question
stringlengths 2
476
| answers
list | title
stringlengths 4
104
| id
int64 0
14.2k
| context
stringlengths 31
11.1k
|
---|---|---|---|---|
O zamanlarda dünya altının ne kadarını Afrika sağlayabiliyordu? | [
{
"answer_start": 428,
"text": "yarısı"
}
] | İbn Battuta | 9,700 | İslam dünyasında en az araştırdığı yer kendi ülkesi Mağrib'di. Bu yüzden Endülüs'ten dönüşünde bir süre Marakeş'te kaldı. Bu sırada Marakeş veba ve başkentin Fes'e taşınması nedenleriyle harap durumdaydı. Tekrar Tanca'ya döndükten sonra da yolculuklarını bitirmedi. İlk yola çıkışından iki yıl önce Mali hükümdarı Mansa Musa hacca giderken Tanca'dan geçmiş ve zenginliği ile nam salmıştı. Bu sıralarda dünyada çıkarılan altının yarısı Batı Afrika'dan geliyordu. Bu konuda pek fazla bir şey anlatmasa da duydukları ilgisini çekmiş olacak ki Sahra Çölü'nün öbür tarafındaki bu islam ülkesini ziyaret etmek için yola çıktı. |
İbn-i Batuta'nın ilgisini çekip de ziyaret etmek üzere yola çıktığı ülkeye giderken geçmek zorunda olduğu çöl nedir? | [
{
"answer_start": 540,
"text": "Sahra Çölü"
}
] | İbn Battuta | 9,701 | İslam dünyasında en az araştırdığı yer kendi ülkesi Mağrib'di. Bu yüzden Endülüs'ten dönüşünde bir süre Marakeş'te kaldı. Bu sırada Marakeş veba ve başkentin Fes'e taşınması nedenleriyle harap durumdaydı. Tekrar Tanca'ya döndükten sonra da yolculuklarını bitirmedi. İlk yola çıkışından iki yıl önce Mali hükümdarı Mansa Musa hacca giderken Tanca'dan geçmiş ve zenginliği ile nam salmıştı. Bu sıralarda dünyada çıkarılan altının yarısı Batı Afrika'dan geliyordu. Bu konuda pek fazla bir şey anlatmasa da duydukları ilgisini çekmiş olacak ki Sahra Çölü'nün öbür tarafındaki bu islam ülkesini ziyaret etmek için yola çıktı. |
İbn-i Batuta'nın yolundaki en son şehir neydi? | [
{
"answer_start": 88,
"text": "Sijilmasa"
}
] | İbn Battuta | 9,702 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta Sijilmasa'ya ne kadar vakit sonra varabilmiştir? | [
{
"answer_start": 37,
"text": "bir hafta"
}
] | İbn Battuta | 9,703 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta'nın kervanlara yazılması ve katılması sonrası bir ay geçtiğinde İbn-i Batuta neredeydi? | [
{
"answer_start": 162,
"text": "Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehri"
}
] | İbn Battuta | 9,704 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
Taghaza'yı mali yönden iyi yapan nedir? | [
{
"answer_start": 215,
"text": "tuz üretimi"
}
] | İbn Battuta | 9,705 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
Taghaza'daki altınlar hangi ülkede yapılanlardı? | [
{
"answer_start": 255,
"text": "Mali"
}
] | İbn Battuta | 9,706 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta'nın çöldeki en zor kısımları aşmak sonucunda eriştiği şehirin ismi nedir? | [
{
"answer_start": 388,
"text": "Walata"
}
] | İbn Battuta | 9,707 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta Walata'dan hangi yöne gitti? | [
{
"answer_start": 419,
"text": "güneybatı"
}
] | İbn Battuta | 9,708 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta Nijer nehrini sehven hangi nehre benzetmiştir? | [
{
"answer_start": 459,
"text": "Nil nehri"
}
] | İbn Battuta | 9,709 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta nehirden sonra vardığı şehir neresidir? | [
{
"answer_start": 519,
"text": "Mali'nin başkenti"
}
] | İbn Battuta | 9,710 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
Mansa Musa hangi yıldan beridir hükümdardı? | [
{
"answer_start": 553,
"text": "1341"
}
] | İbn Battuta | 9,711 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta hükümdarın hareketlerinden şüphelense de şehirde ne yaptı? | [
{
"answer_start": 657,
"text": "8 ay kaldı"
}
] | İbn Battuta | 9,712 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
8 ay sonrası İbn-i Batuta hangi şehire yol aldı? | [
{
"answer_start": 717,
"text": "Timbuktu"
}
] | İbn Battuta | 9,713 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
Timbuktu İbn-i Batuta'ya hangi sıfatta gözüktüğü için onu beğenmedi? | [
{
"answer_start": 845,
"text": "küçük ve önemsiz"
}
] | İbn Battuta | 9,714 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta eve giderken aldığı haber nedir? | [
{
"answer_start": 956,
"text": "Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı"
}
] | İbn Battuta | 9,715 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
1353 Aralık'ında İbn-i Batuta'nın varış noktası neresidir? | [
{
"answer_start": 18,
"text": "Fas"
}
] | İbn Battuta | 9,716 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta Nijer nehrini yukarı çıkarak nereye gitmişti? | [
{
"answer_start": 717,
"text": "Timbuktu"
}
] | İbn Battuta | 9,717 | 1351 sonbaharında Fas'dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa'ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra'nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta'nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali'deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali'nin başkentine vardı. Burada 1341'den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu'ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas'a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı'nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık'ında Fas'a kesin olarak döndü. |
İbn-i Batuta'nın şair'e dikte ettirmesi sonucu ele geçen kiap nedir? | [
{
"answer_start": 118,
"text": "Rıhle"
}
] | İbn Battuta | 9,718 | Sultan Ebu İnan Faris'in isteği ile şair Muhammed İbn Cüzac'a anılarını dikte ettirmeye başladı. Böylece ortaya çıkan Rıhle'sindeki bazı yerler hayal ürünü olsa da dünyanın birçok yöresinin 14. yüzyıldaki halini en doğru ve açık şekilde anlatan elimize kalmış en önemli kitaptır. Rıhle'nin yayınlanmasından sonra İbn Battuta Fas'ta 22 yıl daha büyük saygı görerek yaşadı. |
İbn-i Batuta'nın daha kaç yıl daha rahatça yaşam sürmesine Rıhle neden oldu? | [
{
"answer_start": 332,
"text": "22 yıl"
}
