıristiyan din âlimleri tanıtılmaktadır.
el-Fihrist'in ilk basımı için ne zaman çalışılmaya başlanmıştır?
[ { "answer_start": 126, "text": "1850" } ]
İbnü'n Nedîm
9,527
İlim, kültür ve medeniyet tarihi bakımından büyük değere sahip olan el-Fihrist’in ilk ilmî neşrini yapmak üzere Gustav Flügel 1850’de çalışmaya başlamış, onun 1870’te ölümü üzerine Johannes Roediger ve August Mueller eksikleri tamamlayarak neşri gerçekleştirmişlerdir (Leipzig 1871-1872). Bu çalışma ilk olmasına rağmen bazı Grekçe ve Latince isimlerin doğru olarak tespiti ve çeşitli indeksleriyle sonraki neşirlerden daha kullanışlıdır. Ancak sadece Paris, Viyana ve Leiden nüshalarına dayandığı ve el-Fihrist’ten iktibasta bulunan diğer klasik kaynaklarla karşılaştırmadığı için bunda çok sayıda eksik ve okuma hatası mevcuttur.
el-Fihrist'i ilk defa basmak için çalışan ama 20 yıl sonra vefat edince başkaları onun eksiklerini tamamladığı kişi kimdir?
[ { "answer_start": 112, "text": "Gustav Flügel" } ]
İbnü'n Nedîm
9,528
İlim, kültür ve medeniyet tarihi bakımından büyük değere sahip olan el-Fihrist’in ilk ilmî neşrini yapmak üzere Gustav Flügel 1850’de çalışmaya başlamış, onun 1870’te ölümü üzerine Johannes Roediger ve August Mueller eksikleri tamamlayarak neşri gerçekleştirmişlerdir (Leipzig 1871-1872). Bu çalışma ilk olmasına rağmen bazı Grekçe ve Latince isimlerin doğru olarak tespiti ve çeşitli indeksleriyle sonraki neşirlerden daha kullanışlıdır. Ancak sadece Paris, Viyana ve Leiden nüshalarına dayandığı ve el-Fihrist’ten iktibasta bulunan diğer klasik kaynaklarla karşılaştırmadığı için bunda çok sayıda eksik ve okuma hatası mevcuttur.
Gustav Flügel'e ölümünden sonra el-Fihrist basımı için yardım eden iki kişi kimdir?
[ { "answer_start": 181, "text": "Johannes Roediger ve August Mueller" } ]
İbnü'n Nedîm
9,529
İlim, kültür ve medeniyet tarihi bakımından büyük değere sahip olan el-Fihrist’in ilk ilmî neşrini yapmak üzere Gustav Flügel 1850’de çalışmaya başlamış, onun 1870’te ölümü üzerine Johannes Roediger ve August Mueller eksikleri tamamlayarak neşri gerçekleştirmişlerdir (Leipzig 1871-1872). Bu çalışma ilk olmasına rağmen bazı Grekçe ve Latince isimlerin doğru olarak tespiti ve çeşitli indeksleriyle sonraki neşirlerden daha kullanışlıdır. Ancak sadece Paris, Viyana ve Leiden nüshalarına dayandığı ve el-Fihrist’ten iktibasta bulunan diğer klasik kaynaklarla karşılaştırmadığı için bunda çok sayıda eksik ve okuma hatası mevcuttur.
el-Fihrist'in ilk baskısının sonraki baskılara göre daha kullanışlı olmasının sebeplerinden çeşitli indeksleri olmasından başka ne vardır?
[ { "answer_start": 320, "text": "bazı Grekçe ve Latince isimlerin doğru olarak tespiti" } ]
İbnü'n Nedîm
9,530
İlim, kültür ve medeniyet tarihi bakımından büyük değere sahip olan el-Fihrist’in ilk ilmî neşrini yapmak üzere Gustav Flügel 1850’de çalışmaya başlamış, onun 1870’te ölümü üzerine Johannes Roediger ve August Mueller eksikleri tamamlayarak neşri gerçekleştirmişlerdir (Leipzig 1871-1872). Bu çalışma ilk olmasına rağmen bazı Grekçe ve Latince isimlerin doğru olarak tespiti ve çeşitli indeksleriyle sonraki neşirlerden daha kullanışlıdır. Ancak sadece Paris, Viyana ve Leiden nüshalarına dayandığı ve el-Fihrist’ten iktibasta bulunan diğer klasik kaynaklarla karşılaştırmadığı için bunda çok sayıda eksik ve okuma hatası mevcuttur.
el-Fihrist'in çok sayıda eksik ve okuma hatası olan baskısı hangi baskısıdır?