] | İbn Battuta | 9,719 | Sultan Ebu İnan Faris'in isteği ile şair Muhammed İbn Cüzac'a anılarını dikte ettirmeye başladı. Böylece ortaya çıkan Rıhle'sindeki bazı yerler hayal ürünü olsa da dünyanın birçok yöresinin 14. yüzyıldaki halini en doğru ve açık şekilde anlatan elimize kalmış en önemli kitaptır. Rıhle'nin yayınlanmasından sonra İbn Battuta Fas'ta 22 yıl daha büyük saygı görerek yaşadı. |
İbn-i Batuta'nın Fas'ta 22 yıl kalmadan anılarını kime dikte ettirdi? | [
{
"answer_start": 41,
"text": "Muhammed İbn Cüzac'a"
}
] | İbn Battuta | 9,720 | Sultan Ebu İnan Faris'in isteği ile şair Muhammed İbn Cüzac'a anılarını dikte ettirmeye başladı. Böylece ortaya çıkan Rıhle'sindeki bazı yerler hayal ürünü olsa da dünyanın birçok yöresinin 14. yüzyıldaki halini en doğru ve açık şekilde anlatan elimize kalmış en önemli kitaptır. Rıhle'nin yayınlanmasından sonra İbn Battuta Fas'ta 22 yıl daha büyük saygı görerek yaşadı. |
İbn-i Batuta'nın Rıhle'sine ne zamandan sonra önem verilmeye başlanılmış? | [
{
"answer_start": 71,
"text": "19. yüzyılda birçok batı dillerine çevrildikten sonra"
}
] | İbn Battuta | 9,721 | Yüzyıllar boyunca İslam dünyasında bile Rıhle pek tanınmamıştır. Ancak 19. yüzyılda birçok batı dillerine çevrildikten sonra önem kazanmış ve İbn Battuta doğunun en bilinen isimlerinden biri olmuştur. Bugün aydaki bir meteor krateri ve Dubai'de koridorları onun araştırmalarıyla döşenmiş bir alışveriş merkezi onun adını taşır. |
İbn-i Batuta'nın uzayda nerede ismi vardır? | [
{
"answer_start": 207,
"text": "aydaki bir meteor krateri"
}
] | İbn Battuta | 9,722 | Yüzyıllar boyunca İslam dünyasında bile Rıhle pek tanınmamıştır. Ancak 19. yüzyılda birçok batı dillerine çevrildikten sonra önem kazanmış ve İbn Battuta doğunun en bilinen isimlerinden biri olmuştur. Bugün aydaki bir meteor krateri ve Dubai'de koridorları onun araştırmalarıyla döşenmiş bir alışveriş merkezi onun adını taşır. |
İbn-i Batuta'nın ay hariş diğer hangi olguya ismini vermiştir? | [
{
"answer_start": 236,
"text": "Dubai'de koridorları onun araştırmalarıyla döşenmiş bir alışveriş merkezi"
}
] | İbn Battuta | 9,723 | Yüzyıllar boyunca İslam dünyasında bile Rıhle pek tanınmamıştır. Ancak 19. yüzyılda birçok batı dillerine çevrildikten sonra önem kazanmış ve İbn Battuta doğunun en bilinen isimlerinden biri olmuştur. Bugün aydaki bir meteor krateri ve Dubai'de koridorları onun araştırmalarıyla döşenmiş bir alışveriş merkezi onun adını taşır. |
İbn-i Batuta'nın eserlerinin revaçta olmadığı boyut neresiydi? | [
{
"answer_start": 18,
"text": "İslam dünyasında"
}
] | İbn Battuta | 9,724 | Yüzyıllar boyunca İslam dünyasında bile Rıhle pek tanınmamıştır. Ancak 19. yüzyılda birçok batı dillerine çevrildikten sonra önem kazanmış ve İbn Battuta doğunun en bilinen isimlerinden biri olmuştur. Bugün aydaki bir meteor krateri ve Dubai'de koridorları onun araştırmalarıyla döşenmiş bir alışveriş merkezi onun adını taşır. |
Emre Kongar'ın doğum günü yıl olmadan nedir? | [
{
"answer_start": 22,
"text": "13 Ekim"
}
] | Emre Kongar | 9,725 | Reşit Emre Kongar (d. 13 Ekim 1941, İstanbul), Türk toplum bilimci, profesör. |
Emre Kongar'ın doğum yılı nedir? | [
{
"answer_start": 30,
"text": "1941"
}
] | Emre Kongar | 9,726 | Reşit Emre Kongar (d. 13 Ekim 1941, İstanbul), Türk toplum bilimci, profesör. |
Emre Kongar'ın doğduğu şehir nedir? | [
{
"answer_start": 36,
"text": "İstanbul"
}
] | Emre Kongar | 9,727 | Reşit Emre Kongar (d. 13 Ekim 1941, İstanbul), Türk toplum bilimci, profesör. |
Emre Kongar hangi bilimle uğraşır? | [
{
"answer_start": 52,
"text": "toplum"
}
] | Emre Kongar | 9,728 | Reşit Emre Kongar (d. 13 Ekim 1941, İstanbul), Türk toplum bilimci, profesör. |
Emre Kongar'ın akademik ünvanı nedir? | [
{
"answer_start": 68,
"text": "profesör"
}
] | Emre Kongar | 9,729 | Reşit Emre Kongar (d. 13 Ekim 1941, İstanbul), Türk toplum bilimci, profesör. |
Emre Kongar'ın babasının ismi nedir? | [
{
"answer_start": 130,
"text": "İhsan"
}
] | Emre Kongar | 9,730 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın annesinin ismi nedir? | [
{
"answer_start": 257,
"text": "Mesude"
}
] | Emre Kongar | 9,731 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın annesi hangi lisede görev yapmıştır? | [
{
"answer_start": 160,
"text": "Şişli Terakki Lisesinde"
}
] | Emre Kongar | 9,732 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın babası hangi lisede görev yapmıştır? | [
{
"answer_start": 67,
"text": "Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri"
}
] | Emre Kongar | 9,733 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın anne ve babasının ortak mesleği nedir? | [
{
"answer_start": 193,
"text": "felsefe öğretmenliği"
}
] | Emre Kongar | 9,734 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın hangi eğitimleri Terakki Lisesi'nde olmuştur? | [
{
"answer_start": 276,
"text": "İlk, orta ve lise eğitimi"
}
] | Emre Kongar | 9,735 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar lise sonrası hangi alana gitti? | [
{
"answer_start": 380,
"text": "fen"
}
] | Emre Kongar | 9,736 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın bitirdiği bölüm hangi fakültededir? | [
{
"answer_start": 420,
"text": "Siyasal Bilgiler Fakültesi"
}
] | Emre Kongar | 9,737 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın okuduğu üniversite bölümü nedir? | [
{
"answer_start": 447,
"text": "Maliye ve İktisat Bölümü"
}
] | Emre Kongar | 9,738 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar lisans sonrası hangi üniversite'de okumuştur? | [
{
"answer_start": 492,
"text": "Michigan Üniversitesi"
}
] | Emre Kongar | 9,739 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın Michigan Üniversitesi'nde okuduğu okulun adı nedir? | [
{
"answer_start": 514,
"text": "Sosyal Çalışma Yüksek Okulu"
}
] | Emre Kongar | 9,740 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar 1966 yılında bitirdiği okulu hangi dereceyle bitirdi? | [
{
"answer_start": 546,
"text": "M.S.W"
}
] | Emre Kongar | 9,741 | Emre Kongar 13 Ekim 1941 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden İhsan Kongar, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude Kongar'dır. İlk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesi'nde gören Kongar, daha sonra 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden mezun oldu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü, 1966 yılında da Michigan Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu, M.S.W derecesiyle bitirdi. |
Emre Kongar'ın kurduğu okul hangi üniversite kapsamındaydı? | [
{
"answer_start": 13,
"text": "Hacettepe Üniversitesi"
}
] | Emre Kongar | 9,742 | 1968 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu kurdu ve buraya müdür olarak atandı.1981 yılı Temmuz ayında "Atatürk ve Devrim Kuramlar" adlı takdim teziyle Hacettepe Üniversitesi Senatosu'nca profesörlüğe yükseltildi. |
Emre Kongar hangi yıl hangi ayda profesör oldu? | [
{
"answer_start": 107,
"text": "1981 yılı Temmuz ayında"
}
] | Emre Kongar | 9,743 | 1968 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu kurdu ve buraya müdür olarak atandı.1981 yılı Temmuz ayında "Atatürk ve Devrim Kuramlar" adlı takdim teziyle Hacettepe Üniversitesi Senatosu'nca profesörlüğe yükseltildi. |
Emre Kongar'ın takdim tezinin adı nedir? | [
{
"answer_start": 131,
"text": "\"Atatürk ve Devrim Kuramlar\""
}
] | Emre Kongar | 9,744 | 1968 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu kurdu ve buraya müdür olarak atandı.1981 yılı Temmuz ayında "Atatürk ve Devrim Kuramlar" adlı takdim teziyle Hacettepe Üniversitesi Senatosu'nca profesörlüğe yükseltildi. |
Emre Kongar'ı profesör yapan topluluğa ne deniyordu? | [
{
"answer_start": 180,
"text": "Hacettepe Üniversitesi Senatosu"
}
] | Emre Kongar | 9,745 | 1968 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu kurdu ve buraya müdür olarak atandı.1981 yılı Temmuz ayında "Atatürk ve Devrim Kuramlar" adlı takdim teziyle Hacettepe Üniversitesi Senatosu'nca profesörlüğe yükseltildi. |
Emre Kongar'ın kurduğu okuldaki statüsü neydi? | [
{
"answer_start": 216,
"text": "profesör"
}
] | Emre Kongar | 9,746 | 1968 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu kurdu ve buraya müdür olarak atandı.1981 yılı Temmuz ayında "Atatürk ve Devrim Kuramlar" adlı takdim teziyle Hacettepe Üniversitesi Senatosu'nca profesörlüğe yükseltildi. |
Emre Kongar neden istifa etti? | [
{
"answer_start": 25,
"text": "askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için"
}
] | Emre Kongar | 9,747 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar nereden istifa etti? | [
{
"answer_start": 98,
"text": "üniversiteden"
}
] | Emre Kongar | 9,748 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar Hürriyet'te ne zaman iş yaptı? | [
{
"answer_start": 125,
"text": "1983-1987 yılları arasında"
}
] | Emre Kongar | 9,749 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar KAMAR'da ne zaman iş yaptı? | [
{
"answer_start": 186,
"text": "1987-1991 yılları arasında"
}
] | Emre Kongar | 9,750 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar'ın KAMAR'daki görevi neydi? | [
{
"answer_start": 253,
"text": "yöneticilik"
}
] | Emre Kongar | 9,751 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar ne zaman KAMAR'ı bıraktı? | [
{
"answer_start": 191,
"text": "1991"
}
] | Emre Kongar | 9,752 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar KAMAR'dan sonra ne yaptı? | [
{
"answer_start": 294,
"text": "Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı"
}
] | Emre Kongar | 9,753 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar 2001 yılında nereye geçti? | [
{
"answer_start": 435,
"text": "Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına"
}
] | Emre Kongar | 9,754 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar, hangi üniversite bünyesinde sosyoloji dersi verdi? | [
{
"answer_start": 483,
"text": " Yıldız Teknik Üniversitesi"
}
] | Emre Kongar | 9,755 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar'ın verdiği dersin adı neydi? | [
{
"answer_start": 543,
"text": "Türkiye'nin Toplumsal Yapısı"
}
] | Emre Kongar | 9,756 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar'ın NTV'de katıldığı programın adı nedir? | [
{
"answer_start": 624,
"text": "Yorum Farkı"
}
] | Emre Kongar | 9,757 | 15 Şubat 1983 tarihinde, askerî rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için üniversiteden istifa etti. 1983-1987 yılları arasında Hürriyet gazetesinde danışmanlık, 1987-1991 yılları arasında ise KAMAR Kamuoyu Araştırma Şirketi'nde yöneticilik yaptı. 17 Nisan 1992 yılında Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı. Kasım 1995'de bu görevini bırakıp Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliğine geri döndü. 2001 yılında Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanlığına atandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde sosyoloji ile Türkiye'nin Toplumsal Yapısı dersi vermiştir ve Mehmet Barlas'la birlikte NTV'de Yorum Farkı programını sunmuştur. |
Emre Kongar'ın Almanya'dan aldığı ödülün adı nedir? | [
{
"answer_start": 51,
"text": "Üstün Hizmet Madalyası Büyük Liyakat Haçı"
}
] | Emre Kongar | 9,758 | 15 Ocak 1996'da Federal Almanya Devleti tarafından Üstün Hizmet Madalyası Büyük Liyakat Haçı'yla, 1 Şubat 1996'da İtalya Devleti Commandatore Madalyası'yla, 15 Şubat 1996'da da Polonya Devleti Commandor Nişanı'yla ödüllendirildi. |
Emre Kongar'ın İtalya'dan aldığı hediye nedir? | [
{
"answer_start": 129,
"text": "Commandatore Madalyası"
}
] | Emre Kongar | 9,759 | 15 Ocak 1996'da Federal Almanya Devleti tarafından Üstün Hizmet Madalyası Büyük Liyakat Haçı'yla, 1 Şubat 1996'da İtalya Devleti Commandatore Madalyası'yla, 15 Şubat 1996'da da Polonya Devleti Commandor Nişanı'yla ödüllendirildi. |
Emre Kongar'ın diğer devletten aldığı ödül nedir? | [
{
"answer_start": 193,
"text": "Commandor Nişanı"
}
] | Emre Kongar | 9,760 | 15 Ocak 1996'da Federal Almanya Devleti tarafından Üstün Hizmet Madalyası Büyük Liyakat Haçı'yla, 1 Şubat 1996'da İtalya Devleti Commandatore Madalyası'yla, 15 Şubat 1996'da da Polonya Devleti Commandor Nişanı'yla ödüllendirildi. |