[ { "answer_start": 82, "text": "ilk" } ]
İbnü'n Nedîm
9,531
İlim, kültür ve medeniyet tarihi bakımından büyük değere sahip olan el-Fihrist’in ilk ilmî neşrini yapmak üzere Gustav Flügel 1850’de çalışmaya başlamış, onun 1870’te ölümü üzerine Johannes Roediger ve August Mueller eksikleri tamamlayarak neşri gerçekleştirmişlerdir (Leipzig 1871-1872). Bu çalışma ilk olmasına rağmen bazı Grekçe ve Latince isimlerin doğru olarak tespiti ve çeşitli indeksleriyle sonraki neşirlerden daha kullanışlıdır. Ancak sadece Paris, Viyana ve Leiden nüshalarına dayandığı ve el-Fihrist’ten iktibasta bulunan diğer klasik kaynaklarla karşılaştırmadığı için bunda çok sayıda eksik ve okuma hatası mevcuttur.
el-Fihrist'in ilk baskısında hangi nüshaları esas alınarak basılmıştır?
[ { "answer_start": 452, "text": "Paris, Viyana ve Leiden" } ]
İbnü'n Nedîm
9,532
İlim, kültür ve medeniyet tarihi bakımından büyük değere sahip olan el-Fihrist’in ilk ilmî neşrini yapmak üzere Gustav Flügel 1850’de çalışmaya başlamış, onun 1870’te ölümü üzerine Johannes Roediger ve August Mueller eksikleri tamamlayarak neşri gerçekleştirmişlerdir (Leipzig 1871-1872). Bu çalışma ilk olmasına rağmen bazı Grekçe ve Latince isimlerin doğru olarak tespiti ve çeşitli indeksleriyle sonraki neşirlerden daha kullanışlıdır. Ancak sadece Paris, Viyana ve Leiden nüshalarına dayandığı ve el-Fihrist’ten iktibasta bulunan diğer klasik kaynaklarla karşılaştırmadığı için bunda çok sayıda eksik ve okuma hatası mevcuttur.
Fahreddin er-Râzî kaç yılında doğmuştur?
[ { "answer_start": 19, "text": "6 Şubat 1149" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,533
Fahreddin er-Râzî (6 Şubat 1149 - 29 Mart 1210), İslâm âlimi, fizikçi ve müfessir.
Fahreddin er-Râzî kaç yılında ölmüştür?
[ { "answer_start": 34, "text": "29 Mart 1210" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,534
Fahreddin er-Râzî (6 Şubat 1149 - 29 Mart 1210), İslâm âlimi, fizikçi ve müfessir.
Fahreddin er-Râzînin bilim insanı olarak hangi ünvanları vardır?
[ { "answer_start": 49, "text": "İslâm âlimi, fizikçi ve müfessir." } ]
Fahreddin er-Râzî
9,535
Fahreddin er-Râzî (6 Şubat 1149 - 29 Mart 1210), İslâm âlimi, fizikçi ve müfessir.
Fahreddin er-Râzî'nin tam adı neydi?
[ { "answer_start": 24, "text": "Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,536
Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü.
Fahreddin er-Râzî'nin babası nereliydi?
[ { "answer_start": 117, "text": "Horasan" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,537
Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü.
Fahreddin er-Râzî ilk eğitimini kim vermiştir?
[ { "answer_start": 97, "text": "Babası" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,538
Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü.
Fahreddin er-Râzî'yi din ve fen alanlarında eğiten kimdir?
[ { "answer_start": 187, "text": "zamanının ve şehrinin ünlü âlimleri" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,539
Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü.