Emre Kongar ne zaman Commandatore ödülünü aldı? | [
{
"answer_start": 98,
"text": "1 Şubat 1996'da"
}
] | Emre Kongar | 9,761 | 15 Ocak 1996'da Federal Almanya Devleti tarafından Üstün Hizmet Madalyası Büyük Liyakat Haçı'yla, 1 Şubat 1996'da İtalya Devleti Commandatore Madalyası'yla, 15 Şubat 1996'da da Polonya Devleti Commandor Nişanı'yla ödüllendirildi. |
Emre Kongar' ne zaman Polonya tarafından ödüllendirildi? | [
{
"answer_start": 157,
"text": "15 Şubat 1996'da"
}
] | Emre Kongar | 9,762 | 15 Ocak 1996'da Federal Almanya Devleti tarafından Üstün Hizmet Madalyası Büyük Liyakat Haçı'yla, 1 Şubat 1996'da İtalya Devleti Commandatore Madalyası'yla, 15 Şubat 1996'da da Polonya Devleti Commandor Nişanı'yla ödüllendirildi. |
Emre Kongar'ın hangi kitabı ona Sedat Simavi Vakfı ödülünü kazandırmıştır? | [
{
"answer_start": 89,
"text": "Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği"
}
] | Emre Kongar | 9,763 | Türkiye'nin Toplumsal Yapısı adlı kitabıyla 1977 yılında Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü'nü, Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği adlı kitabıyla 1979 yılında Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilim Ödülü'nü, 21. Yüzyılda Türkiye adlı kitabıyla, 1998 Aydın Doğan Bilimler Ödülü'nü aldi. 2008 Sertel Demokrasi Ödülüne layık görüldü. |
Emre Kongar'ın Sedat Simavi Vakfı'ndan aldığı ödülün ismi nedir? | [
{
"answer_start": 183,
"text": "Sosyal Bilim Ödülü"
}
] | Emre Kongar | 9,764 | Türkiye'nin Toplumsal Yapısı adlı kitabıyla 1977 yılında Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü'nü, Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği adlı kitabıyla 1979 yılında Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilim Ödülü'nü, 21. Yüzyılda Türkiye adlı kitabıyla, 1998 Aydın Doğan Bilimler Ödülü'nü aldi. 2008 Sertel Demokrasi Ödülüne layık görüldü. |
Emre Kongar'ın Aydın Doğan ödülünü almasına vesile olan kitabı nedir? | [
{
"answer_start": 206,
"text": "21. Yüzyılda Türkiye"
}
] | Emre Kongar | 9,765 | Türkiye'nin Toplumsal Yapısı adlı kitabıyla 1977 yılında Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü'nü, Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği adlı kitabıyla 1979 yılında Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilim Ödülü'nü, 21. Yüzyılda Türkiye adlı kitabıyla, 1998 Aydın Doğan Bilimler Ödülü'nü aldi. 2008 Sertel Demokrasi Ödülüne layık görüldü. |
Emre Kongar'ın 2008'de layık görüldüğü ödül nedir? | [
{
"answer_start": 289,
"text": "Sertel Demokrasi Ödülü"
}
] | Emre Kongar | 9,766 | Türkiye'nin Toplumsal Yapısı adlı kitabıyla 1977 yılında Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü'nü, Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği adlı kitabıyla 1979 yılında Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilim Ödülü'nü, 21. Yüzyılda Türkiye adlı kitabıyla, 1998 Aydın Doğan Bilimler Ödülü'nü aldi. 2008 Sertel Demokrasi Ödülüne layık görüldü. |
Arap-İslam bilimi batıya hangi yüzyıllarda geçmiştir? | [
{
"answer_start": 72,
"text": "13.yüzyılın ikinci yarısında"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,767 | Arap-İslam bilimlerinin Batı dünyasında resepsiyonu ve özümsenmesi daha 13.yüzyılın ikinci yarısında, yani bu faaliyetin en aktif olduğu devrede, düşmanlıkla ve şiddetli bir yadsımayla karşılaşmıştı. |
Arap-İslam biliminin en aktif olduğu dönem ne zamandır? | [
{
"answer_start": 72,
"text": "13.yüzyılın ikinci yarısında"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,768 | Arap-İslam bilimlerinin Batı dünyasında resepsiyonu ve özümsenmesi daha 13.yüzyılın ikinci yarısında, yani bu faaliyetin en aktif olduğu devrede, düşmanlıkla ve şiddetli bir yadsımayla karşılaşmıştı. |
Arap-İslam bilimleri Batı dünyasında nasıl karşılandı? | [
{
"answer_start": 146,
"text": "düşmanlıkla ve şiddetli bir yadsımayla"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,769 | Arap-İslam bilimlerinin Batı dünyasında resepsiyonu ve özümsenmesi daha 13.yüzyılın ikinci yarısında, yani bu faaliyetin en aktif olduğu devrede, düşmanlıkla ve şiddetli bir yadsımayla karşılaşmıştı. |
Arap-İslam bilimi ne zamana kadar ayakta kalmıştır? | [
{
"answer_start": 26,
"text": "19.yüzyıla kadar"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,770 | Kısmî bir direnişe rağmen 19.yüzyıla kadar ısrarla ayakta kalan büyük ölçüde dinî motifli bu karşı koyucu akım, 16.yüzyıldan bu yana Avrupa’da bilimler historiyografyasının düşüncesini ve ortaya koyuluş tarzını derinden etkilemiş, şekillendirmiştir. Bu akım bağlamında bilim tarihçileri kelimenin tam anlamıyla, insanlık düşünce tarihinde Arap-İslam bilimlerinin her türlü yaratıcı konumunu inkar eden Rönesans kavramında bir evrensel-tarih görüşüne sürüklenmişlerdir. |
Arap-islam bilimleri Avrupa’da bilimler historiyografyasının düşüncesini ve ortaya koyuluş tarzını ne zamandan beri derinden etkilemiş, şekillendirmiştir? | [
{
"answer_start": 112,
"text": "16.yüzyıldan bu yana"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,771 | Kısmî bir direnişe rağmen 19.yüzyıla kadar ısrarla ayakta kalan büyük ölçüde dinî motifli bu karşı koyucu akım, 16.yüzyıldan bu yana Avrupa’da bilimler historiyografyasının düşüncesini ve ortaya koyuluş tarzını derinden etkilemiş, şekillendirmiştir. Bu akım bağlamında bilim tarihçileri kelimenin tam anlamıyla, insanlık düşünce tarihinde Arap-İslam bilimlerinin her türlü yaratıcı konumunu inkar eden Rönesans kavramında bir evrensel-tarih görüşüne sürüklenmişlerdir. |
Rönensans hangi dönemin devamı olarak görülmüştür? | [
{
"answer_start": 113,
"text": "Yunan döneminin"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,772 | Bilim tarihinin çok kaba dokunan ve gerçeklikten uzak devrelendirilmesinde, Rönesans olarak adlandırılan fenomen Yunan döneminin doğrudan doğruya bir devamı olarak görülmüştür. Bu zamansal sıçrayışta Arap-İslam kültürüne olsa olsa en çok bir “bazı Yunanca eserleri muhafaza ve tercüme etmek yoluyla aktarıcı” rolü kalıyor. Arap-İslam bilimlerinin resepsiyonuna ve özümsenmesine karşı 13.yüzyılda başlayan mücadele daha hayli uzun bir zaman bütün gücüyle devam etmekteyken bazı Avrupa ülkelerinde 18.yüzyılda İslam’ı ve ona bağlı olan kültür ve bilgi birikimini kaynaklara dayanarak araştıran arabistik çalışmalar başladı. Doğal olarak her zaman ideal biçimde çalışmayan ve araştırma konusu hakkında verdiği hükümlerde ve de bu konuları değerlendirmede her zaman için objektif kalamayan bu arabistik, buna rağmen 200 yıllık tarihi boyunca kaynak çalışmaları, edisyonları ve tercümeleriyle başvuru kaynakları oluşturmak, Arapça, Farsça, Türkçe el yazmalarını Avrupa kütüphanelerinde toplamak ve bunları kataloglamak suretiyle muazzam bir başarı ortaya koymuştur. |
Arap-İslam bilimlerinin resepsiyonuna ve özümsenmesine karşı mücadele ne zaman başlamıştır? | [
{
"answer_start": 384,
"text": "13.yüzyılda"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,773 | Bilim tarihinin çok kaba dokunan ve gerçeklikten uzak devrelendirilmesinde, Rönesans olarak adlandırılan fenomen Yunan döneminin doğrudan doğruya bir devamı olarak görülmüştür. Bu zamansal sıçrayışta Arap-İslam kültürüne olsa olsa en çok bir “bazı Yunanca eserleri muhafaza ve tercüme etmek yoluyla aktarıcı” rolü kalıyor. Arap-İslam bilimlerinin resepsiyonuna ve özümsenmesine karşı 13.yüzyılda başlayan mücadele daha hayli uzun bir zaman bütün gücüyle devam etmekteyken bazı Avrupa ülkelerinde 18.yüzyılda İslam’ı ve ona bağlı olan kültür ve bilgi birikimini kaynaklara dayanarak araştıran arabistik çalışmalar başladı. Doğal olarak her zaman ideal biçimde çalışmayan ve araştırma konusu hakkında verdiği hükümlerde ve de bu konuları değerlendirmede her zaman için objektif kalamayan bu arabistik, buna rağmen 200 yıllık tarihi boyunca kaynak çalışmaları, edisyonları ve tercümeleriyle başvuru kaynakları oluşturmak, Arapça, Farsça, Türkçe el yazmalarını Avrupa kütüphanelerinde toplamak ve bunları kataloglamak suretiyle muazzam bir başarı ortaya koymuştur. |
Avrupa ülkelerinde İslam’ı ve ona bağlı olan kültür ve bilgi birikimini kaynaklara dayanarak araştıran arabistik çalışmalar ne zaman başladı? | [
{
"answer_start": 496,
"text": "18.yüzyılda"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,774 | Bilim tarihinin çok kaba dokunan ve gerçeklikten uzak devrelendirilmesinde, Rönesans olarak adlandırılan fenomen Yunan döneminin doğrudan doğruya bir devamı olarak görülmüştür. Bu zamansal sıçrayışta Arap-İslam kültürüne olsa olsa en çok bir “bazı Yunanca eserleri muhafaza ve tercüme etmek yoluyla aktarıcı” rolü kalıyor. Arap-İslam bilimlerinin resepsiyonuna ve özümsenmesine karşı 13.yüzyılda başlayan mücadele daha hayli uzun bir zaman bütün gücüyle devam etmekteyken bazı Avrupa ülkelerinde 18.yüzyılda İslam’ı ve ona bağlı olan kültür ve bilgi birikimini kaynaklara dayanarak araştıran arabistik çalışmalar başladı. Doğal olarak her zaman ideal biçimde çalışmayan ve araştırma konusu hakkında verdiği hükümlerde ve de bu konuları değerlendirmede her zaman için objektif kalamayan bu arabistik, buna rağmen 200 yıllık tarihi boyunca kaynak çalışmaları, edisyonları ve tercümeleriyle başvuru kaynakları oluşturmak, Arapça, Farsça, Türkçe el yazmalarını Avrupa kütüphanelerinde toplamak ve bunları kataloglamak suretiyle muazzam bir başarı ortaya koymuştur. |
Arabistik çalışmaların ne kadar sürmüştür? | [
{
"answer_start": 812,
"text": "200 yıllık"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,775 | Bilim tarihinin çok kaba dokunan ve gerçeklikten uzak devrelendirilmesinde, Rönesans olarak adlandırılan fenomen Yunan döneminin doğrudan doğruya bir devamı olarak görülmüştür. Bu zamansal sıçrayışta Arap-İslam kültürüne olsa olsa en çok bir “bazı Yunanca eserleri muhafaza ve tercüme etmek yoluyla aktarıcı” rolü kalıyor. Arap-İslam bilimlerinin resepsiyonuna ve özümsenmesine karşı 13.yüzyılda başlayan mücadele daha hayli uzun bir zaman bütün gücüyle devam etmekteyken bazı Avrupa ülkelerinde 18.yüzyılda İslam’ı ve ona bağlı olan kültür ve bilgi birikimini kaynaklara dayanarak araştıran arabistik çalışmalar başladı. Doğal olarak her zaman ideal biçimde çalışmayan ve araştırma konusu hakkında verdiği hükümlerde ve de bu konuları değerlendirmede her zaman için objektif kalamayan bu arabistik, buna rağmen 200 yıllık tarihi boyunca kaynak çalışmaları, edisyonları ve tercümeleriyle başvuru kaynakları oluşturmak, Arapça, Farsça, Türkçe el yazmalarını Avrupa kütüphanelerinde toplamak ve bunları kataloglamak suretiyle muazzam bir başarı ortaya koymuştur. |
İslamın doğuşununun 30.senesinde İslam Devletinin sınırları nereye kadar genişledi? | [
{
"answer_start": 103,
"text": "kuzeyde Anadolu’ya ve batı İran’a, güneybatıda ise Mısır’a kadar"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,776 | İslam’ın doğuşunun üçüncü on yılında onunla birlikte ortaya çıkan devlet, fetihler yoluyla sınırlarını kuzeyde Anadolu’ya ve batı İran’a, güneybatıda ise Mısır’a kadar genişletti. Şam’ın 15/636, Emessa’nın (bugün: Ḥımṣ), Halep’in 16/637, Antakya’nın 17/638 ve İskenderiye’nin 21/642 yıllarında alınmasıyla Müslümanlar, bu şehirlerin önceleri Roma İmparatorluğu’na sonrasında ise Bizans İmparatorluğu’na ait olan sakinleriyle devamlı olacak bir temasa geçtiler.Malumdur ki bu fatihler, ele geçirdikleri geleneksel bilim merkezi olan o şehirlerin sakinlerine karşı iyi davrandılar, onların bilimlerinden ve teknik bilgilerinden yararlanmasını bildiler. Bu politika olmaksızın, Müslümanların daha 28/649 yılında güçlü bir donanmayla Kıbrıs adasını almaları, 31/652 yılında Sicilya kıyılarını vurmaları ve kısa bir süre sonra Rodos’u fethetmeleri düşünülemezdi. |
Fatihler ele geçirdikleri şehirlere karşı nasıl bir tavır izlemişlerdir? | [
{
"answer_start": 545,
"text": "sakinlerine karşı iyi davrandılar, onların bilimlerinden ve teknik bilgilerinden yararlanmasını bildiler."