Fahreddin er-Râzî kimlerle nerde tartıştı?
[ { "answer_start": 273, "text": "Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,540
Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü.
Fahreddin er-Râzî 'ye ilgi gösteren kişi kimdir?
[ { "answer_start": 370, "text": "Kutbeddin Muhammed" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,541
Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü.
Fahreddin er-Râzî 'ye ilgi gösteren kişi nerededir?
[ { "answer_start": 117, "text": "Horasan" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,542
Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü.
Fahreddin er-Râzî dini ilimlerle birlikte hangi ilimlerde de başarılıydı?
[ { "answer_start": 34, "text": "pozitif bilimler" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,543
Râzî, dinî ilimlerde olduğu kadar pozitif bilimlerde de oldukça başarılı bir bilim adamıydı. Özellikle fizik konularıyla ilgilenmiş, cisimlerin hareketi ve ses üzerine çalışmıştır.
Fahreddin er-Râzî'nin özellikle ilgilendiği pozitif bilim dalı nedir?
[ { "answer_start": 103, "text": "fizik" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,544
Râzî, dinî ilimlerde olduğu kadar pozitif bilimlerde de oldukça başarılı bir bilim adamıydı. Özellikle fizik konularıyla ilgilenmiş, cisimlerin hareketi ve ses üzerine çalışmıştır.
Fahreddin er-Râzî Fizik konusunda uğraştığı konular nelerdir?
[ { "answer_start": 133, "text": "cisimlerin hareketi ve ses" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,545
Râzî, dinî ilimlerde olduğu kadar pozitif bilimlerde de oldukça başarılı bir bilim adamıydı. Özellikle fizik konularıyla ilgilenmiş, cisimlerin hareketi ve ses üzerine çalışmıştır.
Fahreddin er-Râzî'nin en bilinen eseri nedir?
[ { "answer_start": 34, "text": "Mefatih'ul Gayb" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,546
Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır.
Tefsir-i Kebir'in ismi türkçeye çevrilince ne olur?
[ { "answer_start": 142, "text": "Gaybın Anahtarları" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,547
Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır.
Tefsir-i Kebir'in hangi özelliği onu tefsir alanının liderlerinden yapmıştır?
[ { "answer_start": 192, "text": "sistematik olma yönü" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,548
Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır.
Tefsir-i Kebir'in kısaltılmış halini yazan alim kimdir?
[ { "answer_start": 267, "text": "Nesefî" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,549
Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır.
Nesefî'nin kaleme aldığı, Ulu Tefsir'in kısa halini içeren kitabın adı nedir?
[ { "answer_start": 314, "text": "Vâdıh" } ]
Fahreddin er-Râzî
9,550
Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır.
İbn-i Batuta'nın uzun şekilde yazılmış ismi nedir?
[ { "answer_start": 24, "text": "Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî" } ]
İbn Battuta
9,551
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın doğduğu il nedir?
[ { "answer_start": 183, "text": "Tanca" } ]
İbn Battuta
9,552
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın öldüğü şehir hangisidir?
[ { "answer_start": 200, "text": "Fes" } ]
İbn Battuta
9,553
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın hayata geldiği tarih, gün, ay ve yıl olarak kaçtır?
[ { "answer_start": 168, "text": "24 Şubat 1304" } ]
İbn Battuta
9,554
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın hayata gözlerini yumduğu yıl kaçtır?
[ { "answer_start": 194, "text": "1369" } ]
İbn Battuta
9,555
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın yazdığı seyahatle alakalı kitabının adı nedir?
[ { "answer_start": 237, "text": "Rıhlet-ü İbn Battûta" } ]
İbn Battuta
9,556
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta yaşadığı çağ hangi çağdır?
[ { "answer_start": 206, "text": "Orta Çağ" } ]
İbn Battuta
9,557
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın kabilesinin ismi nedir?
[ { "answer_start": 312, "text": "Levâte" } ]
İbn Battuta
9,558
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın kabilesinin geldiği etnik köken nedir?
[ { "answer_start": 328, "text": "Berberî" } ]
İbn Battuta
9,559
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın kabilesinin göçmeden önceki yaşadıkları yer neresiydi?
[ { "answer_start": 348, "text": "Berka" } ]
İbn Battuta
9,560
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
Levâte kabilesinin göçtüğü yer neresidir?
[ { "answer_start": 183, "text": "Tanca" } ]
İbn Battuta
9,561
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta hangi mezhep koluna mensuptur?
[ { "answer_start": 381, "text": "Maliki" } ]
İbn Battuta
9,562
İbn-i Batuta, (Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî) (Arapça: أبو عبد الله محمد ابن عبد الله اللواتي الطنجي ابن بطوطة) (d. 24 Şubat 1304, Tanca - ö. 1369, Fes), Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka'dan Tanca'ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta'nın hac yaptığı sene hangi senedir?
[ { "answer_start": 14, "text": "1325" } ]
İbn Battuta
9,563
İbn-i Batuta, 1325'te Mekke'ye hacca giden zengin, Faslı bir Müslümandı. Bu esnada yaşadığı maceralar onu daha uzaklara yolculuk etmeye sevk etti. İbn Battuta, Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu'ya cesur yolculuklar yaptı. Birçok ülkede kadılık görevinde bulundu ve Türkçe, Farsça dillerini biliyordu.
İbn-i Batuta'nın maddi durumu açısından sıfatı nedir?
[ { "answer_start": 43, "text": "zengin" } ]
İbn Battuta
9,564
İbn-i Batuta, 1325'te Mekke'ye hacca giden zengin, Faslı bir Müslümandı. Bu esnada yaşadığı maceralar onu daha uzaklara yolculuk etmeye sevk etti. İbn Battuta, Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu'ya cesur yolculuklar yaptı. Birçok ülkede kadılık görevinde bulundu ve Türkçe, Farsça dillerini biliyordu.
İbn-i Batuta hangi ülkelidir?
[ { "answer_start": 51, "text": "Faslı" } ]
İbn Battuta
9,565
İbn-i Batuta, 1325'te Mekke'ye hacca giden zengin, Faslı bir Müslümandı. Bu esnada yaşadığı maceralar onu daha uzaklara yolculuk etmeye sevk etti. İbn Battuta, Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu'ya cesur yolculuklar yaptı. Birçok ülkede kadılık görevinde bulundu ve Türkçe, Farsça dillerini biliyordu.
İbn-i Batuta'yı yolculuk yapmaya sevk eden nedir?
[ { "answer_start": 83, "text": "yaşadığı maceralar" } ]
İbn Battuta
9,566
İbn-i Batuta, 1325'te Mekke'ye hacca giden zengin, Faslı bir Müslümandı. Bu esnada yaşadığı maceralar onu daha uzaklara yolculuk etmeye sevk etti. İbn Battuta, Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu'ya cesur yolculuklar yaptı. Birçok ülkede kadılık görevinde bulundu ve Türkçe, Farsça dillerini biliyordu.
İbn-i Batuta'nın gittiği Avrupalıların iyi bilmediği yerler nerelerdir?
[ { "answer_start": 189, "text": "Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu" } ]
İbn Battuta
9,567
İbn-i Batuta, 1325'te Mekke'ye hacca giden zengin, Faslı bir Müslümandı. Bu esnada yaşadığı maceralar onu daha uzaklara yolculuk etmeye sevk etti. İbn Battuta, Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu'ya cesur yolculuklar yaptı. Birçok ülkede kadılık görevinde bulundu ve Türkçe, Farsça dillerini biliyordu.
İbn-i Batuta hangi mesleği yapmıştır?
[ { "answer_start": 262, "text": "kadılık" } ]
İbn Battuta
9,568
İbn-i Batuta, 1325'te Mekke'ye hacca giden zengin, Faslı bir Müslümandı. Bu esnada yaşadığı maceralar onu daha uzaklara yolculuk etmeye sevk etti. İbn Battuta, Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu'ya cesur yolculuklar yaptı. Birçok ülkede kadılık görevinde bulundu ve Türkçe, Farsça dillerini biliyordu.