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,777 | İslam’ın doğuşunun üçüncü on yılında onunla birlikte ortaya çıkan devlet, fetihler yoluyla sınırlarını kuzeyde Anadolu’ya ve batı İran’a, güneybatıda ise Mısır’a kadar genişletti. Şam’ın 15/636, Emessa’nın (bugün: Ḥımṣ), Halep’in 16/637, Antakya’nın 17/638 ve İskenderiye’nin 21/642 yıllarında alınmasıyla Müslümanlar, bu şehirlerin önceleri Roma İmparatorluğu’na sonrasında ise Bizans İmparatorluğu’na ait olan sakinleriyle devamlı olacak bir temasa geçtiler.Malumdur ki bu fatihler, ele geçirdikleri geleneksel bilim merkezi olan o şehirlerin sakinlerine karşı iyi davrandılar, onların bilimlerinden ve teknik bilgilerinden yararlanmasını bildiler. Bu politika olmaksızın, Müslümanların daha 28/649 yılında güçlü bir donanmayla Kıbrıs adasını almaları, 31/652 yılında Sicilya kıyılarını vurmaları ve kısa bir süre sonra Rodos’u fethetmeleri düşünülemezdi. |
Müslümanların hoşgörü politikası onlara neleri fethetmenin kapısını açmıştır? | [
{
"answer_start": 694,
"text": "28/649 yılında güçlü bir donanmayla Kıbrıs adasını almaları, 31/652 yılında Sicilya kıyılarını vurmaları ve kısa bir süre sonra Rodos’u fethetmeleri"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,778 | İslam’ın doğuşunun üçüncü on yılında onunla birlikte ortaya çıkan devlet, fetihler yoluyla sınırlarını kuzeyde Anadolu’ya ve batı İran’a, güneybatıda ise Mısır’a kadar genişletti. Şam’ın 15/636, Emessa’nın (bugün: Ḥımṣ), Halep’in 16/637, Antakya’nın 17/638 ve İskenderiye’nin 21/642 yıllarında alınmasıyla Müslümanlar, bu şehirlerin önceleri Roma İmparatorluğu’na sonrasında ise Bizans İmparatorluğu’na ait olan sakinleriyle devamlı olacak bir temasa geçtiler.Malumdur ki bu fatihler, ele geçirdikleri geleneksel bilim merkezi olan o şehirlerin sakinlerine karşı iyi davrandılar, onların bilimlerinden ve teknik bilgilerinden yararlanmasını bildiler. Bu politika olmaksızın, Müslümanların daha 28/649 yılında güçlü bir donanmayla Kıbrıs adasını almaları, 31/652 yılında Sicilya kıyılarını vurmaları ve kısa bir süre sonra Rodos’u fethetmeleri düşünülemezdi. |
Emevi Devletinin Kuruluş tarihi nedir? | [
{
"answer_start": 39,
"text": "41/661"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,779 | Kuşkusuz, özellikle Emevi saltanatının 41/661 yılındaki başlangıcından itibaren bu fatihlerin, Müslümanlığa geçmiş veya geçmemiş vatandaşlarının kültür mirasını tedrici koşullar gerçekleşti. Günümüze kadar ulaşan Arapça simyaya dair elyazması, Yunan simyacı Zosimos’un (350-420) bir risalesinin 38/658 yılında gerçekleştirilmiş bir Arapça tercümesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer biz kaydedilen bu tarihe inanacak olursak, bu şu anlama gelir: Gelecekte Emevilerin ilk halifesi olacak Muaviye’nin henüz valilik döneminde Yunanca eserlerin Arapça çevirisine yönelik ilgi uyanmıştı. |
Günümüze kadar ulaşan Arapça simyaya dair el yazması, hangi yunan simyacının tercümesi olarak karşımıza çıkmaktadır? | [
{
"answer_start": 258,
"text": "Zosimos’un"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,780 | Kuşkusuz, özellikle Emevi saltanatının 41/661 yılındaki başlangıcından itibaren bu fatihlerin, Müslümanlığa geçmiş veya geçmemiş vatandaşlarının kültür mirasını tedrici koşullar gerçekleşti. Günümüze kadar ulaşan Arapça simyaya dair elyazması, Yunan simyacı Zosimos’un (350-420) bir risalesinin 38/658 yılında gerçekleştirilmiş bir Arapça tercümesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer biz kaydedilen bu tarihe inanacak olursak, bu şu anlama gelir: Gelecekte Emevilerin ilk halifesi olacak Muaviye’nin henüz valilik döneminde Yunanca eserlerin Arapça çevirisine yönelik ilgi uyanmıştı. |
Emevilerin ilk halifesi kimdir? | [
{
"answer_start": 488,
"text": "Muaviye"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,781 | Kuşkusuz, özellikle Emevi saltanatının 41/661 yılındaki başlangıcından itibaren bu fatihlerin, Müslümanlığa geçmiş veya geçmemiş vatandaşlarının kültür mirasını tedrici koşullar gerçekleşti. Günümüze kadar ulaşan Arapça simyaya dair elyazması, Yunan simyacı Zosimos’un (350-420) bir risalesinin 38/658 yılında gerçekleştirilmiş bir Arapça tercümesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer biz kaydedilen bu tarihe inanacak olursak, bu şu anlama gelir: Gelecekte Emevilerin ilk halifesi olacak Muaviye’nin henüz valilik döneminde Yunanca eserlerin Arapça çevirisine yönelik ilgi uyanmıştı. |
Yunan Eserlerin çevirisine ilgi ne zaman uyanmıştır? | [
{
"answer_start": 447,
"text": "Gelecekte Emevilerin ilk halifesi olacak Muaviye’nin henüz valilik döneminde"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,782 | Kuşkusuz, özellikle Emevi saltanatının 41/661 yılındaki başlangıcından itibaren bu fatihlerin, Müslümanlığa geçmiş veya geçmemiş vatandaşlarının kültür mirasını tedrici koşullar gerçekleşti. Günümüze kadar ulaşan Arapça simyaya dair elyazması, Yunan simyacı Zosimos’un (350-420) bir risalesinin 38/658 yılında gerçekleştirilmiş bir Arapça tercümesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer biz kaydedilen bu tarihe inanacak olursak, bu şu anlama gelir: Gelecekte Emevilerin ilk halifesi olacak Muaviye’nin henüz valilik döneminde Yunanca eserlerin Arapça çevirisine yönelik ilgi uyanmıştı. |
Fethedilen yerdeki sakinlerin yeni toplum,kültür ve dine uyum sağlaması nasıldır? | [
{
"answer_start": 39,
"text": "yeni topluma uyum sağlayabilmede çok büyük zorluklar yaşamadıkları görülmektedir."