İbn-i Batuta'nın hacca karar verdiği dönemdeki yaşı kaçtı?
[ { "answer_start": 13, "text": "20" } ]
İbn Battuta
9,569
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta'nın hac kararı aldığı yıl kaçtır?
[ { "answer_start": 0, "text": "1325" } ]
İbn Battuta
9,570
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta Kahire'ye nasıl ulaşmıştır?
[ { "answer_start": 55, "text": "Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla" } ]
İbn Battuta
9,571
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
Kahire'den sonra İbn-i Batuta'nın niyeti nereye gitmekti?
[ { "answer_start": 170, "text": "Mekke" } ]
İbn Battuta
9,572
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta Mekke'ye ilkin hangi rotadan varmak istedi?
[ { "answer_start": 122, "text": "Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp" } ]
İbn Battuta
9,573
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta'nın Kahire'den sonra niyetinde Mekke'ye varmak varken varamamasının nedeni nedir?
[ { "answer_start": 197, "text": "yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları" } ]
İbn Battuta
9,574
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta Mekke'ye varamadığında mecburen yaptığı nedir?
[ { "answer_start": 276, "text": "Kahire'ye geri dönmek" } ]
İbn Battuta
9,575
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta'nın Şam'a doğru yola çıkmasına sebep olan kimdir?
[ { "answer_start": 323, "text": "karşılaştığı bir ermiş" } ]
İbn Battuta
9,576
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta'nın Şam'a doğru gitmesine onun bir ermişin söylediği hangi kehanet sebep olmuştur?
[ { "answer_start": 350, "text": "Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği" } ]
İbn Battuta
9,577
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta Ramazan'ı nerede geçirdi?
[ { "answer_start": 424, "text": "Şam" } ]
İbn Battuta
9,578
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta Şam'a giderken uğradığı şehirler nelerdir?
[ { "answer_start": 499, "text": "Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentler" } ]
İbn Battuta
9,579
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta ikinci kez Mekke yolunda Mekke'ye nasıl varmıştır?
[ { "answer_start": 564, "text": "Medine üzerinden Mekke'ye vararak" } ]
İbn Battuta
9,580
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta Mekke'de hacı olduktan sonra dönüşte neye karar vermiştir?
[ { "answer_start": 629, "text": "yolculuklarını sürdürmeye" } ]
İbn Battuta
9,581
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire'ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz'i aşıp Mekke'ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire'ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye'yi görmeden Hacc'a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam'a doğru yola çıktı ve Ramazan'ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke'ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İbn-i Batuta kervanla beraber nereye gitti?
[ { "answer_start": 22, "text": "Mezopotamya sınırına doğru" } ]
İbn Battuta
9,582
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta'nın Ali'nin mezarını ziyaret ettiği yer neresidir?
[ { "answer_start": 61, "text": "Necef" } ]
İbn Battuta
9,583
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta Mezopotamya sınırına gittikten sonraki durağı neresidir?
[ { "answer_start": 122, "text": "İsfahan" } ]
İbn Battuta
9,584
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta İsfahan'a giderken geçtiği şehir hangisidir?
[ { "answer_start": 108, "text": "Basra" } ]
İbn Battuta
9,585
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta İsfahan'a gitmesiyle İsfahan'ın yerle bir edilişi arasında kaç yıl vardır?
[ { "answer_start": 155, "text": "on yıl" } ]
İbn Battuta
9,586
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İsfahan'ı yerle bir eden hükümdar kimdir?
[ { "answer_start": 176, "text": "Timurlenk" } ]
İbn Battuta
9,587
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İsfahan'dan sonraki İbn-i Batuta'nın durağı neresi oldu?
[ { "answer_start": 230, "text": "Şiraz" } ]
İbn Battuta
9,588
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
Hülagü Han'ın yağmaladığı şehir nedir?
[ { "answer_start": 280, "text": "Bağdat" } ]
İbn Battuta
9,589
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta Ebu Said ile nerede tanıştı?
[ { "answer_start": 280, "text": "Bağdat" } ]
İbn Battuta
9,590
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta'nın tanıştığı Ebu Said hangi devlet hükümdarıydı?
[ { "answer_start": 307, "text": "İlhanlı" } ]
İbn Battuta
9,591
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta'nın Ebu Said'le beraberliğinden sonraki durağı neresidir?
[ { "answer_start": 393, "text": "Tebriz" } ]
İbn Battuta
9,592
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
Tebriz'in Moğollarca yıkılmamasının nedeni neydi?
[ { "answer_start": 417, "text": "Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için" } ]
İbn Battuta
9,593
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
Tebriz'in ticaret merkezi olmasında rol oynayan nedir?
[ { "answer_start": 529, "text": "İpek yolu üzerinde de yer aldığından" } ]
İbn Battuta
9,594
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta'nın ikinci hacca çıktığı şehir hangisidir?
[ { "answer_start": 393, "text": "Tebriz" } ]
İbn Battuta
9,595
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta ikinci haccında kaç yıl Mekke'de ikamet etmiştir?
[ { "answer_start": 203, "text": "bir" } ]
İbn Battuta
9,596
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta Mekke'de kaldıktan sonra yaptığı iş ne oldu?
[ { "answer_start": 690, "text": "ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı" } ]
İbn Battuta
9,597
Bir kervana katılarak Mezopotamya sınırına doğru yol aldı ve Necef'te Ali'nin mezarını ziyaret etti. Burdan Basra yoluyla İsfahan'a gitti. Bundan yaklaşık on yıl sonra İsfahan Timurlenk tarafından yerle bir edilecekti. Daha sonra Şiraz'a ve Hülagü Han tarafından yağmalanmış olan Bağdat'a gitti. Burada son İlhanlı hükümdarı Ebu Said ile tanıştı ve onun kervanıyla bir süre yol aldıktan sonra Tebriz'e gitti. Tebriz, Moğol saldırılarına karşı koymayarak onlara kapılarını açtığı için bölgede yıkılmadan kalmış tek büyük şehirdi. İpek yolu üzerinde de yer aldığından bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Daha sonra ikinci kez hacı olmak için Mekke'ye döndü. Mekke'de bir yıl kalarak ikinci büyük yolculuğuna hazırlandı.
İbn-i Batuta, Afrika kıyılarını kullanarak hangi yöne gitmiştir?
[ { "answer_start": 34, "text": "güney" } ]
İbn Battuta
9,598
Bu sefer Doğu Afrika kıyılarından güneye indi. İlk durağı olan Aden'de Hint Okyanusu üzerinden Arap Yarımadası'na gelen mallarla ticarete atılmaya ve bir servet sahibi olmaya karar verdi. Ancak bu planını uygulamaya koymadan önce 1331 yılının baharında son bir maceraya atılmaya karar verdi. Daha da güneye inerek Etiyopya, Mogadişu, Mombasa, Zanzibar ve Kilva'da birer hafta kaldı. Muson rüzgarlarının dönmesiyle gemisi Arap Yarımadası'na geri döndü. Burada yerleşik hayata geçmeden önce son bir seyehata çıkmaya karar verdi ve Umman'ı ve Hürmüz Boğazı'nı görmek için tekrar yola çıktı.
İbn-i Batuta'nın güneydeki ilk uğradığı yer neresidir?
[ { "answer_start": 63, "text": "Aden" } ]
İbn Battuta
9,599
Bu sefer Doğu Afrika kıyılarından güneye indi. İlk durağı olan Aden'de Hint Okyanusu üzerinden Arap Yarımadası'na gelen mallarla ticarete atılmaya ve bir servet sahibi olmaya karar verdi. Ancak bu planını uygulamaya koymadan önce 1331 yılının baharında son bir maceraya atılmaya karar verdi. Daha da güneye inerek Etiyopya, Mogadişu, Mombasa, Zanzibar ve Kilva'da birer hafta kaldı. Muson rüzgarlarının dönmesiyle gemisi Arap Yarımadası'na geri döndü. Burada yerleşik hayata geçmeden önce son bir seyehata çıkmaya karar verdi ve Umman'ı ve Hürmüz Boğazı'nı görmek için tekrar yola çıktı.