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,783 | Eski kültür merkezlerindeki sakinlerin yeni topluma uyum sağlayabilmede çok büyük zorluklar yaşamadıkları görülmektedir. Mesela ilk dönem Emevi hükümdarlarının sarayında Hristiyan hekimler çalışmaktaydı. I.Muaviye (dönemi:41/661-60/680) zamanında hizmet eden İbn Asāl’ın adı bunlar arasında geçmektedir. Ebū el-Ḥakem adlı bir başka Hıristiyan hekim daha Muaviye’nin hizmetinde çalışmıştır. Hükümdar ilaçların hazırlanmasında ona güvenmekteydi. |
İlk dönem Emevi sarayında çalışan İbn Asāl,Ebū el-Ḥakem gibi hekimlerin dini neydi? | [
{
"answer_start": 170,
"text": "Hristiyan"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,784 | Eski kültür merkezlerindeki sakinlerin yeni topluma uyum sağlayabilmede çok büyük zorluklar yaşamadıkları görülmektedir. Mesela ilk dönem Emevi hükümdarlarının sarayında Hristiyan hekimler çalışmaktaydı. I.Muaviye (dönemi:41/661-60/680) zamanında hizmet eden İbn Asāl’ın adı bunlar arasında geçmektedir. Ebū el-Ḥakem adlı bir başka Hıristiyan hekim daha Muaviye’nin hizmetinde çalışmıştır. Hükümdar ilaçların hazırlanmasında ona güvenmekteydi. |
I.Muaviye'nin hükümdarlığı hangi yıllarda olmuştur? | [
{
"answer_start": 214,
"text": "(dönemi:41/661-60/680)"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,785 | Eski kültür merkezlerindeki sakinlerin yeni topluma uyum sağlayabilmede çok büyük zorluklar yaşamadıkları görülmektedir. Mesela ilk dönem Emevi hükümdarlarının sarayında Hristiyan hekimler çalışmaktaydı. I.Muaviye (dönemi:41/661-60/680) zamanında hizmet eden İbn Asāl’ın adı bunlar arasında geçmektedir. Ebū el-Ḥakem adlı bir başka Hıristiyan hekim daha Muaviye’nin hizmetinde çalışmıştır. Hükümdar ilaçların hazırlanmasında ona güvenmekteydi. |
I.Muaviye ilaçların hazırlanmasında kime güvenirdi? | [
{
"answer_start": 304,
"text": "Ebū el-Ḥakem"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,786 | Eski kültür merkezlerindeki sakinlerin yeni topluma uyum sağlayabilmede çok büyük zorluklar yaşamadıkları görülmektedir. Mesela ilk dönem Emevi hükümdarlarının sarayında Hristiyan hekimler çalışmaktaydı. I.Muaviye (dönemi:41/661-60/680) zamanında hizmet eden İbn Asāl’ın adı bunlar arasında geçmektedir. Ebū el-Ḥakem adlı bir başka Hıristiyan hekim daha Muaviye’nin hizmetinde çalışmıştır. Hükümdar ilaçların hazırlanmasında ona güvenmekteydi. |
Vergi ve idare uygulamasında hangi geleneksel yaygın diller kullanılmıştır? | [
{
"answer_start": 282,
"text": "Mısır’da Kopt dili, Suriye’de Yunanca, Irak ve İran’da eski Farsça"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,787 | Emeviler devletin birçok alanında, fethedilmiş ülke sakinlerinin hizmetlerine ve desteklerine gereksinim duymuşlardır. Bu alanda işbirliğinin iyi bir şekilde işlediği görülmektedir, hatta belirli bir süre vergi ve idare uygulamasında geleneksel yaygın diller kullanılmıştır. Bunlar Mısır’da Kopt dili, Suriye’de Yunanca, Irak ve İran’da eski Farsça idi. Devlet sicillerinde Arapça’nın kullanımı daha sonraları gerçekleşti. Arapça’nın kullanımı Suriye’de 81/700 yılında Abdülmelik b. Mervān’ın sayesinde, Irak’ta 78/697 yılında Vali el-Ḥaccāc b. Yūsuf’un emriyle, Mısır’da 87/705 yılında vali ʿAbdullāh b. ʿAbdülmelik b. Mervān’ın ve kuzey doğu İran’da (Horāsān) 124/742 yılında Halife Hişām b. Abdülmelik dönemlerinde gerçekleşmiştir. |
Emevi devleti Arapça’nın kullanımına ne zaman geçti? | [
{
"answer_start": 423,
"text": "Arapça’nın kullanımı Suriye’de 81/700 yılında Abdülmelik b. Mervān’ın sayesinde, Irak’ta 78/697 yılında Vali el-Ḥaccāc b. Yūsuf’un emriyle, Mısır’da 87/705 yılında vali ʿAbdullāh b. ʿAbdülmelik b. Mervān’ın ve kuzey doğu İran’da (Horāsān) 124/742 yılında Halife Hişām b. Abdülmelik dönemlerinde gerçekleşmiştir."
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,788 | Emeviler devletin birçok alanında, fethedilmiş ülke sakinlerinin hizmetlerine ve desteklerine gereksinim duymuşlardır. Bu alanda işbirliğinin iyi bir şekilde işlediği görülmektedir, hatta belirli bir süre vergi ve idare uygulamasında geleneksel yaygın diller kullanılmıştır. Bunlar Mısır’da Kopt dili, Suriye’de Yunanca, Irak ve İran’da eski Farsça idi. Devlet sicillerinde Arapça’nın kullanımı daha sonraları gerçekleşti. Arapça’nın kullanımı Suriye’de 81/700 yılında Abdülmelik b. Mervān’ın sayesinde, Irak’ta 78/697 yılında Vali el-Ḥaccāc b. Yūsuf’un emriyle, Mısır’da 87/705 yılında vali ʿAbdullāh b. ʿAbdülmelik b. Mervān’ın ve kuzey doğu İran’da (Horāsān) 124/742 yılında Halife Hişām b. Abdülmelik dönemlerinde gerçekleşmiştir. |
İlk tıp kitabı kimin hükümdarlığında çevrilmiştir? | [
{
"answer_start": 102,
"text": "I.Mervān"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,789 | Fethedilen ülkelerin kültür merkezlerindeki bilgileri alıp özümsemeye yönelik zaten var olan ilgiyle, I.Mervān (dönemi:64-65/683-685) zamanında ilk kez bir tıp kitabı Arapça’ya tercüme edilmiştir. İskenderiyeli Ahron tarafından ders kitabı (kunnāş) olarak Yunanca yazılmış bu eser, ilkin Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya çevrilmiş ve yukarıda belirtilen dönemde bu çeviri Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır. Bu çevirinin Halife Ömer b. Abdülazīz (dönemi:99-101/717-720)’in kütüphanesinde bulunduğu ve onun tarafından kamunun istifadesine sunulduğu rivayet edilmiştir. |
I.Mervān hangi dönemde hüküm sürmüştür? | [
{
"answer_start": 119,
"text": "64-65/683-685"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,790 | Fethedilen ülkelerin kültür merkezlerindeki bilgileri alıp özümsemeye yönelik zaten var olan ilgiyle, I.Mervān (dönemi:64-65/683-685) zamanında ilk kez bir tıp kitabı Arapça’ya tercüme edilmiştir. İskenderiyeli Ahron tarafından ders kitabı (kunnāş) olarak Yunanca yazılmış bu eser, ilkin Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya çevrilmiş ve yukarıda belirtilen dönemde bu çeviri Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır. Bu çevirinin Halife Ömer b. Abdülazīz (dönemi:99-101/717-720)’in kütüphanesinde bulunduğu ve onun tarafından kamunun istifadesine sunulduğu rivayet edilmiştir. |
Emevilere çevrilen ilk tıp kitabının orjinalini kim yazmıştır? | [
{
"answer_start": 197,
"text": "İskenderiyeli Ahron"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,791 | Fethedilen ülkelerin kültür merkezlerindeki bilgileri alıp özümsemeye yönelik zaten var olan ilgiyle, I.Mervān (dönemi:64-65/683-685) zamanında ilk kez bir tıp kitabı Arapça’ya tercüme edilmiştir. İskenderiyeli Ahron tarafından ders kitabı (kunnāş) olarak Yunanca yazılmış bu eser, ilkin Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya çevrilmiş ve yukarıda belirtilen dönemde bu çeviri Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır. Bu çevirinin Halife Ömer b. Abdülazīz (dönemi:99-101/717-720)’in kütüphanesinde bulunduğu ve onun tarafından kamunun istifadesine sunulduğu rivayet edilmiştir. |
İlk çevrilen tıp kitabının orjinal dili nedir? | [
{
"answer_start": 256,
"text": "Yunanca"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,792 | Fethedilen ülkelerin kültür merkezlerindeki bilgileri alıp özümsemeye yönelik zaten var olan ilgiyle, I.Mervān (dönemi:64-65/683-685) zamanında ilk kez bir tıp kitabı Arapça’ya tercüme edilmiştir. İskenderiyeli Ahron tarafından ders kitabı (kunnāş) olarak Yunanca yazılmış bu eser, ilkin Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya çevrilmiş ve yukarıda belirtilen dönemde bu çeviri Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır. Bu çevirinin Halife Ömer b. Abdülazīz (dönemi:99-101/717-720)’in kütüphanesinde bulunduğu ve onun tarafından kamunun istifadesine sunulduğu rivayet edilmiştir. |
İlk çevrilen tıp kitabının ismi nedir? | [
{
"answer_start": 241,
"text": "kunnāş"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,793 | Fethedilen ülkelerin kültür merkezlerindeki bilgileri alıp özümsemeye yönelik zaten var olan ilgiyle, I.Mervān (dönemi:64-65/683-685) zamanında ilk kez bir tıp kitabı Arapça’ya tercüme edilmiştir. İskenderiyeli Ahron tarafından ders kitabı (kunnāş) olarak Yunanca yazılmış bu eser, ilkin Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya çevrilmiş ve yukarıda belirtilen dönemde bu çeviri Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır. Bu çevirinin Halife Ömer b. Abdülazīz (dönemi:99-101/717-720)’in kütüphanesinde bulunduğu ve onun tarafından kamunun istifadesine sunulduğu rivayet edilmiştir. |
Kunnāş'ı Yunancadan kim, hangi dile çevirmiştir? | [
{
"answer_start": 288,
"text": "Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,794 | Fethedilen ülkelerin kültür merkezlerindeki bilgileri alıp özümsemeye yönelik zaten var olan ilgiyle, I.Mervān (dönemi:64-65/683-685) zamanında ilk kez bir tıp kitabı Arapça’ya tercüme edilmiştir. İskenderiyeli Ahron tarafından ders kitabı (kunnāş) olarak Yunanca yazılmış bu eser, ilkin Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya çevrilmiş ve yukarıda belirtilen dönemde bu çeviri Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır. Bu çevirinin Halife Ömer b. Abdülazīz (dönemi:99-101/717-720)’in kütüphanesinde bulunduğu ve onun tarafından kamunun istifadesine sunulduğu rivayet edilmiştir. |
Kunnāş'ı Süryancadan kim, hangi dile çevirmiştir? | [
{
"answer_start": 381,
"text": "Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır."
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,795 | Fethedilen ülkelerin kültür merkezlerindeki bilgileri alıp özümsemeye yönelik zaten var olan ilgiyle, I.Mervān (dönemi:64-65/683-685) zamanında ilk kez bir tıp kitabı Arapça’ya tercüme edilmiştir. İskenderiyeli Ahron tarafından ders kitabı (kunnāş) olarak Yunanca yazılmış bu eser, ilkin Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya çevrilmiş ve yukarıda belirtilen dönemde bu çeviri Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır. Bu çevirinin Halife Ömer b. Abdülazīz (dönemi:99-101/717-720)’in kütüphanesinde bulunduğu ve onun tarafından kamunun istifadesine sunulduğu rivayet edilmiştir. |
İlk çevrilen tıp kitabı kimin tarafından kamunun istifadesine sunulmuştur? | [
{
"answer_start": 496,
"text": "Ömer b. Abdülazīz"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,796 | Fethedilen ülkelerin kültür merkezlerindeki bilgileri alıp özümsemeye yönelik zaten var olan ilgiyle, I.Mervān (dönemi:64-65/683-685) zamanında ilk kez bir tıp kitabı Arapça’ya tercüme edilmiştir. İskenderiyeli Ahron tarafından ders kitabı (kunnāş) olarak Yunanca yazılmış bu eser, ilkin Gōsiōs adlı birisi tarafından Süryanca’ya çevrilmiş ve yukarıda belirtilen dönemde bu çeviri Yahudi tabip Māserceveyh el-Baṣrī tarafından iki bölüm daha eklenerek Arapça’ya aktarılmıştır. Bu çevirinin Halife Ömer b. Abdülazīz (dönemi:99-101/717-720)’in kütüphanesinde bulunduğu ve onun tarafından kamunun istifadesine sunulduğu rivayet edilmiştir. |
Ptoleme Kanon adlı eserinde neyi anlatmıştır? | [
{
"answer_start": 23,
"text": "astronomik cetveller"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,797 | Ptoleme’nin Kanon adlı astronomik cetveller kitabının, Hint kökenli cetveller yardımıyla gözden geçirilerek işlenmesi bazı düzeltmelerin yapılmasını sağlamıştı. Bu gözden geçirmenin en yeni redaksiyonuna, III.Yezdecird’in (dönemi:632-651) direktifiyle girişildi ve Zīc eş-Şehriyār adı altında muhtemelen yılın ilk yarısında Arapça’ya çevrildi. Bu çevirinin Arap-İslam bilim adamlarını çok erken dönemde bilimsel astronomiyle uğraşma noktasında harekete geçirici etkisinin hayli büyük olduğu görülmektedir. |
Kanon adlı eserin düzenlemesinde büyük rol oynayan hükümdar kimdir? | [
{
"answer_start": 205,
"text": "III.Yezdecird"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,798 | Ptoleme’nin Kanon adlı astronomik cetveller kitabının, Hint kökenli cetveller yardımıyla gözden geçirilerek işlenmesi bazı düzeltmelerin yapılmasını sağlamıştı. Bu gözden geçirmenin en yeni redaksiyonuna, III.Yezdecird’in (dönemi:632-651) direktifiyle girişildi ve Zīc eş-Şehriyār adı altında muhtemelen yılın ilk yarısında Arapça’ya çevrildi. Bu çevirinin Arap-İslam bilim adamlarını çok erken dönemde bilimsel astronomiyle uğraşma noktasında harekete geçirici etkisinin hayli büyük olduğu görülmektedir. |
III.Yezdecird'in doğum ve ölüm tarihleri nelerdir? | [
{
"answer_start": 230,
"text": "632-651"
}
] | İslam’da Bilimlerin Gelişimi 1./7. Yüzyıldan 10./16. Yüzyıla Kadar | 9,799 | Ptoleme’nin Kanon adlı astronomik cetveller kitabının, Hint kökenli cetveller yardımıyla gözden geçirilerek işlenmesi bazı düzeltmelerin yapılmasını sağlamıştı. Bu gözden geçirmenin en yeni redaksiyonuna, III.Yezdecird’in (dönemi:632-651) direktifiyle girişildi ve Zīc eş-Şehriyār adı altında muhtemelen yılın ilk yarısında Arapça’ya çevrildi. Bu çevirinin Arap-İslam bilim adamlarını çok erken dönemde bilimsel astronomiyle uğraşma noktasında harekete geçirici etkisinin hayli büyük olduğu görülmektedir. |